Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 2018-2019 Adli Yıl Açılışı için düzenlediği basın toplantısında “kürsüde siyaset yapan hakim ve savcı istemiyoruz” dedi.
Feyzioğlu, Adli Yıl Açılış töreninin Beştepe’de gerçekleşmesine ithafen “İsterdik ki yargının üç kurucu unsurundan biri olan savunmanın temsilcisi olarak bu konuşmayı, Yargıtayımızla birlikte düzenlediğimiz ortak toplantıda yapabilmiş olsaydık. Bunu yapabilmiş olsaydık, yargıyı güvenilir kılma yolunda önemli bir adımı atmış olurduk. Bu, dünyaya da etkili bir mesaj olurdu” dedi.
“Yargının bağımsızlığı anayasal güvenceye kavuşturulmalı”
Feyzioğlu’nun konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:
“Güvenilir yargının vazgeçilmez koşullarından biri etkili bir savunma gücünün varlığıdır. Anayasamız; yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını ve güvenilirliğini sistemsel olarak sağlamaktan uzaktır.
"Biz, kürsüde siyaset yapan hakim ve savcı istemiyoruz. Biz, siyasetin yönlendirmesine açık hakim ve savcı da istemiyoruz. Yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının anayasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini söylüyoruz.
“Mevcut anayasal düzenlemede, aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanının, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamakla görevli olan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun üyelerinin önemli bir kısmını tek başına, kalan kısmını da TBMM aracılığıyla ataması, maalesef yargıyı siyasetin etkisine açmış durumdadır.
“Yabancı devletlerin tehdidini kabul etmiyoruz”
“Bu çerçevede, yabancı devletlerin yargısal bir konuda Cumhurbaşkanımızı ya da bakanlarımızı tehdit eden saygısız girişimlerini devletimizi tehdit olarak gördüğümüzü ve asla kabul etmediğimizi bir kez daha tüm dünyanın bilgisine sunuyoruz.
“Fakat yargıyı siyasetin etkisine açan mevcut anayasal düzenleme, bu saygısızlıklara mazeret oluşturmaktadır.”
"Mülakatlar kamerayla kaydedilmeli"
Feyzioğlu yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Avukatlık stajına kabul ve avukat sıfatını kazanma, tüm çağdaş ülkelerde olduğu üzere sınava bağlanmalı.
* Hukuk fakültelerinin eğitim-öğretim kalitesi muhakkak surette artırılmalıdır. Kontenjanları düşürülmelidir. Yeni hukuk fakültesi uzun yıllar açılmamalı.
* Mahkeme kalemlerinde, noterlik dairelerinde, banka şubelerinde, tapu dairelerinde hukuk fakültesi mezunları için belirli sayıda kadronun ayrılması hem uyuşmazlıkları önleyecek hem plansız programsız açılan hukuk fakültelerinin işsiz mezunlarına iş imkanı yaratacaktır.
* Avukatsız arabuluculuğu teşvik eden yaklaşım, temelden hatalıdır. Her talep eden işçiye barolar tarafından maddi durum araştırması yapılmaksızın adli yardım faslından avukat görevlendirilmesi mümkün hale getirilmeli.
* Görev yerlerinin sürekli olarak değiştirilmesi, hâkimlerin dosyalarına hakim olmalarını önlemektedir.
* Hakim ve savcı adaylarının mülakatları kamerayla kaydedilmeli. Her türlü şaibenin önüne geçilmelidir.
* Avukatlık ücretlerine uygulanan KDV’nin düşürülmesi, vatandaşın etkili bir adalet hizmeti almasını sağlayacaktır. CMK ve adli yardım hizmetlerinde ise KDV kaldırılmalıdır.
* Kamuda çalışan avukatların ek göstergeleri hakimlerle eşit hale getirilmeli. Avukatların emeklilik hakları da hakimlerle eşit olmalı. (BK)
* Fotoğraf: Türkiye Barolar Birliği