Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bugün 2 Kasım Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Mücadele Uluslararası Günü.
Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın, Levent'teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu binasında öldürülmesinin üzerinden bir ay geçti. Ancak cesedinin nerede olduğu hala açıklanmadı.
TIKLAYIN - Başsavcılık: Kaşıkçı Boğularak Öldürüldü, Cesedi Yok Edildi
bianet’in “Öldürülen Gazeteciler ve Cezasızlık” yazı dizisine göre, Türkiye’de 1990-2007 yılları arasında 20 gazeteci öldürüldü. Cinayetlerin tamamı cezasız bırakıldı.
TIKLAYIN - 20 Gazeteci 20 Hikaye
Uluslararası çatı örgütü olan IFEX'in Türkiye'deki üyelerinden olan Düşünce Suçu?!na Karşı Girişim, bu vesileyle Tükiye'de cezasızlık sürecine giden yolda kimlerin nasıl korunduğuna dair bir açıklama paylaştı.
“Suçlar meşrulaştırılıyor”
Düşünce Suçu?!na Karşı Girişim cezasızlığa dair şunları söyledi:
* Yasama, yürütme ve yargının devleti koruma refleksiyle ihlaller görmezlikten geliniyor, yargı mensupları görevlerini yerine getirmiyor. Devletin üstün çıkarları, terörle mücadele, asayiş, güvenlik gibi söylemlerle suçlar meşrulaştırılıyor.
* Yetkililer "Yargılama izni!?" vermiyor. Yasalar zaten cezasılığa yeşil ışık yakacak şekilde hazırlanmış. Bağımsız ve tarafsız bir yargının var olduğu bir ülkede bir savcı bir suç görmüşse, bunu soruşturmak ve kovuşturulmasını sağlamakla görevlidir, kimseden izin alması söz konusu olamaz.
“Paramiliter gruplar destekleniyor”
* Sanık kolluk görevlileri kimlikleri ve nerede oldukları besbelli iken bir türlü bulunup mahkemeye getirilemiyor.
* Paramiliter gruplar resmen ya da el altından destekleniyor.
* Yolsuzluklar örtbas ediliyor, sahte raporlar kabul ediliyor, hatta imal ettiriliyor.
“Süreç örtbas ediliyor”
* Soruşturma ve kovuşturma sürecine getirilen yayın yasakları ile delillerin örtbas edilmesi, böylece yargı sürecinin takipsizlik veya beraat kararları ile sonuçlandırılması sağlanıyor.
* Büyük çabalar sonucu yargıya intikal ettirilebilen suçlarda yıllarca hiçbir işlem yapılmayarak dosyaların “zamanaşımı”na uğratılması sağlanıyor.
* Yargılama yapılabilen olaylarda hafifletici nedenler sonuna kadar kullanılıyor, özellikle kadınlara karşı işlenen suçlarda “namus, erkekliğine hakaret vs.” gerekçelerle indirimler, takım elbise-kravat ile iyi hal indirimleri uygulanıyor.
IFEX’in üç üyesinden panel
IFEX'in Türkiye'deki üç üyesinin temsilcileri bugün 2 Kasım için düzenlenen panelde konuşacak ve “cezasızlık kültürüne karşı” neler yapılabileceğinin tartışacak.
Panel Türkiye saati ile 16:00-17:00 arasında Türkçe ve 17:00-18:00 arasında İngilizce olarak -ikisi de canlı- yayınlanacak.*
Konuşmacı olarak bianet adına Nadire Mater, Düşünce Suçu!?na Karşı Girişim adına Şanar Yurdatapan ve P24 adına Özgün Özçer katılacak.
Panele ayrıca, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Raportörü Andrew Gardner, "Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu" kurucusu Av. Eren Keskin ve Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Cihan Aydın da video mesajlarıyla katılacak.
Cezasızlığa karşı mücadele 2009'da başladıGazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 2009 yılında 71 gazetecinin öldürüldüğünü açıkladı. Öldürülen ve saldırıya uğrayan gazetecilerin arşivini tutan CPJ açıklamasında, 2009 yılını son 30 yılın en büyük gazeteci katliamının yaşandığı yıl olarak nitelemişti. 71 gazetecinin 29’u Filipinler’de 23 Kasım 2009’de gerçekleştirilen toplu kıyımda öldürülmüştü. Gazetecilere yönelik şiddet her daha da artıyordu ve Filipinler’deki gibi siyasi nedenlerle işlenen cinayetler aydınlatılmıyordu. CPJ farkındalığı artırmak için 23 Kasım’ı Cezasızlıkla Mücadele Günü olarak ilan etti. BM 2014'te uluslararası gün ilan ettiCPJ’in başlattığı çalışma daha sonra Birleşmiş Milletler’in 18 Aralık 2013 Genel Kurul toplantısında üye devletleri cezasızlık kültürünü sona erdirmek amacıyla kesin önlemler almaya çağırmasıyla hız kazandı. BM, Kanada merkezli Uluslararası İfade Özgürlüğü Dayanışması’nın (IFEX) desteğiyle 2 Kasım’ı 2014 yılında Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Mücadele Uluslararası Günü olarak ilan etti. |
(TP)
* Paneli canlı izlemek için tıklayın.