Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye hakkında dün verdiği dört ayrı karar ile, Türkiye’nin işkence yasağını ve yaşam hakkını ihlal ettiğine, savunma hakkını kısıtladığına hükmetti.
Dört ayrı davada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2, 3 ve 6. maddelerinin birden fazla kez ihlal edildiğine hükmeden AİHM, Türkiye’yi mağdurlara veya yakınlarına toplam 38 bin 500 Euro tazminat ödemeye mahkum etti.
Diyarbakır’da polis işkencesi
Diyarbakır’da yaşayan 39 yaşındaki Meydin Athan, 30 Mart 2006’da Bingöl’de öldürülen gerillaların cenazesine katıldı. Cenaze törenine polis saldırdı, Athan dövülerek gözaltına alındı. 25 Mayıs 2007’de “PKK üyesi olmaktan” suçlu bulundu, 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
Athan, Eylül 2006’da hem kendisini döven polisler hakkında hem de gördüğü işkenceyi belgelemeyen doktor hakkında şikayetçi oldu. Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı, işkenceyle ilgili kanıt olmadığı gerekçesiyle polisler ve doktor hakkında takipsizlik kararı verdi. Bu süreçte polislerin ifadesi bile alınmadı.
Athan AİHM’e başvurdu. Mahkemenin dünkü kararıyla, Türkiye, “işkencenin etkin soruşturulmadığı” gerekçesiyle AİHS’in 3. maddesinden suçlu bulundu. Türkiye Athan’a 5 bin Euro tazminat ödeyecek.
Van’da polis cinayeti
16 yaşındaki seyyar satıcı Şaban Cadıroğlu, 16 Ağustos 1999’da, sokakta iki polisin saldırısına uğradı. Polisleri görünce kaçan Cadıroğlu, sattığı gözlüklerden bazılarını yere düşürdüğünü görünce geri döndü. Bu sırada polisler onu yakaladı ve tekmeleyerek yere düşürdü. Cadıroğlu düşünce başını çarptı ve olay yerinde hayatını kaybetti.
Türkiye, AİHM’e gönderdiği savunmada, Cadıroğlu’nun kaçarken kendi kendine düşüp öldüğünü ileri sürdü.
Polislerle ilgili işlem yapılmayınca aile bireyleri Süleyman, Asiye, Şemsettin, Enver ve İrfan Cadıroğlu AİHM’e başvurdu.
AİHM Şaban Cadıroğlu’nun ölümünde devletin sorumluluğu bulunduğuna hükmetti. AİHS’in 2. maddesi uyarınca “yaşam hakkını ihlal” ile suçlanan Türkiye, olayı etkin şekilde soruşturmamaktan suçlu buldu. Cadıroğlu ailesine 20 bin Euro tazminat ödenecek.
Şüpheli asker ölümü
Ankara Özel Kuvvetler Komutanlığı Seferberlik Daire Başkanlığı'nda gayri nizami harp eğitimi alan Astsubay Hasan Durdu, 16 Ekim 2008'de, birliğin B09 numaralı odasında sağ burun deliğinden aldığı tek kurşunla ölmüş olarak bulundu.
16 Ekim'de GATA Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi işlemlerinde “atışın uzak mesafeden yapılmış olduğu” tesbit edildi. Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı'nca düzenlenen raporda da tabanca ve şarjör üzerinde parmak izi bulunamadığı belirtildi.
Bu kanıtlara rağmen, açılan davada Genelkurmay Ankara Askerî “intihar” kararı vererek dosyayı kapattı.
Durdu’nun kardeşleri Emine ve Şeref Durdu ile babası Halil Durdu’nun bu karara yaptığı itirazlar da reddedildi. Aile, AİHM’e başvurdu.
AİHM dünkü kararıyla, Türkiye’yi AİHS 2. maddesi uyarınca suçlu buldu ve aileye toplam 12 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti.
* AİHM kararı.
Savunma hakkının kısıtlanması
49 yaşındaki Nihat Konak’a, “TKP/ML-TİKKO yöneticisi olmak” suçlamasıyla yargılandığı mahkemede 26 Aralık 2003’te çıkan kararla 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Konak şu anda Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde.
Konak, 1998’de gözaltında tutulduğu dönemde avukatıyla görüşme hakkı tanınmadığını, savunma hakkının ihlal edildiğini söyledi. Konak, 1 Nisan 1998’de savcılığa ve hakim karşısına çıkarıldı, buradaki sorgularında da avukat bulundurmasına izin verilmedi.
AİHS’nin 6. maddesi uyarınca “savunma hakkının kısıtlandığı” gerekçesiyle AİHM’e başvuran Konak’la ilgili dava da dün sonuçlandı, Türkiye suçlu bulundu. Konak 1,500 Euro tazminat almaya hak kazandı.
* AİHM kararı. (AS)