Kazı çalışmalarını Siirt merkeze bağlı Yokuşbağlar Köyü Çiçekyurdu (Lopys) mezrasındaki "Türbe Höyük"te sürdüren ekip, tarihi buluntuları kazı çalışmalarını izleyen Mardin Müze Müdürlüğü yetkililerine teslim edecek.
Kazılar sırasında elde edilen ilk arkeolojik bulgulara göre, Botan Vadisi'nin Dicle Nehri ile birleştiği noktaya yaklaşık 2 kilometre mesafede bulunan Türbe Höyük, (MÖ) 7 bin yılından itibaren Doğu Anadolu ile Mezopotamya kültürleri açısından önemli bir geçiş noktası durumundaydı.
Bu yerin, Ksenephon'un "On Binlerin Dönüşü" kitabında sözünü ettiği konaklama yöresi olduğu da sanılıyor. (BB/NK)
Ek Bilgi: Hassuna, Halaf, Samarra ve Kalkolitik'e Geçiş
Doğu Akdeniz'deki bir çok ilk tarım yerleşmesi Milattan Önce (M.Ö) 8.000'lerde ortadan kalktı ve tarımsal alanlar kuzeye kaydı. Bu tarım alanlarının değişmesi toprağın yorgunluğuna bağlanmıştır.
6. Bin yılın başlarında Doğu Akdeniz'in güney bölümünde nüfus seyrekleşmiştir. İç Anadolu'nun gölsel ovalarındaysa gelişmiş tarım yerleşmeleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Çatalhöyük buna tipik bir örnektir. Neolitik şehir olarak anılan Çatalhöyük gölsel bir ova olan Konya ovasının içinde yer almaktadır.
Çatalhöyük zengin kaynaklara sahip olması (doğal kaynak-çevre etkeni) aynı zamanda ekonomik ve toplumsal yapısının (kültürel etken) gelişkin olması sayesinde, hızla büyümüştür.
Kuzey Mezopotamya'da çanak çömlek çeşidi ve diğer maddi kültür özelliklerine bakarak Hassuna, Halaf, Samarra gibi kültür gelenekleri belirlenmiştir. Radyokarbon tarihlemelerine dayanarak; Hassuna yerleşmeleri Milattan Önce . 7.800-7.000, Samarra yerleşmeleri 7.300-7.000 ve Halaf yerleşmeleri 7.000-6.400 zaman dilimine yerleştirilmiştir.
Proto-Hassuna yani Hassuna öncesi döneme ait olan Tel-Soto'nun ikinci tabakasından itibaren düzenli iskan yapılarına rastlanmaktadır Yapılar 12-16 metrekare boyutunda, ocak ve fırınların bulunduğu, dikdörtgen, tauf tipi, tek odalı yapılardır.
Hassuna'nın bir sonraki evresinde Yarım Tepe I'i görüyoruz. Bu evrede mimari açıdan çok daha gelişmiş olduklarını görüyoruz. Yarım Tepe yerleşmesinde Hassuna kültürüne ait tüm çanak çömlek çeşitleri saptanmıştır.
Bundan sonra ise, Halaf kültür dolgularına rastlıyoruz. Halaf kültürünün temel farkı benzersiz çanak çömleği ve mimarisidir. Halaf çanak çömleğinin; ince cidarlı, dışa çekik, iç bükey, yuvarlak biçimli kaselerden oluştuğunu görüyoruz. Bezemelerin genelde geometrik olduğunu ayrıca haç biçimli, burkanyum, boğa başı gibi hayvan ve bitki motifleri de bulunmaktadır.
Mimarisine baktığımızda 3-4 metre çapında yuvarlak konutlar vardır. Kerpiç, çatısı kamış ve ağaç ve tauf yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Ayrıca halaf'ın tipik mimari öğesi olarak kabul edilen dikdörtgen ve yuvarlak bölümleriyle tholos mimarisi de mevcuttur. Yarım Tepe II en büyük yerleşmelerinden birisidir. Bir diğer önemli Halaf yerleşmesi Arpaçiya'dır. Fazla büyük olmayan bu yerleşmeler genellikle kuru tarıma uygun yağışlı bölgelerdeki verimli topraklarda bulunmuştur.
Halaf hakkında ayrıntılı bilgi için: www.prehisto.com adresine bakabilirsiniz.