Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'de, 2007'de, hükümetin "genel olarak insan haklarına saygı gösterdiğini ama birkaç alanda ciddi sorunların devam ettiğini" söyledi.
İnsan Hakları Uygulamaları Üzerine Ülke Raporları-2007 başlıklı raporun Türkiye kısmında insan hakları kuruluşlarının işkence ve kötü muamele vakalarında artış tespit ettiği belirtildi.
Güvenlik güçlerinin hukuk dışı öldürmeler gerçekleştirdiği ve bu olayların sorumlularının büyük ölçüde cezasız kaldığı vurgulandı.
Yargı bağımsızlığına müdahale
Cezaevi koşullarının yetersizliğini vurgulayan rapor, kalabalık ve eğitimsiz cezaevi personelinin sorun alanları olduğunu belirtti.
"Tutukluların derhal avukatlarıyla iletişime geçmesi her zaman sağlanmadı. Bazı hükümet ve ordu yetkilileri yargı bağımsızlığına müdahale etti ve savcılarla hakimlerin aşırı yakın ilişkisi adil yargılanma hakkını tehlikeye düşürdü. Hükümet çeşitli yasal düzenlemelerle ifade özgürlüğünü kısıtladı."
Raporda, internet sitelerine yönelik yasal kısıtlamalara da vurgu yapıldı ve Müslüman olmayan toplulukların inanç özgürlüğü, eğitim, mal edinme gibi alanlarda sorun yaşamaya devam ettiği belirtildi.
"Kadına yönelik şiddet, 'namus bahanesiyle işlenen cinayetler' ve tecavüz de dahil olmak üzere yaygın bir sorun olarak kaldı. Çocuk evlilikleri bir başka sorun alanıydı. Polisteki yolsuzluklar çocuk ve kadın ticaretine katkıda bulundu."
301. madde, gazeteciler için oto-sansür
Raporda İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği, İnsan hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) gibi örgütlerin verileriyle, birçok ihlal vakası yer alıyor.
İfade ve basın özgürlüğü konusunda Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesine ve Atatürk aleyhine suçlarla ilgili yasaya atıfta bulunan rapora göre "bireyler yaptırım korkusu olmaksızın hükümet ve devleti eleştiremedi". Buna göre hükümet gazetecileri oto-sansür uygulamaya itti.
Rapora göre, ülke çapında yaygın olan İnternet'e erişim açısından kısıtlamalar yaşandı.
Akademik özgürlüklerin ve kültürel faaliyetlerin önünde hükümetin bir kısıtlama koymadığını belirten rapor, örgütlenme ve gösteri özgürlüğününse yasalarda tanınmasına rağmen fiili olarak engellendiğini söyledi. (EÜ/GG)
* Raporun tam metnine ulaşmak için: 2007 Türkiye İnsan Hakları Raporu