Yazılı kaynaklarının birçoğuna göre, İstanbul'da Ermeni Patrikliğinin kuruluş yılı 1461'dir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra, daha önceden tanıdığı Bursa Ermenileri Dini Önderi Episkopos Hovagim 1'i, başkent İstanbul'a getirerek Ermeni toplumunun dini önderi yapmış, evrensel patriğe tanınan tüm hak ve yetkileri vermiştir.
Türkiye Ermeni Patrikliği ilk kez İstanbul'un Samatya semtinde kurulmuş, 1461'den 1543'e dek, Ermeni Toplumu Dini Önderi gibi benzeri sıfatlarla anılan İstanbul Ermeni Başpiskoposuna, 1543'te 1.Astvadzadur Tercanlı'dan itibaren (1573-1548), resmen "patrik" sıfatı verilmiştir.
İlk patrik Hovagim'den (1461-1478) itibaren, 500 yılı aşkın süre içerisinde 84 patrik gören, Türkiye Ermeniler Patrikliği himayesinde, günümüzde patriğin dışında çeşitli rütbelerde 30 dan fazla din adamı görev yapmaktadır. Bunun dışında patriğin başkanlığındaki ruhani meclis dini konularda en yüksek mercidir.
Birinci Dünya Savaşı'nın hemen sonrasından, günümüze kadar geçen süre içerisinde, Türkiye Ermenileri Patriklik makamı, 6 Patriklik, 1922-1927 ve 1944-1951 tarihleri arasında ise, iki Patrik Kaymakamlığı (Patrik Vekili) dönemi yaşamıştır.
Birinci Dünya Savaşından hemen sonra, patrik Zaven Yeğiyayan Türkiye dışında olduğundan, toplumda doğan karmaşa nedeniyle 20 Aralık 1922'de, Erzincan-Kemaliyeli Başepiskopos Kevork Arslanyan Patrik Kaymakamı (Değabah) seçilmiş, fakat toplumdaki çalkantı ve karmaşa durulmamış, fırtınalı bir dönem sürmüş, baskılar sonucunda Cemaat Merkezi Yönetimi istifa etmiş, 26 Haziran 1927' de Episkopos Mesrop Naroyan Türkiye Ermenileri Patriği seçilmiştir.
30 Mayıs 1944'te Patrik Mesrop Naroyan vefat edince, Ruhani kurul, 2 Haziran 1944'te Başepiskopos Kevork Arslanyan'ı tekrar Patrik Kaymakamı seçerek, patriklik tarihinde ikinci Kaymakamlık dönemini başlamasıyla, cemaat içindeki çalkantılar tekrar başlamıştır. Bu seçim, yeni patrik seçimine dek sürecek geçici bir yönetim olması yerine, 6 sene gibi uzun süreli karmaşa ve çalkantılı bir dönem yaratmış, cemaat içindeki çalkantıları dindirememiş, Patrikvekili Baş episkopos Kevork Arslanyan 25 Haziran 1951 tarihinde vefat etmiştir. 1951 yılında Trabzonlu Başepiskopos Karekin Haçaduryan Patrik (1951-1961) seçilir.
Altı ay önce, İstanbul Valiliği aracılığıyla T.C İçişleri Bakanlığı'na ulaşan, Ruhani Kurul ve Müteşebbis heyetinin görünürde birbiriyle çelişen başvuru dilekçelerini değerlendiren hükümetin, 29 Haziran 2010 tarihinde açıklanan, "Patrik ya da Eşpatrik yerine Genel Patrik Vekili seçimi daha uygun olacaktır" kararıyla, Patrikliğin mevcut yönetim durumu onaylanıp resmileşiyor ve böylece Türkiye Ermenileri Patrikhane tarihinde "Patriklik Genel Vekilliği Dönemi" başlamış oluyor.
Bilindiği gibi, Patrik Kaymakamlığı (Deghabah: makamı koruyan) görevi, geçici bir süre içindir, makamı seçime kadar faaliyette tutmak için ara bir çözüm olarak öngörülür. Patrik Genel Vekilliğinin ise görev süresi belli değildir, aslı hayatta olduğu sürece devam eder, yeni bir seçim şartı öngörmez.
Halkın onayını almaya cesaret edemeyen bir Ruhanimizin, devlet tarafından Türkiye Ermenilerinin tek resmi temsilcisi olarak tanınan Türkiye Ermenileri Patriklik makamına, birileri tarafından "Patrik Genel Vekili" unvanı ile oturtulursa -ayrıca 29 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Valiliği tarafından açıklanan "Genel Patrik Seçilsin" kararından hemen sonra, hemen acele, Patriklik Ruhani Kurulu tarafından demokratik şartlar altında yapıldığı şüphe uyandıran, Ruhani Kurulunun Türkiye dışında olan önemli üyelerinin, patrik veya eşpatrik seçimine aday olan ruhanilerin de haberi ve bilgisi olmadan acele yapılan bir seçimle bu unvan verilirse- bu seçim ve "Patrik Genel Vekilliği" cidden sorgulanır, sorgulanmalıdır da.
Temennimiz, Türkiye Ermeni Toplumun serbest iradesi göz ardı edilerek ve devre dışı bırakılarak, seçim hakkı çiğnenerek, Türkiye Ermenileri Patriklik makamına birileri tarafından "Patrik Genel Vekili" unvanı ile oturtulan Ruhani ile halk arasında derin uçurumlar ve kopukluklar doğmaz, saygı, sevgi, itaat kavramları bir kenara itilmez.
Umarız Patrikhane tarihimizde yaşanan talihsiz iki Kaymakamlık (Değhabah) döneminde olduğu gibi fırtınalı, çalkantılı ve sancılı dönemler yaşanmaz ve inşallah "Patrik Genel Vekili" tayin edilen Ruhanimiz bedel ödemez ve inşallah ilerde "Patrik Genel Vekili"nin yetkileri nedeniyle, Türkiye Ermeni Toplumunda derin bir otorite boşluğu doğarak, toplum aşiret yönetimi gibi yönetime yöneltilmez.
Bu aşamada, kanımca yapılması gereken en doğru şey, birlik ve beraberlik içinde, 29 Haziran.2010 tarihli İstanbul Valiliğinin kararına hukuki yollardan derhal itiraz etmek. Ruhani Kurulun Türkiye dışındaki üyeleri ve Patrik veya Eşpatrik seçimine aday Ruhanilerimiz devreye girerek Ruhani Kurul'dan acele yapılan seçim hakkında bilgi almalı, haklarını aramalıdırlar .Türkiye Ermenileri ise, T.C yasalarının kendilerine verdiği hakla, Patrik veya Eşpatrik seçimi hakkında ısrarlı olmalıdır. (SA/TK)
* Dr. Sarkis Adam'ın yazısı, 2 Temmuz 2010'da hyetert.com'da yayınlandı.