Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Emirali Şimşek, kamu kesimindeki işçilerin maaş artışlarıyla ilgili toplu sözleşme sürecinde, hükümetin daha fazla zorlanabileceği kanısında.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) yaklaşık 240 bin işçiyle ilgili dün hükümetle uzlaşmış, 2009'un ilk yarısı için yüzde 3, ikinci yarısı için yüzde 5; 2010'un her iki yarısı için de ayrı ayrı yüzde 2,5'luk maaş artışını kabul etmişti.
TÜRK-İŞ, aynı sabah işyerlerinde bir saatlik iş bırakma eylemi düzenlemiş, konfederasyonun başkanı Mustafa Kumlu "İstediğimizi vermezlerse elbette greve gideceğiz" demişti. Bütün işçi ve memur sendikaları konfederasyonları eylemlere destek vermişti.
Şimşek daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 4'lük oranı telaffuz edip "Greve gitsinler" demesinin ardından hükümetin dün zam oranını bir puan yükselttiğini anımsatıyor: "Burada hükümet daha zorlanabilirdi. Sonuçta hükümete yakın, en sağda duran sendikalar bile bu sürece destek verdiler. Bunun nedeni tabanlarının, işçi sınıfının rahatsız olması, krizdeki AKP politikalarını kabul etmemesi. Hükümet sendikaların ortak hareket arzusunda olduğunu gördü."
"Bu rakamlar üzerinden masaya oturmayız"
Şimşek uzlaşılan zam oranlarının işçilerin AKP dönemindeki reel kayıplarını bile karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı, 15 Ağustos'ta hükümetle memur sendikaları arasında başlayacak "toplu görüşmelerde" bu rakamları referans almayacaklarını, alınmasını da kabul etmeyeceklerini belirtti.
"Önümüzde 2010 için asgari ücret tespiti de var. Hükümetin krizdeki genel yaklaşımı belli. Kaynakları sermayeye aktararak krizin faturasını emekçilere yıkmak. TÜRK-İŞ bu sorunu çözmedi bence. Yoksullaşma süreci daha da derinleşecek. Ben TÜRK-İŞ çalışanlarının da rahatsız olduğunu düşünüyorum. TÜRK-İŞ böyle yapmış olabilir. Ama emek hareketi açısından sözleşmenin böyle bağıtlanması faydalı değil."
"Genel greve gidebiliriz"
Şimşek AKP hükümetinin yaklaşımı karşısında işçilerin asıl sorununun toplu sözleşme yapmak olmadığını, işten çıkarmaların ve hak ihlallerinin süreceğini söyledi: "Bütün emek örgütleriyle birlikte mücadeleyi sürdürmeliyiz. Buna karşı en etkili yöntem genel grev olacaktır. Bunu örgütlemeliyiz."
"'Toplu görüşme'yi kabul etmeyelim"
Hükümet, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararına karşın, memurların toplu pazarlık ve sözleşme hakkını kabul etmeyip, "toplu görüşme" diye adlandırdığı süreci sürdürüyor. KESK bu nedenle görüşmelere katılmıyor. Şimşek "Bu yıl da toplu sözleşme hakkımızı kabul etmeyecekleri ortada. Sendikaların 'toplu görüşmeyi' kabul etmesi hükümeti cesaretlendiriyor. KESK'i de uzlaşmaz göstererek damgalamalarının yolunu açıyor. Mayısta TÜRK-İŞ'le birlikte toplu sözleşme hakkımız için eylemlerimizi başlattık. Ardından KESK'e yapılan operasyonlar tesadüfi değil. Şu an 32 yöneticimiz cezaevinde. Biz tek başımıza değil, bütün emekçilerle birlikte toplu sözleşme yapmak istiyoruz" dedi. (TK)