KCK davalarını izleyen PEN Yazarlar Birliği Norveç Başkanı William Nygaard ve Norveç Yazarlar Derneği Başkanı Jørgen Lorentzen Norveç PEN'in internet sitesine ziyaretlerindeki izlenimlerini anlatan bir makale yazdılar. Aynı makale Norveç'in en çok satan gazetelerinden biri olan VG'de de aynen yayınlandı.
Lorentzen ve Nygaard makalelerinde özellikle kendi kültürlerinde absürd sayılacak bazı noktalara dikkat çekti. Yazarların 21 Kasım'da seyirci olarak katıldıkları KCK davasından değindiği noktalar şöyle:
"Mahkeme salonu kapalı bir fotbol stadyumu kadar büyük ve İstanbul'dan bir buçuk saat uzakta. Sanıkların çoğu neden yargılandıklarını bilmeden iki yıldır tutuklu bulunuyor. Yargılananların tek ortak yanları yasal bir parti olan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) bünyesinde çalışma yapmaları.
"Ülkede bilim ve bilgi suç haline getiriliyor. Üniversiteden yeni mezun Celal isimli gencin BDP akademisinde verdiği kuantum fiziği dersi, terörizim ve PKK destekçiliği olarak gösteriliyor.
"Deliliğin sınırı yok"
"Kendi yazdığı iddia edilen raporu zar zor okuyabilen, mahkemenin yapıldığı yerden çok uzakta yaşayan ve evinde seçim broşürü bulundurduğu için tutuklanan ellili yaşlardaki dört çocuk babası Kürt vatandaş, mahkemeye terörist olmadığını anlatmak için ter döküyor. Deliliğin sınırı yok!"
"Gülelim mi, ağlayalım mı bilemedik. Sanki hukuki bir tiyatronun şahitleriyiz. Elle tutulur hiçbir kanıt ya da gerçek şahitler yok. Politik faaliyetler devlete karşı işlenmiş yüz kızartıcı suç olarak gösteriliyor."
Yazarların örnek verdiği diğer bir sanık ise, Ekim ayında Norveç'e gelip Türkiyeli yazarların durumunu anlatan Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı:
"Türkiye'deki politik ilişkileri anlatan, Kürtler ile yapılan röportajların yer aldığı on yıllık bir araştırma raporu yüzünden potansiyel terörist olarak görülen Ersanlı'ya göre mevcut hükümet önce umut yaratıyor, bu şekilde oy topluyor, sonra da istediklerini hapse atıyor. Ersanlı'nın öğrencileri de onun dersine katıldıkları için yargılanıyor."
"Aslında ne kadar komik olsalar da, onlar da bizler gibi gazetecilik yapan ve demokrasi savaşı veren suçsuz insanlar ve tüm bunlardan aileler de acı çekiyor. Son olarak komünist bir gazete çıkardıkları için altı Türkiyeli gazeteci daha, toplam üç bin yıl hapse mahkum oldu.”
"Norveç, Türkiye'deki ifade özgürlüğünden sorumludur"
Mahkeme ile aynı gün gerçekleşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Federal Kürdistan Bölgesi Yönetimi Başkanı Mesud Barzani buluşmasına da yer verilen yazıda şunlar ifade edildi:
"Türkler ve Kürtler arasındaki işbirliği ve özgürlüklerle ilgili diyalog sürerken, böyle bir mahkemenin devam etmesi paradoksal ve şizofren bir anlayış. Bunlar Türkiye politikalarının anlaşılmaz olmasının nedenleridir. Zaten Türklerin kendisi bile bu olanı biteni anlamakta zorluk çekiyor."
Nygaard ve Lorentzen yazılarının sonunda Norveçli yazar ve otoritelere seslenerek NATO üyesi Türkiye’nin “Neofaşist gidişatına izin verilemez” diyerek Norveç hükümetinin Türkiye’deki ifade özgürlüğünün korunması için sorumluluk alması gerektiğini yazdı. (DAH/EA)