8. Munzur Kültür ve Doğa Festivalinde "Demokratik Toplum Partisi (DTP) İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel, yazar Nuray Sancar, Halk Kültür Merkezleri Dönem Sözcüsü Cihan Kaplan, Demokratik Kadın Hareketi Sözcüsü Nurten Karataş'ın katıldığı, Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç'ın kolaylaştırıcılığını yaptığı "Kadın, Toplum ve Siyaset" konulu panel düzenlendi.
"Kadınları merkezden uzaklaştırmak istiyorlar"
Sancar, Tunceli kentinin dışa kapatılmışlığının kadınları da etkilediğini söyleyerek: "Kürt-Türk kadınları birbirimizden haberdar olamadık. Oysa ki, sorunlarımızın ortaya çıkma biçimi farklı olsa da, hepsinin kaynağı aynı."dedi.
Toplumsal yaşamın tüm alanlarına yayılan ezme ve ezilmenin, kapitalizmin hiyerarşik yapısından kaynaklandığını söyleyen Kaplan, burjuva siyaset içinde yer alan kadınların mevcut erkek egemenliğini pekiştirdiğini dile getirdi:
"Kadınlara, kadına dönük faaliyetlerde görev vererek merkezden uzaklaştırmak istiyorlar."
"Mecliste 50 kadın var ama görünür değiller"
Kadının özgürleşmesinin toplumun özgürlüğünün temeli olduğunu ifade eden Karataş, kadınların kendi ürettikleriyle görünürlük kazanarak örgütlenmeleri gerektiğini söyledi: "Kadın özgürleştiğinde devrimci mücadele daha geniş kesimleri kapsayabilecek."
Tuncel, kadınların özgürlük mücadelesine erkeklerin de katkıda bulunması gerektiğini vurgulayarak siyasetin Türkiye'de kadınlara kapalı bir alan olduğuna dikkat çekti:
"Mecliste 50 kadın var ama görünür değiller, kendi partilerine karşı mücadele yürütemiyorlar. Erkek siyasetçiler de, kadın sorunlarını gündeme taşıyacak kadın siyasetçi istemiyorlar."
Tuncel, kadın siyasetçilerin kadın bakış açısını kaybetmeden tüm sorunlarla ilgilenmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
'Halkların Kardeşliği'
Panele katılmayanlarsa ilçedeki etkinlikleri takip ederken akşam konserleri herkesi sahne önünde buluşturdu. Mehmet Uzun'un anısına verilen konserde Latina, Erdal Bayrakoğlu, Agirê Jiyan, Efkan Şeşen sahne aldı.
Stadyum alanını dolduran binlerce kişinin 'Halkların Kardeşliği' mesajını sıklıkla dile getirdiği konserde önce halaylarını Bayrakoğlu'nun Karadeniz müziğine ayak uydurarak çektiler.
Ardından Agirê Jiyan ve Şeşen'in Türkçe ve Kürtçe türküleriyle genişleyen halkalar halinde halaylara devam ettiler.
Oyunları bilmeyenler de bir süre sonra halayların coşkusuna kapılıp serçe parmaklarını uzattılar.(NV-CU/EZÖ)