Savcı Celalettin Özkan dört iptal talebinin de reddedilmesini istedi.
13. Daire Başkanı Faruk Öztürk, kararın daha sonra açıklanacağını belirterek duruşmaya son verdi; duruşmanın ardından gazetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, kararın 15 gün içinde verilebileceğini söyledi.
Taraflar Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın, 13. Daire kararını temyiz ederek, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na başvurma hakkı bulunuyor.
Petrol-İş, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesiyle ilgili şu dört işlemin iptalini istiyor:
* Şirketin yüzde 51'inin blok olarak satılmasına dair Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı
* İhaleyi ilan eden karar
* İlanla birlikte yayınlanan ihale şartnamesi
* Şartnameye dayalı ihale komisyonu kararı
Candoğan: Yürütmeyi durdurma kararı uygulanmadı; AİHM'ye gidiyoruz
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, şubat ayında, ihale şartnamesinin iptali ve ihale komisyonu kararının iptali davalarında yürütmeyi durdurma kararı vermiş, ancak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve hükümet üyelerinden oluşan Özelleştirme Yüksek Kurulu bu kararı uygulamamıştı.
Petrol-İş'in avukatı Gökhan Candoğan, bugün görülen duruşmanın bu davalarla ilgili esastan karar verecek olmasının idarenin yürütmeyi durdurma kararını uygulamayarak suç işlemiş olması gerçeğini değiştirmediğini, Türkiye'deki suç duyurulurarının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de başvuracaklarını bianet'e söyledi.
Candoğan, 13. Daire'nin iptal taleplerini reddetmesi halinde, temyize gideceklerini de ekledi.
"Tüpraş Halkındır" imza kampanyası başladı
TÜPRAŞ'ın kamuya geri dönmesi için mücadele eden Tüpraş Halkındır Hareketi, bir imza kampanyası başlattı. Hareket, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmemesi için mücadele eden Petrol-İş'e kamuoyu desteği yaratmayı amaçlıyor.
110 çağrıcı adına açıklama yapan sosyolog Hakan Koçak, kağıt işçisi Necati Altıntoprak ve sendika eğitim uzmanı Erhan Kaplan, hükümetin şimdiye dek yürütmeyi durdurma kararını uygulamamasının hukuk dışılığının yanı sıra, Danıştay 13. Dairesi'nin kararını da etkilemeye yönelik olduğunu belirtti.
Tüpraş Halkındır Hareketi'nin imzaya açtığı metnindeki bazı saptamalar şöyle:
* Danıştay'ın 2 Şubat 2006'da verdiği yürütmenin durdurulması ve Tüpraş'ın kamuya iadesi kararı ile TÜPRAŞ özelleştirmesi çok açık biçimde yasadışı bir gaspa dönüştü. Şimdiye dek özelleştirme karşısında ulaşılan en meşru, en haklı, en güçlü anlardan birinde bulunuyoruz. Hem toplumsal vicdan hem de hukukun sunduğu bu meşruiyet zemininde bu gayri meşru fiili duruma dur demenin yurttaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz
* Koç Holding'e bağlı 97 ayrı şirket ve 82 bin çalışan bulunuyor. Koç ailesinin tüm Cumhuriyet tarihi boyunca yapabildiği birikimlerle, bu şirketlerin yıllık toplam cirosu ancak 18 milyar dolar (2005 verileri) olabilmiştir. Tek başına TÜPRAŞ ise 20 milyar dolar ciro yapmaktadır (2005 verileri). Bu kadar büyük bir gasp karşısında namusuyla çalışan hiç kimsenin vicdanı susamaz.
* AKP hükümeti derhal bu hukuksuzluğa son vermeli, muhtemel bir hırsızlığa karşı TÜPRAŞ'ın tüm demirbaşları acilen kayıt altına alınmalı ve TÜPRAŞ en kısa zamanda halka iade edilmeli. (TK/KÖ)