Kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) eski eşbaşkanı Ahmet Türk, PKK liderlerinden Cemil Bayık'ın da desteğini açıkladığı Barış ve Demokrasi Partili (BDP) yerel belediyelerinin "yerelde özerklik" kararının devletçe tanınmadığı sürece bir talep olarak kalacağını söyledi.
BDP'li belediyelerin geçen hafta merkezi hükümetten tamamen bağımsız hale gelme ve yerel yönetim düzeyinde özerkliği uygulama kararından sonra bir açıklama yapan PKK'nin lider kadrosundan Cemal Bayık, yakında "demokratik özerklik" ilan edeceklerini açıklamıştı.
"Devlet tanımazsa talep olarak kalır"
Anayasa Mahkemesi'nin kapattığı DTP eski eşbaşkanı Ahmet Türk, bianet'e "Şu anda bu yalnızca talepte kalır gözüküyor. Bu talep, devlet tarafından tanınmadığı sürece yalnızca demokratik özerklik isteği olarak kalır" dedi.
Ahmet Türk, konuşmasında, "Bu demokratik özerkliğin tam karşılığına bakmak gerekiyor. Bunun tam karşılığı 'demokratik otonomi'dir. Burada istenen, yerel belediyelerin, oradaki kurumlarla birlikte halkın sosyal, ekonomik ve kültürel olarak yönetime katılımlarını sağlamaktır" ifadelerine yer verdi.
BDP'li yerel belediyelerin söz konusu "demokratik özerklik" taleplerinin içeriğinin net olarak ortaya konması gerektiğini ifade eden Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabi ki bir de işin talebin şimdiki mevcut sistem tarafından nasıl karşılanacağı boyutu da var. Şu anda bu yalnızca talepte kalır gözüküyor. Bu talep, devlet tarafından tanınmadığı sürece yalnızca demokratik özerklik isteği olarak kalır. Bunun yasal bir çalışmasının, alt yapısının hazırlanması gerekir. Ancak o zaman anlamlı olur. Bu talebin önü nasıl açılır ona bakmak gerekir."
Özer: "Yerel yönetimler, Kürt sorununun çözümünde kolaylaştırıcı bir rol oynayacak"
Yerel yönetimler uzmanı Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer, Taraf gazetesine verdiği röportajda, "demokratik özerlik" ile ilgili şu bilgilere yer verdi:
"BDP'nin Diyarbakır'daki toplantısında gündemine aldığı Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı 1985'de imzaya açıldı. Türkiye de 1988'de imzaladı. Yerel yönetimlerin yeniden reorganize edilmesi ve merkezin yükünün bölgelere dağıtılması Yerel Özerklik Şartı'nın da gereğidir. Türkiye'nin AB'ye girmesinin asgari koşullarıdır. Türkiye bunu imzaladı ama yerine getirmiyor. Ankara'daki yetkililer, yetkilerini paylaşmamak için buna engel oluyor."
"Yerel yönetimler, Kürt sorununun çözümünde kolaylaştırıcı bir rol oynayacak. Özerklik meselesi Türkiye'de yanlış anlaşılıyor. Ayrı bir sınır, ayrı bir başkent, ayrı bir bayrak mı olacak endişesi oluyor. İspanya'da 17 özerk bölge var. Bunların bir kısmı ekonomik, bir kısmı etnik, bir kısmı farklı nedenlerden dolayı özerk durumda. Demokratik özerkliğin olduğu yerde vergiler bölgede kalır, sadece güvenlik, dışişleri, ulaşım, adalet kurumlarının bütçeleri için gerektiği kadar merkeze pay aktarılır. Eğitim, sağlık gibi alanlarda yetkiler yerele devredilmeli."(BT/EÖ)