Finans dergisi Forbes'in açıkladığı 2010'un milyarderleri listesinde Türkiye'den 28 iş insanı var.
Marmara Üniversitesi'nden iktisatçı Prof. Dr. Fuat Ercan krizin giderek büyüdüğü bu günlerde ülkedeki milyarder sayısının artmasını sermayenin kadın ve çocuklar başta olmak üzere emek gücünü sonuna kadar sömürmesine bağlıyor.
Medya patronları listede
Forbes geçen yılki listede 13 milyarderi olan Türkiye'nin bu yıl bu rakamı 28'e yükselttiğini, bu anlamda bu sene "iyi bir performans sergilediğini" kaydetti.
Birinci sırasında 53,5 milyar dolarla Meksikalı iş adamı Carlos Slim Helu ve ailesinin bulunduğu listeye Türkiye'den giren isimler arasında en yüksek sırada Fiba Şirketler Grubu'nun patronu Hüsnü Özyeğin bulunuyor. 3 milyar dolarla 316. sırada bulunan Özyeğin'i Çukurova Holding'in patronu Mehmet Emin Karamehmet 2,9 milyar dolarla izliyor.
Filiz Şahenk, Rahmi Koç, Bülent Eczacıbaşı gibi isimlerin yer aldığı milyarderler listesinde medya patronları Ahmet Çalık, Turgay Ciner ve Aydın Doğan da var.
Kriz ABD'de açığa çıktığında Türkiye'de ana akım medyanın "bu krizi fırsata çevirelim" haberleriyle sermaye sahiplerini yatırım yapmaya çağırdığını hatırlatan Ercan, krizin Türkiye'de de görülmesiyle birlikte aynı yöntemin burada da uygulandığını belirtiyor.
"Bireysel sermayedarlar iki alanda birikim sağladılar. Çalışma saatlerinin arttırılması ve verimliliğin yükseltilmesiyle ciddi bir emek kaynağı yaratıldı. Bundan sadece buradaki patronlar değil kriz döneminde ülkeye giren yabancı sermayedarlar da yararlandı. Türkiye'de milyarderler sayısının artmasının birinci nedeni ülkedeki doğal kaynakların, özellikle kadın ve çocuk emeğinin sonuna kadar kullanılması oldu. Kamu kaynaklarının da aktarılması sonucunda çok sayıda sermayedar servetlerini katladı."
Ercan ikinci önemli konunun sermaye bölüşüm sürecinde yaşandığını belirtiyor.
"Türkiye'de sermayeler arası bir bölüşüm mücadelesi var. Servetlerin ve sermayenin el değiştirmesi çok hızlandı, bu artış Forbes listesindeki Türkiyelilerin sayısının artmasına neden oldu."
"Servet beyanı reklam aracı oldu"
"Eskiden beri burjuvazimiz kendilerinin sahip olduğu sermayeleri kamuoyunda açıklamazlardı. Ancak uluslararasılaşma sürecine girdikleri zaman bu bir reklam aracına dönüştü" diyen Ercan ekledi:
"Uluslararası ittifaklar yapmak için sahip oldukları stok ve hareket halindeki miktarları açığa çıkartmak istiyorlar. Bu böylece uluslararası arenada güç gösterisine dönüşüyor."
"Eskiden bir liranız varsa bir liranın altında dış borç kullanabiliyordunuz. Türkiye ve dünyada aşırı sermaye birikimi şuna neden oldu; bir lirası olan 10 lira borçlanabildi. Bu da inanılmaz bir emek sömürüsüne yol açtı" diyen Ercan, "Türkiye'deki milyarderlerin artması bir bütün olarak ülkedeki kapitalist sistemin hem üretim alanındaki sömürüsü hem de eşitsizliklerin artmasının bir ifadesi" diyor.
"Milyarderler bu durumdan mutlu olabilirler ancak doğa, kadınlar, çocuklar, emekçilerin mutlu olacağı bir durum değil."(BÇ)