Katalan Sanatçı Raquel Friera'nın İstanbul'da farklı sosyo-kültürel çevrelerden 20 kadınla yaptığı röportajlardan derleyerek hazırladığı Mümkünler Alanı projesi, 27-30 Ekim tarihleri arasında İstanbul, Beşiktaş Meydanı'nda sanatseverlerle buluşacak. Karşı Sanat bünyesinde düzenlenen enstalasyon çalışması, Katalan Hükümeti Kültür Departmanı desteği ile gerçekleştiriliyor.
bianet'e üç yılda hazırladığı projeyi anlatan Barselonalı sanatçı Raquel Friera, İstanbul'da yaşadığı süre boyunca "kadınların toplumsal alana katılımının erkeklerden çok daha az olduğunu ve erkeklerin kamusal alanı domine ettiğini" fark ettikten sonra böyle bir çalışma yapmaya karar verdiğini belirtti. İstanbul'daki farklı sosyo-kültürel çevrelerden ve yaş gruplarından kadınlarla görüşüp onlardan sokaktaki hayatlarından ve iş yaşamlarından bahsetmelerini isteyen Friera, projeyle kadınların kamu alanındaki konumunu güçlendirebilmeyi amaçlıyor.
Kadınların isimlerinin ve görüntülerinin gizli tutulduğu projede, Friera'nın yaptığı röportajların bazı bölümleri Beşiktaş Meydanı'ndaki ağaçlara yerleştirilmiş dört hoparlörden yayınlayarak gerçekleştiriliyor.
Friera, İstanbul'daki sosyal çevrelerin ve kadınların politik fikirlerinin çeşitliliğini gösterebilmek için, sosyolog ve feminist arkadaşlarının ve çeşitli tanıdıklarının vasıtasıyla birçok farklı kadınla tanışmış.
Proje kapsamında yayınlanan röportajlarda kadınlardan biri "bana 'kadınsın' gözüyle bakılmamasını isterdim, 'hepimiz aynıyız' gözüyle bakılmasını isterdim" şeklinde konuşuyor. Başka bir kadın ise iş hayatında yaşadığı sıkıntıları anlatırken "çalışma hayatı sanki onların elindeymiş gibi ... kendimize yer açmaya çalışıyormuşuz gibi bazen hissettiğim oluyor". Başka birisi ise kadınların çalışırken "sistematik tacize" uğradığından ancak kendisinin korunmayacağını bildiği için bu konuda şikayetçi olamadıklarından dert yanıyor.
Friera'nın konuştuğu bir diğer kadın ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Herkes üç çocuk yapsın" açıklamasından sonra kadını eve hapsetme anlayışının daha da yaygınlaştığını vurguluyor.
Friera'nın örneklemindeki çeşitlilik, kadınların düşüncelerindeki farklılaşmaların da ortaya çıkmasını sağlıyor. Örneğin bir kadın fikirlerini "tüm kadınları mücadeleye çağırıyorum" diyerek ifade ederken; bir başkası da yeni jenerasyondaki kadınların hayatlarında eski jenerasyonlardakine nazaran bir gelişme olduğunu düşünüyor.
Sanatçı, Türkiye'de yalnızca İstanbul'da gerçekleştireceği serginin bir benzerini de Barselona'da düzenlemeyi düşünüyor.(IK/ÇT)