Mahkeme, Türkiye'yi, ifade özgürlüğünü ihlalden dava açan "Evrensel" gazetesi Genel yayın yönetmeni Semra Çaralan'a 9 bin 500 euro, haksız gözaltı yaşamakla başvuru yapan Komal Yayınları çalışanı Kadir Satık'a ise 4 bin euro ödemesine karar verdi.
"Bölücülük" dostane çözümle bitti
AİHM, Türk hükümetinin başvuru sahibi Semra Çaralan'a mahkeme masrafları dahil 9.500 Euro ödemeyi kabul etmesi üzerine davayı "dostane çözüm" ile sonuçlandırdı. Davayı mahkeme, Türk devletinin aşağıdaki açıklamayı yapmasını dikkate alarak bitirdi:
* Türk devleti, terörle mücadeleye ile ilgili yasalarda görülen ifade özgürlüğüne ilişkin düzenlemeler kapsamında mahkemenin verdiği mahkumiyetlerin ivedilikle hukuk ve uygulama açısından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesine uyarlanmasını gereğini dikkate alacaktır.
Türk devletinden açıklama
* Sözü edilen ihlal de bunu bir kez daha gösteriyor. Belirtmek gerekir ki, hükümet de, 24 Mart 2001 tarihli Ulusal Program'da da belirtildiği gibi, yasal ve gerekli iç uygulamalara dair düzenlemelere girişmiştir.
* Hükümet, ayrıca, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 23 Temmuz 2001 günü şahsi önlemlere ilişkin aldığı ara kararını da dikkat almaktadır ki, bu karar, bundan böyle benzeri durumlarda uygulanacaktır.
"Evrensel" gazetesi genel yayın yönetmeni Semra Çaralan'ı İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 24 mart 1994 günü, "bölücülük propagandası" yaptığı iddiasıyla 5 ay hapis ve de para cezasına mahkum etti.
İfade özgürlüğünden dava ve hapis
Cezasının bir bölümünü çeken Semra Çaralan, "bölücülük propagandası"nı cezalandıran Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 8. maddesinde 27 Ekim 1995'de değişikliğe gidilmesi üzerine tahliye edildi. Yapılan ikinci bir yargılama ile Çaralan'a verilen hapis para cezasına dönüştürüldü. 12 Eylül 1997'de oylanan yeni bir yasa dolayısıyla da Çaralan'ın cezası "şartlı olarak" ertelendi.
Çaralan, DGM'lerin ne bağımsız ne de tarafsız olmadığını belirterek bu haliyle de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6/1 maddesine, ifade özgürlüğünü güvence altına alan Sözleşmenin 10. maddesine ve ayrıca, getirilen kısıtlamaların Sözleşmenin 10. maddesinde yer verilen meşru amaçlarla uyuşmadığı iddiasıyla Sözleşmenin 18. maddesine aykırılık iddiasıyla dava açmıştı.
Gözaltıya 4 bin Euro
Komal Yayınevi çalışanı Kadir Satık'ın açtığı dava da dostane çözümle son buldu. AİHM, "özgürlüğü kısıtlanması", "uzun gözaltı"ve "avukatı bulunmadığı gerekçesiyle yasal durumunu öğrenememesi" gibi gerekçelerle açılan dava kapsamında Türkiye'yi, Satık'a mahkeme masrafı dahil toplam 4 bin euro ödemeye mahkum etti.
Mahkemenin görüştüğü bir başka dava ise, Komal Yayınevi çalışanı Kadir Satık'ın yayınevine yapılan polis aramasında gözaltına alınması ile ilgili.
23 Ocak 1997'de, Komal Yayınevi'ne baskın düzenleyen polis, yayınevi çalışanı Kadir Satık'ı gözaltına aldı. Satık, 31 Ocak 1997'de serbest bırakıldı.
Başvurusunda Satık, "özgürlük ve güvenlik hakkı" ilkesini tanımlayan Sözleşmenin 5. maddesine aykırı bir durum yaşadığını belirtmişti. "Uzun gözaltı" nedeniyle başvuru yapan Satık, avukatı bulunmadığından gözaltı uygulamasının yasal temelini de araştıramadığını da eklemişti. (EÖ/BB)