Avrupa Konseyi'nin İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, beş günlük ziyaretinin sonunda dün (14 Ekim) Türkiye'deki adalet sistemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Avrupa Konseyi'nin internet sitesinde yer alan bir değerlendirmeye göre Hammarberg, Türkiye'deki adalet sisteminin işlevsel bozuklukları olduğu ve dolayısıyla kişilerin temel insan hakları ve özgürlüklerinden tam olarak yararlanamadıklarını belirtti.
"Yetkililerin yaptıkları büyük yasal değişikliklerdeki iyi niyetlerine ve kararlılıklarına" inandığını belirten Hammarberg'e göre; sistemdeki yapısal eksikliklerin giderilebilmesi için, hükümetin 2009'da başlattığı düzenlemeleri hızlandırması gerekiyor.
Hammarberg ayrıca Türkiye'deki yargılanma ve tutukluluk sürelerinin uzunluğuna da dikkat çekti. Diyarbakır D tipi cezaevini ziyaret eden Hammarberg, "hapishane yetkililerinden hapishanedeki 750 mahkumdan 540'ının; haklarındaki karar, temyiz mahkemesinden, yerel mahkemeye iade edilmiş tutuklular olduğuna dair bilgi aldığını" belirtti.
Hammarberg'e göre "yerel mahkemeler, gözaltına alternatif olabilecek ve kanuni bir hak olan kefaletle serbest bırakma" seçeneğini de çoğunlukla gözardı ediyor.
Özellikle "suç örgütleri" ile ilgili yasalardaki "belirsizliklerin" giderilmesi gerektiğine de değinen Hammarberg, suç örgütleri ile ilgili davalarda toplanan kanıtların yetersizliğinden de bahsetti.
Hammarberg, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin (DGM) kaldırılmasının çok olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyor; ancak organize suçlarla mücadele etmek için özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin kurulmasını eleştiriyor. Hammarberg'in de dile getirdiği "Görüş yasaklı 24 saat süren gözaltılar; savunma avukatlarının sayısının birle sınırlandırılması; sanıkların, dava dosyasına erişiminin kısıtlandırılması ve sanıkların avukatları ile görüşmelerine uygulanan sansür" bu mahkemelerin işleyişindeki şeffaflığa ve mahkemelerin tarafsızlığına gölge düşürecek nitelikte.
Gözaltındayken ölen Festus Okey davasına ve bu gibi davalarda sanık olan kolluk kuvvetleri personeline geçilen iltimaslara son verilmesi gerektiğine de dikkat çeken Hammarberg'in Türkiye üzerine hazırlayacağı rapor önümüzdeki günlerde yayımlanacak. Hammarberg'in son raporu geçtiğimiz temmuz ayında yayımlanmıştı.
Avrupa İnsan hakları Mahkemesi (AİHM), "1995'ten 2010'a kadar olan süreçte Türkiye aleyhinde 2200 adet karar aldı. Kararların 700'ü adil yargılanmanın ihlali ile; 500'den fazlası ise kişisel özgürlük ve güvenlik hakkına ilişkin." (IK/HK)