Çünkü kişi bir defa inanmış, yada inandırılmış, "Türkün Türkten başka dostu yoktur" diye.
Dost çıkana da, hemen arkasında bir neden ararız.
Öyle ya milliyetçiye göre, Türkün Türkten başka dostu olamaz. Dostum diyenin de mutlaka bir çıkarı, bir hesabı, art niyeti vardır.
Demek ki bizim kendimizden şüphemiz var.
Bir çeşit aşağılık kompleksi belki de, "yahu ben dost olunacak biri miyim, eğer biri benle dost olmaya kalkıyorsa, mutlaka bir başka maksadı vardır"!
Açık ve maskeli faşolar, zaten böylesi bir niyeti, bir çeşit hakaret kabul eder.
Sizin haddinize mi düşmüş bizle dost olmak!
Hadi faşoları anladık, pek çağdaş geçinen Beyaz Türklerimize ne diyeceğiz?
Bize dostluk duyguları besleyen bir yazar var, Yorgo Andreadis.
Onun "Tamama" adlı kitabını son derece duygulanarak çevirmiştim. TÜYAP'ın 1996 İzmir Kitap fuarına yetiştirmiştim. Türkiye ile Yunanistan arasında çakıl taşları için neredeyse, aradaki yarış açık savaşa dönüşmek üzere idi.
Yunanistan'da herkesin gitme demesine karşın, bizi kırmadı. Geldi ve barış mesajları verdi.
Ve bir kaç ihbarla biz bu insanı 1998 yılında sınır dışı ettik.
Türk-Yunan Dostluk Ödülü almış bir yazarı sınır dışı etme gibi bir rezalet bir skandal yaşandı. Bir kaç entrika, tezvirat yetti bunun için.
Türk-Yunan gerginliğinin bedeli bir yazara, hem de barış yanlısı bir yazara çıkarıldı.Ve bu ayıp hala sona erdirilmedi.
Andreadis ile ilgili yasak kararının kaldırılması için İsmail Cem'e açık mektup yolladım. Yunanlı meslektaşı ile sirtaki oynamaya meraklı olan eski Dış işleri bakanı tınmadı bile.
Öyle ya, kendisi çok çağdaş, açık fikirli bir adamdı, ama koalisyon ortaklarıyla terse düşmenin ne alemi vardı, öyle ya.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) artık iktidarda değil ama, düşünceleri, yasakları her düzeyde etkisini sürdürmeye devam ediyor.
Adeta eski "Komünizmle Mücadele Dernekleri" yerine ikame edilen "Soykırım İddiaları ile Mücadele Komisyonu" hala varlığını sürdürüyor.
Yorgo Andreadis ile ilgili yasak da sürüyor.
Abdullah Gül'ün de tavrı, sabık bakan İsmail Cem'den pek farklı değil. Öyle ya devlet hata yapmaz, yapsa bile tükürdüğünü yalamaz!
Neyse tek olumlu gelişmelerden biri, nasıl olduysa ATV, Ceviz Kabuğu programına artık son verdi. Artık "linç" yapamayacak birileri ekrandan, insanların haysiyeti ile oynayıp, ona buna kara çalamayacak.
Bütün bunları yazmamın nedeni, ressam Gülseren Südor'un bugün (6 Aralık, Cumartesi) açılacak olan Mübadillerin Sıla Kuşları" adlı resim sergisi. (Alem Galerisi, Ayazma Caddesi No 4, Fulya 80700 Beşiktaş - İstanbul.)
Ressam iyi niyetle, kitaplarını sevdiği Yorgo Andreadis'i sergisinin açılış kokteyline davet etmiş. bilmiyor ki, adamcağızın Türkiye'ye girmesi yasaklanmış. Bir sürü Avrupalı gazeteci, bilim kadını ve bilim adamı hakkındaki Türkiye'ye girme yasağı kaldırıldı. Çünkü güçlü Almanya'nın yurttaşıydılar. Ve gerçekten de Türkiye insanının hepsi de dostu idi.
Gariban Yunanistan'ın yurttaşı isen işin zor demek!
Zaten egomuzu hep onlar üzerinden tatmin etmeye alışmışız.
Yeni hükümetin dikkatini yeniden Yorgo Andreadis'e yapılan haksızlığa dikkat çekmek istiyorum. Bu yanlış ve karar mutlaka kaldırılmalı. O, iki ülke arasında yeni bir gerginlik konusu olmak da istemedi. Olayın kendi doğallığı içinde çözülmesini bekledi.
Ama haksızlık hala devam ediyor.
Sirtaki oynamak birlikte kolay, ama haksızlığı gidermek zor!
Aşağıda Yorgo'nun söz konusu sergi davetine yer veriyorum:
"Sevgili Dostlar!
6-31 Aralık 2003 günlerinde İstanbul'da düzenleyeceğiniz sergiye ve özellikle 6 Aralık 2003'teki kokteylinize beni davet ettiğiniz için size içtenlikle teşekkür ederim.
Ancak, Türk-Yunan halkları arasında dostluğu geliştirmek için verdiğim 40 yıllık bir mücadeleden sonra, devletiniz maalesef 5 Aralık 1998'de kimi basını kullanarak, hakkımda benim için imkansız olan Türkiye düşmanlığı ve iç huzur, barış ve güven açısından tehlikeli olduğum ithamlarını yayınlatarak ve gerekçe bölümünde XXX harfleriyle gerekçesini belirttiği bir kararnameyle sevgili vatanınıza girişimi yasaklamıştır.
Elimde olmayan ve hakkımda devletinizin almış olduğu gerekçesiz kararı nedeniyle aranızda bulunamayacağımı belirtir, ancak beni davetinize katılmış gibi kabul etmenizi arzu eder vereceğiniz emekte sonsuz başarılar dilerim."
Bu güzel insana mektup ve faks yollamaya var mısınız, halkların dostluğu adına?
O zaman şu adresi not alın:
Yorgo Andreadis,
Yazar,
Rizuntos Sokak No 66
55131 Kalamaria / Greece
Fax: 00 30 231 0411465 (RZ/NM)