Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Freedom House, 2016 Basın Özgürlüğü raporunda Türkiye’yi bir kez daha basın özgürlüğünde “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde saydı. Rapora göre Türkiye basın özgürlüğünde gerilemenin en çok yaşandığı ülkeler arasında.
32 sayfalık rapor The Battle for the Dominant Message (Baskın Mesaj için Savaş) başlığını taşıyor.
Dünya 12 yılda en geri noktada
Raporda yer alan başlıca tespitler şu şekilde:
* Basın özgürlüğü 2015’te, siyasi, suç ya da terör örgütlerinin kendi iktidarlarını pekiştirmek adına medyayı susturma çabaları nedeniyle 12 yıldaki en düşük seviyeye geriledi.
* Dünya nüfusunun sadece yüzde 13’ü basın özgürlüğüne yani gazeteciler için siyasi haber yapmanın güvenliklerini tehdit etmediği, medya ile devlet ilişkilerinin minimum olduğu ve medyaya yönelik yasal ya da ekonomik baskıların olmadığı bir ortama sahip. Yani 3 milyar 361 milyon 27 bin 708 kişi özgür olmayan, 2 milyar 984 milyon 320 bin 79 kişi “kısmen özgür” ülkelerde yaşıyor.
* Dünya nüfusunun yüzde 41’i, basın özgürlüğünün “kısmen” olduğu, yüzde 46’sı ise “özgür olmadığı” medya ortamlarında yaşıyor. Türkiye toplumu da basının “özgür olmadığı” kısımda yer alıyor.
En çok gerileyen ülkeler arasında Türkiye
* 2015’te basın özgürlüğündeki en büyük düşüş Gana, Macaristan, Maldivler, Suudi Arabistan, S,erra Leone, Svaziland, Mısır, Sudan, Tunus, Gambiya, Nauru, Bangladeş, Türkiye, Burundi, Fransa, Sırbistan, Yemen, Mısır, Makedonya ve Zimbabve’de yaşandı. Türkiye 2015’tem tam 6 puan geriledi.
* Basın özgürlüğünde en alt sırada yer alan ülkeler ise Kuzey Kore, Türkmenistan, Özbekistan, Kırım, Eritre, Küba, Belarus, Ekvator Ginesi, İran ve Suriye.
En tehlikeli bölge ve konular
* Suriye bu sene de gazeteciler için en tehlikeli ülke oldu. Charlie Hebdo saldırısı Fransa’nın Suriye’den sonra gazeteciler için en ölümcül ülkeler arasında yer almasına neden oldu.
* Raporda gazeteciler için en tehlikeli konular olarak organize suç, yolsuzluk, çevre, din, iktidarı eleştirmek ve “devlet büyüklerine hakaret” başlıkları sıralandı.
Türkiye: Kayyum, yargılama ve sansür
Raporun Türkiye ile ilgili kısmı ise şu şekilde:
* Rapora göre, basının “özgür olmadığı” ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye’de, 2015’te hukuki durum 2, siyasi durum 3, ekonomik durum 1 ve basın özgürlüğü durumu 6 puan geriledi. Türkiye basın özgürlüğünde 71 puan aldı. [En kötü: 100 En iyi: 0]
* Yetkililer çok sayıda gazeteciye terörizmle ilişkili suçlamalarda bulundu. Raporda Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklandığı hatırlatıldı.
* Gazetecilere yönelik akreditasyon, hükümet kontrolünde keyfi ve ayrımcı bir şekilde kullanılmaya başlandı.
* Eylül’de Hürriyet’e iki defa saldırı oldu, üç gazeteci mesleki faaliyetlerinden nedeniyle öldürüldü.
* Koza İpek Holding’e atanan kayyum ile onlarca kişi işsiz kaldı, editöryel değişiklik oldu, yayın hükümete yakın hale getirildi.
* Terörle Mücadele Kanunu gazetecilere yönelik bir baskı aracı olarak kullanıldı. “Türklüğü aşağılamaya” ilişkim TCK 301 ve “halkı kin ve düşmanlığa teşvik” başlıklı maddeleriyle gazetecilere soruşturmalar açıldı.
* MİT yasasıyla, MİT’e geniş yetkiler verilirken gazeteciliğe yönelik kısıtlamalar getirildi. 5651 sayılı internet kanunuyla sitelerin erişime engellenmesi konusunda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) yetkileri artırıldı.
* Raporda Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınıp öldürülmesine ilişkin tweet atan 18 gazeteci hakkında soruşturma açılması, Can Dündar ve Erdem Gül’ün MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanması, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılanan gazeteciler hatırlatıldı.
* RTÜK tarafından verilen ağır cezalara da değinen rapor, Basın Kartı Komisyonu’nda yapılan değişiklikle medya temsilcilerinin temsiliyetinin azaltılmasını eleştirdi.
* TRT ve Anadolu Ajansı’nın hükümet yanlısı yayınlarına dikkat çeken rapor ayrıca, Kürt sorunu, Ermeni soykırımı ile ilgili yayınlara, Charlie Hebdo karikatürü yayınlamak isteyen Cumhuriyet’e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kurgusal fotoğrafını basan Nokta’ya yönelik sansürleri sıraladı.
* Medya sahipliğinin büyük ve çoğunlukla enerji, maden ve inşaat gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin elinde olduğunu hatırlatan rapor, TMSF yoluyla bu şirketlerden bazılarının Erdoğan yönetiminde zenginleştirildiğine dikkat çekti. Muhalefette olan kanal ve televizyonların kapatıldığı, dijital yayın platformlarından çıkartıldığı belirtildi.
Raporun tam metnine şuradan ulaşabilirsiniz. (EA)