Türkiye’de görev yapan Fransalı gazeteciler, Paris’teki Charlie Hebdo mizah dergisine dün (7 Ocak) düzenlenen silahlı saldırıyı kınadı; bianet’e ilettikleri görüşlerle yaşamını yitiren meslektaşlarını andı. Gazeteciler, Fransa toplumuna dair temennilerini de paylaştılar.
Gazeteci Nicolas Cheviron, hislerini “19 Ocak 2007’de İstanbul’da Hrant Dink katledildiğinde ne hissettiysem bugün de aynı hüzün ve heba hislerini yaşıyorum” cümlesiyle açıklıyor. Fransa merkezli kamuya ait Radio France İnternationale (RFİ) Radyosu Türkiye muhabiri Jerome Bastion içinse "Kalleşliğin en üst mertebesi" saldırıyı, “Demokratik tartışmayı ve ifade özgürlüğünü reddeden kişiler" gerçekleştirdi.
Televizyoncu muhabir Marie Forestier de, saldırının gazetecileri yıldırmaması gerektiğini vurguluyor: “Bu puslu zamanlarda işlenen bu saldırı, bilgilendirme, tanıklık etmede ve ayrıntılı incelemede gazetecileri, anlayışsızlığa, aşırılıklara ve karanlığa karşı daha da cesaretlendirmelidir”.
Cheviron: Benim ve birçoğun çocukluğu çalındı
“Dergiye yönelik saldırının, benim gibi Cabu, Wolinski ve Charb’ın karikatürlerine gülerek büyüyen ve saldırıyla çocuklukları çalınan birçok Fransız yurttaşını derinden sarstığını düşünüyorum.
“Dink katledildiğinde ne hissettiysem...”
“19 Ocak 2007’de İstanbul’da Hrant Dink katledildiğinde ne hissettiysem bugün de aynı hüzün ve heba hislerini yaşıyorum. Bir kez daha, iyi, zararsız ve hoşgörülü insanlar niteliksiz aptallarca öldürüldü.
“Demokratisiye vurguda yeni bir atılım kazandırmalı”
“Nasıl ki, Hrant’ın ölümü, binlerce Türkiyeliye tarihsel gerçekler konusunda araştırma ve adalet arama konusunda güç kattıysa Charlie Hebdo saldırısında ölenlerin Fransa toplumuna ve daha geniş bir çevreye, demokratik değerlere vurguda yeni bir atılım kazandıracağına inanmak istiyorum.”
Bastion: Kalleşliğin en üst mertebesi
“Demokratik tartışmayı ve ifade özgürlüğünü reddeden kişilerin gerçekleştirdiği saldırı, kalleşliğin en üst mertebesidir. Fransa’nın elinden, en büyük aydınlarını aldılar. Herhangi bir şeyin öcünü aldıklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar çünkü fikirler, onların elindeki tek araç olan silahlardan daha güçlüdür.
“Mücadele İslam’a değil çılgınlığa karşı olmalı”
“Avrupa toplumları gibi göçmenlik meselelerinde tepkisel davranan Fransa toplumunun, İslam karşıtlığına kendini kaptırmamasını dilerim. Bu insanları başkalarından daha Müslüman sayılmazlar, tırnak içinde, kanımca daha az Müslümandırlar bile. İslam’a karşı değil çılgınlığa karşı mücadele verilmelidir.”
Forestier: Saldırı özgürlüklere
“Charlie Hebdo’ya yönelik iğrenç saldırı, ifade özgürlüğü açısından kapkara bir gün olduğu kadar genel anlamda özgürlükleri hedef aldı. Saldırıyı savunmak için hiç bir gerekçe kabul göremez. Derginin karikatürleri, şu veya bu dini değil aşırılıkları, ırkçılığı ve her tür hoşgörüsüzlüğü eleştiriyordu.
“Anlayışsızlığa ve karanlığa karşı cesaretlendirmeli”
“Bu puslu zamanlarda işlenen bu saldırı, bilgilendirme, tanıklık etmede ve ayrıntılı incelemede gazetecileri, anlayışsızlığa, aşırılıklara ve karanlığa karşı daha da cesaretlendirmelidir.” (EÖ)
* Fotoğraf: Bilgin S. Şaşmaz - Paris / AA