Caucasus Research Resource Center (CRRC)-Ermenistan Vakfı ve KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi'nin ortak araştırması “Sınırın Ötesindeki Algılar: Kamuoyunun Gözünden Türkiye-Ermenistan İlişkileri” raporu Hrant Dink Vakfı tarafından yayımlandı.
Rapor, özellikle 2020 Karabağ Savaşı sonrası Türkiye ve Ermenistan halkları arasında olumsuz etkilenen algıları anlamayı ve bu algıları şekillendiren faktörleri analiz etmeyi amaçlıyor.
Araştırma, iki temel hedefe odaklanıyor: Türkiye ve Ermenistan kamuoylarının iki ülke arasındaki normalleşme sürecine yönelik algılarını ölçmek ve bu bulgularla sivil toplum dinamiklerine dair önemli içgörüler sağlamak. İki araştırma merkezi arasında profesyonel işbirliğini güçlendirmek de çalışmanın bir diğer amacı olarak öne çıkıyor.
Raporun nicel araştırma bölümüne Ermenistan'dan 1201, Türkiye'den ise 2029 kişi katıldı, nitel araştırma kapsamında ise 35 kişiyle derinlemesine görüşme yapıldı. Dört bölümden oluşan raporda Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine dair uzman görüşleri de yer alıyor.
Araştırmanın temel bulguları
Raporda, Türkiye ve Ermenistan toplumları arasındaki ilişkilere dair öne çıkan bulgulardan bazıları şöyle:
- Ermenistan halkının yüzde 42’si Türkiye ve Türkiye halkları hakkında bilgi sahibi olduğunu ifade ederken, bu bilgilerin büyük ölçüde okulda öğrenilen tarih dersleri ve aile hikâyelerinden geldiği belirtiliyor.
- 1915 Ermeni Soykırımı nedeniyle Türkiyeliler hakkında olumsuz algılar daha yaygın. Buna karşın, Türkiye’ye seyahat eden veya Türkiyelilerle birebir etkileşimde bulunan Ermeniler arasında daha olumlu bir bakış açısının geliştiği gözlemleniyor.
- 1915 Ermeni Soykırımı travması, Ermenistan’da nesilden nesile aktarılıyor.
- Katılımcıların yüzde 30’u, Türkiye ve Ermenistan arasında kültürel yakınlık olduğunu düşünüyor. Özellikle mutfak kültürü, benzerliğin en çok hissedildiği alan olarak öne çıkıyor.
- Genç nesil arasında medya, dizi ve filmler aracılığıyla daha geniş bir perspektif kazanıldığı, bu sayede kültürel yakınlığa dair daha ılımlı bir yaklaşım benimsendiği belirtiliyor.
- Anket sonuçlarına göre Ermenistan halkının çoğunluğu, iki ülke arasındaki sınırların açılmasının ekonomik fayda sağlayacağına inanıyor; ancak tarihsel yaralar ve siyasi endişeler sebebiyle bu konuya temkinli yaklaşıyorlar.
- Türkiye halkının algısı ise daha çok politik eğilimler doğrultusunda şekilleniyor; muhafazakâr kesimde sınırların açılmasına daha mesafeli bir duruş varken, liberal kesimde daha olumlu bir bakış açısı mevcut.
- Her iki toplumda da medya, karşılıklı algıları şekillendirmede önemli bir etkiye sahip. Ancak özellikle tarihsel travmaların medya ve eğitim yoluyla aktarılması, toplumlar arasındaki mevcut önyargıları güçlendirebiliyor.
Hrant Dink Vakfı’nın aktardığına göre, Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve “Türkiye-Ermenistan Normalleşme Süreci Destek Programı: Hızlı Destek” programı çerçevesinde yayımlanan raporun Ermenice ve Türkçesi kısa sürede yayımlanacak.