Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) ve Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), Antalya Novamed fabrikasında bir yıldır grevde olan kadın işçilerin sendikal haklarının ihlal edilmesini kınadı.
Ortak bir açıklama yayınlayan konfederasyonlar, özellikle fabrikada kadın işçilere yönelik toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık uygulamaları eleştirerek Avrupa Sosyal Şartı ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) anlaşmalarıyla güvence altına alınan işçi haklarının uygulamaya geçirilmesini istedi.
Novamed fabrikasında çalışan 81 kadın sıralı olarak hamile kalmaya, yemeğe, tuvalete dönüşümlü gitmeye zorlandıkları ve diğer çalışma koşulları nedeniyle bir senedir grevde.
Gül'e mektup
Ayrıca, ETUC Genel Sekreteri John Monks, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yazdığı mektupta Türkiye'nin Avrupa Sosyal Şartı'nın "örgütlenme" ve "toplu pazarlık ve grev" hakkını düzenleyen 5 ve 6. maddelerine çekince koymasından "endişe duyduklarını" söyledi.
Birgün'ün haberine göre, Monks, Türkiye'nin sendikal özgürlükleri AB mevzuatına ve 87 ile 98 sayılı ILO sözleşmelerine uyumlu hale getirmesini istedi.
Dünyada sendikacı cinayetleri arttı
Öte yandan, ITUC'un geçtiğimiz günlerde açıkladığı Küresel Sendikal Hak İhlalleri Raporu'na göre, 2006'da dünyada toplam 144 sendikacı işçi haklarını korurken öldürüldü, 800’ü işkence gördü. 5 bin işçi tutuklandı ve 8 bini sendikal faaliyetlerden dolayı işten çıkarıldı. Sendikacı cinayetleri önceki yıla göre dörtte bir arttı. Kolombiya'da 78 sendikacı öldürüldü. 1994-1006 arasında yaşanan bin 165 sendikacı cinayetinden sadece 14 kişi hüküm giydi.
Dünya genelinde 168 milyon işçiyi temsil eden ITUC'un 153 ülkeden 305 üye sendikasından derlediği rapor "Gelişmiş sanayi ülkelerinde de bazı temel işçi haklarına yönelik hükümet saldırıları yaşanmakta" dedi.
Aralarında Coca-Cola, Wal-Mart, Goodyear, Nestle ve Bouygues’in de bulunduğu bazı çok uluslu şirketler, işçilerinin sendikalaşmasına karşı eylemlerde bulundular. Tekstil ve tarım sektörü ağırlıklı olmak üzere, büyük şirketler tedarikçilerine yönelik ağır baskıları uyguladılar.
Kadın işçiler özellikle sömürü ilişkileri içinde kalmaya devam ettiler. Başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere ev içinde çalışan kadınlar ve 90 milyon göçmen işçi en kötü koşullarda çalışıyor.
Türkiye'deki kısıtlamalar sürüyor
Raporda, Türkiye'de çalışma hayatı ve sendikal haklara ilişkin kanunların uluslararası standartlara uygun hale getirilmesine yönelik hiçbir ilerleme kaydedilmediği belirtildi.
4688 Sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları Kanunu'na göre avukatların, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapan sivil personelin, ceza kurumlarında çalışan personelin, özel güvenlik personelinin, rektörler ve yüksek okul yöneticilerinin sendikalara üye olamadığı belirtilen raporda, bu konudaki düzenlemenin yaklaşık 450 bin kamu çalışanını ilgilendirdiği bildirildi.
2821 Sayılı Sendikalar Kanunu'nun grev konusunda ayrıntılı sınırlamalar içerdiği ifade edilen raporda, 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun da sendika üyeliğinden istifada noter şartını zorunlu kıldığı kaydedildi.(EÜ)
* Raporun Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) sitesinde yer alan Türkiye'yle ilgili bölümünün tam metninin çevirisine ulaşmak için buraya tıklayın.