Türk-İş: Hükümet Yetersiz ve Başarısız
Türk-İş, bugün yapılacak Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantısına sunulmak üzere, "Sosyal Politika ve İstihdam" başlıklı bir rapor hazırladı.
Raporda, işsizliğe karşı geniş odaklı ve kapsamlı politikaların izlenmesi gerektiğine dikkat çekilerek, bu kapsamda, insana öncelik veren ekonomik ve sosyal politikaların benimsenmesi gerektiği vurgulandı.
Örgütlenme engelleniyor
Türkiye'de sendikal örgütlenmenin, halen işini kaybetme riskini göze almak anlamına geldiği belirtilen raporda, örgütlenme konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın da "ağır bürokratik engelleri" bulunduğuna dikkat çekildi.
"Bakanlık altı gün içinde cevaplandırması gereken yetki tespitiyle ilgili yasal görevini, hiçbir cezai yaptırımla karşılaşmadığı için aylarca uzatabiliyor. Bu keyfi tutum karşısında birçok örgütlenme girişimi işçilerin işini kaybetmelerine ve sendikalara karşı güvensiz olmalarına yol açtı".
Hükümet tek başına hareket ediyor
Hükümetin tek başına hareket etmesi ve sosyal tarafların görüşlerine yer vermemesi ile taleplere duyarsız kalmasının, başarısızlığın temel nedeni olduğu belirten raporda özetle şu görüşlere yer verildi:
* Türkiye uygulanan makro ekonomik politikaların da etkisiyle, daha da ağırlaşan istihdam ve işsizlik sorunuyla karşı karşıya. Sorunun çözülmesi için, ülkenin dokusuna ve istihdam yapısına uygun istihdam programının uygulanması gerekiyor.
* Özel kesim için özendirici, kamu kesimi için yönlendirici, bölgesel ve sektörel bağlantıları etkin bir şekilde oluşturmuş ve demokratik katılıma açık planlama süreci bir an önce başlatılmalı.
* Son yıllarda ülkemizde hakim kılınan, ekonomik kaynakların spekülatif alanlar için kullanılması anlayışından vazgeçilmesi, bunları önleyecek bir yapı ve anlayışın geliştirilmesi zorunludur.
* Ekonomik ve Sosyal Konsey 1995'te oluşturuldu ve bugüne kadar 14 kez toplandı. Toplantıların sonuçlarına bakıldığında, konseyin, kendisinden beklenen temel işlevleri yerine getirmekten çok uzak olduğu görülüyor.
* Dünya sosyal diyalog, sosyal ortaklık gibi kavramlara önem verirken, Türkiye'deki monolog yaklaşımlar sosyal yapının zayıflamasına, işsizliğin, yoksulluğun artmasına neden olmaktadır. (KÖ/EÜ)