Fotoğraf: 2016'daki göçmen akınında mültecilerin konulduğu eski cezaevi/ Muhammed Muheysen
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Hollanda İstatistik Kurumu (CBS), 2015'teki mülteci krizinden bu yana ülkeye iltica başvurularında en ciddi artışın 2021'de gerçekleştiğini duyudu. İlticacılar arasında Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının sayısı da yükseliyor. Geçtiğimiz yıl 2 bin 460 Türkiye yurttaşı Hollanda'dan sığınma talebinde bulundu.
Türkiye üçüncü sırada
2021'de Hollanda'dan sığınma talep edenlerin sayısı bir önceki yıl COVID19 salgını sırasındaki iltica başvurularına göre yüzde 85 artarak 25 bine ulaştı.
Hollanda'dan sığınma talep edenler arasında ilk sırayı Suriye vatandaşları aldı. Suriye'de 8 bin 380 Suriyeli iltica başvurusunda bulundu.
Suriyeliler'i 3 bin 5 kişiyle Afganistanlılar izledi. Hollanda'ya sığınma talebinde bulunan Afganlılar'ın sayısı, özellikle sayısı Taliban yönetiminin iş başına gelmesinden sonra arttı. Diğer Avrupa ülkelerinde de iltica başvurusu yapan Afganistan vatandaşlarının sayısında büyük bir yükseliş oldu.
Hollanda'dan en fazla sığınma talep eden üçüncü gruptaysa 2 bin 460 kişiyle Türkiye yurttaşları var. Türkiye'den iltica başvuruları, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası hızla artmaya başladı.
Hollanda'ya sığınma başvurusu yelpazesi geniş
Hollanda Mülteciler Konseyi'ne göre, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası daha çok Fethullah Gülen yapılanmasına mensup kişiler iltica talep ederken son yıllarda yelpaze genişledi.
DW'nin haberine göre, aralarında Kürtler, muhalifler, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve sendikacılar da dahil olmak üzere hükümet karşıtları kovuşturmalar dolayısıyla Türkiye'yi terk ediyor.
Vatandaşları Hollanda'ya en fazla iltica talebinde bulunan ülkeler arasında Suriye ve Türkiye'nin yanı sıra İran, Eritre. Cezayir, Yemen, Fas, Irak, Moldova, Nijerya ve Arnavutluk da var.
Sığınmacılara yönelik hak ihlalleri
Nijmegen'deki Radboud Üniversitesi'nden bilim insanları, Göçmenlik ve Yurttaşlık Hizmetleri (IND) kurumunca iltica kurallarının katı yorumlanışının göçmen ve ve sığınmacılara yönelik haksız muamelelere neden olduğunu belirlediler.
Bilimsel araştırmaya dayalı sosyo-kültürel politika önerileri sunan Hollanda Sosyal Araştırma Kurumu (SCP) sığınmacıların bekleme sürelerinin uzunluğunun topluma hızla entegre olma olasılıklarını düşürdüğü görüşünde.
Radboud Üniversitesi'nde sekiz bilim insanınca yürütülen araştırmada aile birleşimi başvurularının da sistematik olarak reddedildiği ortaya çıktı.
Araştırmacılar uygulanan göçmen profili çıkarma sisteminin haksız yere insanların hükümeti gereksiz ödemelerle dolandırmaya çalışmakla suçlanmasına yol açtığını gözlemlediler.
Hedef alınan kişiler genellikle etnik çeşitlilik gösteren ailelerin üyeleri ya da çifte vatandaşlık sahibi olanlardı.
Araştırmacılar ayrıca, son yıllarda Parlamentodan geçen yasaların göçmenlerin ve mültecilerin yasal konumlarını belirsizleştirdiğini, örneğin sığınmacıların artık IND ile ilk görüşmeleri sırasında ücretsiz adli yardım alma hakkından yoksun bırakılmış olduğuna da dikkat çektiler. (AEK)