* Fotoğraf: Canva
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27), dün (6 Kasım) Mısır'da başladı.
18 Kasım'a kadar devam edecek zirve öncesinde, Türkiye'de iklim alanında çalışan çevre ve iklim örgütleri, Türkiye'nin 2030'a kadar en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı yapması çağrısında bulundu.
Açıklamada, Paris Anlaşması'na resmen taraf olan Türkiye'nin de sera gazı emisyonu azaltım hedefini güncellemesinin beklendiğini kaydedildi.
Çevre ve iklim örgütlerinin açıklamasına göre, Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefine ulaşabilmesi için 2030'da (2020 seviyesine oranla) en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi gerekiyor.
Bu, Türkiye'nin emisyonlarını 2020 yılındaki 523,9 MtCO2e (milyon ton karbondioksit eşdeğeri) seviyesinden 340 MtCO2e'ye indirmesi demek.
"Kömürden elektrik üretimine son verin"
Açıklamada Türkiye'ye şu önerilerde bulunuldu:
- 2030 yılı itibariyle kömürden elektrik üretimine son verilmesi,
- Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının yüzde 75'e çıkarılması,
- Elektrikli araçların payının binek araçlarda en az yüzde 20'ye, yolcu ve yük taşıma araçlarında en az yüzde 10'a çıkarılması,
- Demiryolu yatırımlarının artırılarak binek araçlarda yüzde 5, karayolu toplu ulaşım ve yük taşımada yüzde 10 raylı sisteme geçiş sağlanması,
- Sanayide, hizmet sektöründe ve tarım uygulamalarında enerji verimliliği, elektrifikasyon ve doğrudan yenilenebilir enerji kullanımının artırılması,
- Binalarda ise kömür ve sıvı fosil yakıt kullanımının sonlandırılması, büyük ölçüde elektrikle ısınmaya geçilmesi.
"Hedeflere ulaşılsa da dünya 2,5 derece ısınacak"
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye İklim ve Enerji Koordinatörü Tanyeli Sabuncu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Türkiye dahil çok sayıda ülkenin net sıfır emisyon hedefi bulunuyor. Ancak bu hedefe ulaşmak için izlenecek patikalar hedefle tutarlı değil" dedi.
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (IDPAD) Yönetim Kurulu Üyesi Gülşah Deniz Atalar da, 2030 yılına yönelik mevcut hedeflerin eksiksiz olarak yerine getirildiği durumda bile dünyayı 2,5 derecelik bir ısınmanın beklediğine işaret etti ve şöyle devam etti:
Türkiye dahil tüm ülkelerin, net sıfır hedefine ulaşabilmek için hedeflerini iyileştirmeleri, daha iddalı hale getirmeleri gerekiyor. Türkiye yüzde 35 azaltım gibi gerçekçi bir mutlak azaltım hedefi vererek önemli bir adım atacaktır.
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFIA) Direktörü Bengisu Özenç ise Türkiye'nin COP27'de açıklayacağı iddialı bir emisyon azaltım hedefinin faydalarına değindi:
"Türkiye'nin bu yıl vereceği güçlü iklim hedefi her şeyden önce Türkiye'nin 2053 net-sıfır hedefi konusundaki iddiasını korumasını ve küresel iklim diplomasisi içerisinde kendine daha güçlü bir yer edinmesini sağlayacaktır. Ayrıca, iddialı iklim hedefleriyle birlikte hızlanacak enerji dönüşümü yoluyla Türkiye'nin dış ticaret açığında önemli bir yeri olan enerji kaynakları ithalatının azaltılması, enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve böylelikle enflasyonla mücadelede de mesafe kat edilmesi mümkün.
"Enerji kriziyle mücadele eden merkez ekonomilerin bu yönde adım attığını, enerji dönüşümünü enflasyonla mücadelenin de merkezine aldığını görüyoruz. Türkiye bu alandaki fırsatları yakalamakta geç kalmamalı."
- Açıklamayı yapan kuruluşlar: WWF-Türkiye, Ege Orman Vakfı, Ekosfer Derneği, Greenpeace Akdeniz, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), İklim İçin 350 Derneği, Sağlık ve Çevre Birliği HEAL, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Yeşil Düşünce Derneği, YUVA, Yuvam Dünya, Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), İklim Öncüleri, İklim için Türkiye
COP27'nin ilk gününde neler oldu?Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27), dün Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde başladı. Zirvenin açılış oturumunda, COP26 Başkanı Alok Sharma, dönem başkanlığını Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri'ye devretti. Burada yaptığı konuşmada, çevre konusunda "hiçbir şey yapmamanın" durumu felç ettiğini ifade eden Alok Sharma, "zirvede iklim değişikliği konusunda somut adımlar atılması gerektiğini" kaydetti. Bakan Şukri ise "dünyanın, iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının kutuplaştırılması metodunu sürdürme lüksü olmadığını" belirtti. Şukri, mevcut durumun acilen uluslararası eylem gerektirdiğini dile getirdi. "Kayıplar ve zararlar için tazminat"BM İklim Değişikliği İcra Sekreteri Simon Stiell ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, zirveye ilişkin ortak bir basın açıklaması da yaptı. Stiell, "iklim değişikliğinden kaynaklanan kayıplar ve zararlar için tazminat ödenmesi" meselesinin konferans gündemine resmen alındığını söyledi. "İklim değişikliğinden olumsuz etkilenen yoksul ülkeler için tazminat ödenmesini" içeren kararın tartışılacağını kaydeden Stiell, "iklim değişikliğinin hayatın her alanını etkilediğini, mevcut tüm ekonomik krizlerden önemli olduğunu" ifade etti. İklim değişikliğinin "devam edeceği ve kötüye gideceği" uyarısında bulunan Stiell, COP27 konferansının dünya ülkelerine iş birliği yaparak iklim değişikliği krizine son verme fırsatı sunduğunu kaydetti. Pakistan'dan "iklim adaleti" talebiPakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de COP27'nin ilk günü yaptığı açıklamada konferans sırasında "iklim adaleti" talep edeceğini açıkladı. Finansal destek sağlanmadan gelişmekte olan ülkelerin iklim krizinin çeşitli tehlikelerine maruz kalmaya devam edeceğini kaydeden Başbakan Şerif, "İklim adaleti istiyoruz" dedi. Şerif, bin 739 kişinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 13 bin kişinin yaralandığı sel sonrası toparlanma ve rehabilitasyon sürecinin kamu borcu, artan uluslararası enerji ve gıda fiyatları sebebiyle sekteye uğrayabileceğini kaydetti. |
(SD)