Kamusal alan ve türban tartışmalarını değerlendiren avukatlardan Çetin, Kamusal alanın tarifi net yapılmalı; kamusal alan resmi bir takım kurumlarla sınırlanacaksa, bu sınırlar içinde hizmet alan ve verenlerin özgürlüklerinin sınırları yeniden çizilmeli dedi.
İnsan evinden dışarıya adımını attığı andan itibaren kamusal alan başlar; ancak türban tartışmasında kıstas kamusal alan değil, kamu düzeni olmalıdır diyen Hatemi ise, mevcut hukuk sisteminde başörtüsünü yasaklayan bir kanun bulunmadığını; kanun olmadan çıkartılan yönetmeliklerin de yasa dışı sayılacağını açıkladı.
bianetin sorularını yanıtlayan Çetin ve Hateminin görüşleri şöyle:
Çetin: Anayasaya ve AİHM kararlarına aykırı
* Savunma, engellenemeyecek bir haktır. Sanığın savunma hakkından yoksun bırakılamayacağı ilkesi, ceza hukukunun olmazsa olmaz koşuludur. Yargıtay Ceza Dairesi Başkanı sanığı salondan dışarı çıkartmakla öncelikle sanığın savunma hakkını ortadan kaldırmıştır. Bu, hukuken kabul edilemez.
* Türkiyede kamusal alan tarifinin net olarak yapılması gerekir. Kamusal alan, özel alanın dışındaki her yer olarak tarif edilebilir. Kastettiğimiz buysa, türbanı ev dışındaki her yerde yasaklamalıyız.
* Eğer kamusal alan resmi kuruluşları kapsıyorsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) bazı kararlarında da değinildiği gibi, kamusal alanda kamu hizmeti veren kişiler için bazı sınırlamalar söz konusu olabilir; ancak hizmet alanlar açısından böyle bir sınırlama olmamalıdır.
Hatemi: Kıstas kamusal alan değil, kamu düzeni olmalı
* Savunma hakkı anayasal bir haktır. Anayasanın altıncı maddesinin son cümlesine göre de hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz. Yargıtay Daire Başkanının uygulaması suçtur. Bu yanlış uygulamanın en kısa sürede düzeltilmesi gerekir.
* İnsan evinin dışına adım attığı andan itibaren, kamusal alan başlar. Ancak başörtüsü ve türban konusunda kamusal alan kıstas olamaz. Kıstas, kamu düzeni olmalıdır.
* Mevcut pozitif hukuk sistemi içinde, başörtüsünü yasaklayan bir kanun yoktur. Yasaklamak için Meclisten izin alınması gerekir. Kılık kıyafet yönetmeliği de yasalara aykırıdır.
* Türkiyede başörtüsü ile türbanın sınırları siyaseten çiziliyor ve bu, mahkeme başkanının görevi ile ilgili bir husus değil. Yargıtay başkanı, mahkemenin adabını, selametini bozan bir şey olursa başörtülü, başörtüsüz, kadın, erkek ayrımı yapmadan gereğini yapar. Ancak bu olayda Yargıtay başkanı yetkisini aşmıştır. (BB)