Türkiye'nin mevcut enerji politikalarıyla bir çöp teknoloji pazarı olduğunu söyleyen Uyar, bir an önce karbonsuzlaşmak, yenilenebilir enerjiye geçmek ve etkin enerji kullanımı yasasını çıkartmak gerektiğini vurguluyor.
Uyar: Montreal'de çöp teknoloji sermayesinin pazarlığı yapıldı
Uyar, çöp teknolojiyi, enerji kullanım standartlarını yükseltmiş gelişmiş ülkelerde pazar değeri olmayan, yüksek karbon dioksit salımlı (emisyonlu) teknolojiler olarak özetliyor.
"ABD, AB gibi gelişmiş ülkelerde, yüksek salımlı cihazlar, otomobiller kullanılamıyor. Kendi standartları yükseldikçe, kömür santrallerini, nükleer santrallerini, karar vericileri bunun farkında olmayan, standartları olmayan ülkelere hem de olumlu bir şey olarak pazarlıyorlar."
Salım değiş tokuşuyla, ülkelerin üzerinde karara varılmış sera gazı salım düzeylerinin alım satımına izin veriliyor. Çevreyi yüksek düzeyde kirleten ülkeler, gerçekleşenden daha fazla salım düzeyi hakkı olan ülkelerden kullanılmamış "kredileri" alabiliyorlar.
Uyar, çöp teknoloji sermayesinin, 1998 yılında Kyoto protokolüne ek olarak getirilen Temiz Gelişme Mekanizması ve Ortak Uygulama Mekanizması'ndan çıkar sağlamaya çalıştığını söylüyor.
Temiz Gelişme Mekanizması, ülkelere, belgelendirilmiş salım indirimlerinden kaynaklanan proje faaliyetlerinden elde edilen tasdikli salım indirimlerini kullanabilme olanağı veriyor.
"Böylece, ülkeler başka bir ülkeye yatırım yapıp, oradaki kotanın kendi kotalarından azaltılmasını sağlayabiliyor. Bunun ticaretini yapar hale getirmeye çalışıyorlar. Montreal'de iş çevrelerinin istediği temiz gelişme mekanizmasının sağlamlaştırılması üzerine çalışıldı" diyor Uyar ve ekliyor:
"Çöp teknoloji sermayesi mevcut durumdan kendine çıkar sağlamaya çalışıyor. Montreal'de bunun pazarlığı yapıldı. Gerçek nedenleri anlayıp önlem almak yerine, 'Nasıl yaparız da özveriyi başkası gösterir, bedelleri bu başka ülkenin yurttaşlarına ödettirebiliriz'in hesabını yapıyorlar.
"Çöp teknolojiyi aktarma mekanizmasını temiz gelişme mekanizmasına entegre etmeye çalışıyorlar."
Çöp teknoloji ticareti
Uyar, bu sürecin ticaretinin oluşmaya başladığını söylüyor:
"Kendi ülkelerinde terk ettikleri, verimsiz son kullanım teknolojilerini 'nasıl yaparız da diğer ülkelere aktarabiliriz'in planlarını yapıyorlar. Yani, benim ülkeme önce çöp teknoloji gelecek, ardından da daha temiz enerji adına, 5 yıl önce terk ettikleri teknolojiyi satmaya çalışacaklar."
Uyar'a göre, ABD'nin 2001'de çekildiği Kyoto protokolünü bir türlü imzalamamasının ardında da çöp teknoloji pazarını kaybetmemek var.
"Kyoto bütün dünyanın anlaşması haline gelirse, pazarlarını kaybedecekler. Ama öte yandan, kendi enerji hazırlıklarını yapıyorlar. ABD'de yenilenebilir enerjiye geçiş süreci planlanıyor ve uygulanıyor."
George W. Bush, salım oranlarının gönüllü eylemler ve yeni enerji teknolojileri kullanılarak azaltılmasını desteklediğini söylüyor.
"Bush'un yeni teknolojiden kastı bu. Çöp teknoloji transferi pazarını kaybetmemek" diyor Uyar. "Türkiye'ye de Hem 'Kyoto'yu imzalamayın hem de fosil yakıtlarda köprü olun' diye öneriliyor."
"Enerjiyi etkin kullanma yasası bir an önce çıkmalı"
Uyar, Türkiye'nin karbonsuzlaşmaması halinde, çöp teknoloji pazarı olmaktan kurtulamayacağını, bunun için iki adım atılması gerektiğini söylüyor:
"Enerjiyi etkin kullanmak ve yenilenebilir enerji teknolojilerine geçmek."
Uyar, "yenilenebilir enerji zengini" olarak nitelediği Türkiye'nin ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerjiden sağlayabilecek potansiyelinin olduğunu söylüyor.
"Daha da önemlisi, ulaşımda, konutta, sanayide, tarımda, daha az enerji kullanan son kullanım teknolojileri var. Bu 750 cihaz türünde, 4-10 misli daha az enerji kullanılıyor.
"Dünyaya Türkiye'den A+ sınıfında buzdolabı ihraç edilirken, biz B, C, D, E sınıfı ithal ediyoruz. 4 misli enerji tüketiyoruz. Bu cihazların yüzde 40'ı da standartsız.
"Enerjinin etkin kullanımı yasasını bir türlü çıkartmadığımızdan ya da işlevsizleştirildiğinden salımlarımız da aynı oranda yükseliyor. Yenilenebilir enerjiyle karşılamamız gereken miktar da artmış oluyor."
Uyar, Türkiye'nin AB'nin çöp teknoloji pazarı olmamak için, bir an önce AB ortak direktiflerinin öngördüğü standartlara erişmesi gerektiğini düşünüyor:
"Bu yasa, Avrupa'dan herhangi bir verimsiz teknolojinin girmesini önleyecek şekilde çıkmalı. Yoksa, Türkiye temiz gelişme mekanizmasının müşterisi oluyor.
"AB Gümrük Birliği anlaşması, AB standartlarının altındaki ürünlerin Türkiye'ye gelmesine izin veriyor. Bu durum 10 yaşın altındaki ürünlerin ithalinin izniyle birleşiyor. Bütün sistem, bu teknolojilerin transferi üzerine kurulu.
"AB'nin karar verme mekanizmasına bir an önce girebilmek için bu standartları getirmeliyiz. İmtiyazlı ortaklık önerisinin ardında yatan da bu. Almanya Başbakanı Merkel açık olarak söylüyor, 'Siz bizim ancak pazarımız olursunuz' diyor. Çöp teknolojiyi transfer ettiğimiz sürece, bunu fiilen kabul etmiş oluruz." (TK)