Araştırmanın, "tamamı ile medya bakışıyla yapıldığını" belirten İlyasoğlu, "Bence gazeteciler gazetecilik yapmalı, bu işleri de araştırmacılara bırakmalı" diyerek şunları söyledi:
"Elde edilen bulgular siyasi ve sosyal açıdan bir şey ifade etmiyor. Medyanın araştırma yapıp, bu araştırmayı gazeteci olarak yorumlaması sadece Türkiye'ye özgü bir şey."
Türban araştırmasının "bilimsellikten uzak olduğunu" ileri süren İlyasoğlu, araştırmadan çıkan "Türban sorunu, 10-15 yıl daha etkileri azalarak devam edecek" gibi yorumların da "palavra" olduğunu söyledi.
"Araştırma sosyal bilim açısından önemsiz"
"İslamcı kadın hareketinin kitlesel dinamiğini kaybettikten sonra türban konusunun, siyasi ve manipülatif bir özellik kazandığını" anlatan İlyasoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Hiçbir bilimsel araştırma, bulguların altına bu tür yargılar içeren ifadeler koymaz. Bu yaptıklarına araştırma deyip, önüne de saygın bir isim olan Tarhan Erdem'i koymaları çok anlamsız. Bence bu konuyu, gazetecilik alanları içinde yazıp tartışmaları daha doğru olur.
* Araştırmanın ne kadar bilimsel olduğunu bilmiyoruz. Açıkçası ben bilimsel olduğunu da sanmıyorum. Çünkü sağlıksız bir şekilde yapılan uygulama, sonuçları da etkiler. Örneğin araştırmayı yapanlar, soruları yanlı bir şekilde sormuş olabilirler. Dolayısıyla bu tür çalışmalar, sosyal bilim araştırmaları açısından bir önem taşımıyor.
"Milliyet kadın üzerinden siyaset yapıyor"
* Bana göre bu araştırma, istenilen cevapları almak için hazırlanmış ve o yönde sorular sorulmuş. İstediğiniz gibi formatlarsanız, istediğiniz bilgileri alırsınız.
Türban araştırmasıyla "medyada geçici bir gündem yaratılmak istendiğini" vurgulayan İlyasoğlu, son olarak şunları söyledi:
* Milliyet Gazetesi, kadınlar üzerinden siyaset yapıyor ve türban üzerinden başka bir şey anlatmaya çalışıyor. Laiklik, siyasi simge... vs. Halbuki konuya kadınların örtüsü üzerinden değil de direkt olarak girmeleri daha iyi...
* Zaten ne zaman bir ihtiyaç duysalar, türban konusunu pişiriyorlar. Yıllardır bu hep böyle oluyor. Oysa örtü konusunun kendisi bir örtü...
Milliyet'in Türban Araştırması
38 ilde 927'si kadın toplam 1881 denekle yüzyüze görüşülerek yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de kadınların yüzde 64.2'si başını örtüyor.
* Başını örten kadınların yüzde 5.4'ü, kullandığı örtüyü türban, yüzde 1.9'u çarşaf diye tanımlıyor.
* Eğitim seviyesi yükseldikçe, başörtüsüne türban diyenlerin sayısı artıyor.
* Başörtülülerin yüzde 23.5'i, kendini "muhafazakar" diye tanımlıyor.
* Türkiye'deki her yüz evin 77'sinde, başını örten kadınlar bulunuyor.
* Kadınların evli ya da bekar olmaları başlarını örtmelerini etkileyen unsurlardan biri.
* Evlilerde yüzde 73 olan başını örtme oranı, bekarlarda yüzde 34'e iniyor. Başını örtenlerin %58.6'sı düzenli olarak namaz kılıyor.
* Başını örten kadınların hane halkı ortalama aylık geliri, 363 milyon lira, başını örtmeyenlerin ise 964 milyon lira.
* En az başörtülü Marmara'da, en çok ise Güneydoğu'da bulunuyor.(GE/NK/BB)