Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, yarın (13 Eylül Salı) Danıştay 13. Dairesi'nde, İhale Komisyonu'nun kararının iptali için dava açacaklarını bianet'e açıkladı.
Yarın saat 13:00'te Ankara'da bir de basın açıklaması yapacak olan Öztaşkın, şunları söyledi:
"Bizim açımızdan ihale sonuçlanmış değil. Mücadele devam edecek. Yarınki dava, bu süreçte açacağımız 3. dava olacak. Türkiye'nin ne kazandığından ziyade ne kaybediyor olduğuna dikkat çekmeye çalışıyoruz."
İktisatçı Mustafa Sönmez de, özeleştirme ihalesini ve olası sonuçlarını bianet'e değerlendirdi. Sönmez, şu an yalnızca petrol işçilerinin kaybettiğinin düşünüldüğünü, oysa Tüpraş'ın özelleştirilmesiyle bütün toplumun kaybettiğini, bu kayıpların ileride ciddi biçimde hissedileceğini söyledi.
Sönmez: Sektör tamamen global firmaların eline geçti!
Sönmez, ihaleyi kazanan Koç-Shell OGG'nin profiline dikkat çekti:
"Koç Türkiye'nin en büyük sermaye grubu. Shell dünyanın en büyük petrol devlerinden biri. Petrol gibi bir konuda, sektör tamamen kâr motifiyle hareket edecek bir grubun eline geçti.
Petrol sektörü tamamen global firmaların eline geçti! Bu firmaların oyun planları ulusal pazara göre olmaz, dünya pazarına göre olur. Dünya kârları nerede maksimize oluyorsa, ona göre hareket ederler. Bazı rafineleri isterlerse kapatır, isterlerse düşük kapasiteyle çalıştırır, isterlerse rafinaj yapmazlar, ithal akaryakıt getirir satarlar."
"Türkiyeyi gelecekteki kamu gelirlerinden mahrum ettiler"
Sönmez, gerçekleştirilen ihaleyiyse şöyle değerlendirdi:
"Petrol gibi stratejik bir sektörü özelleştirmeye kalkan, dünyanın ender ülkelerinden biriyiz. İhaleye katılan kuruluşların çoğu başka ülkelerin devlet şirketleri. Devlet, şirketini satarken, bir başkasının devlet şirketi talip oluyor. Akıllı ülkeler böyle bir sektörü ne yapıp edip kamu mülkiyetinde tutarlar. Bu, Türkiye'nin çaresizliğinin ve acizliğinin göstergesi. Bu durum Erdemir ve Türk Telekom için de geçerli. Türkiye öyle bir yere getirildi ki, bu sektörler satılıyor."
Sönmez, ihalenin başarısızlıklarına dikkat çekti:
"Fiyat beklenenin altında: Satılırken beklenen fiyat 6 milyar dolardı; 4 milyar 140 milyon dolar gibi bir rakam alındı. Umulanın ancak üçte ikisi; bu başarı değil.
Kamusal kayıp: Bu parayla yeni bir Tüpraş kurulmaz. Kamusal kayıp var.
Dış borç: Bu para, dış borca da derman olmaz.
Kamu gelirleri gitti: Tüpraş, Hazine'ye önemli gelir sağlayan bir kuruluştur. Türkiye'yi gelecekteki kamu gelirlerinden de mahrum ettiler.
Bu durumda, gelecekte, vergiler artar, toplumun aldığı kamu hizmeti düşer. Bugün sadece petrol işçileri hareketliydi; ortalıkta ne partiler ne halk var. Ama bu özelleştirmenin maliyeti bütün topluma olacak."
"Şişman kadın sahneye çıkmadı"
Sönmez, oyunun henüz bitmediğini, Petrol-İş'in hukuk mücadelesinin dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi:
"Fakat, şişman kadın henüz sahneye çıkmadı (o çıkmadıkça oyun bitmez): Petrol-İş yarın, yine yürütmeyi durdurma istemiyle hukuk mücadelesine başlıyor. Geçen sefer Zorlu Tüpraş'ı 1.5 milyar dolara alacakken, Petrol-İş davasıyla ihale iptal edilmişti. Sendika mücadelesini koruyor. Buna önem vermek lazım, çünkü oyunlarını çok kez bozdu."
Sönmez, özelleştirmelerde yerli sermaye-yabancı sermaye tartışmalarını da şöyle değerlendirdi:
"OYAK gibi bir grup bile bugün 4 milyar dolarda havlu attı. Ulusal saiklerle hareket eden bir grup olarak, yabancı ortak olmadan ihaleye girmişti. Onların bile güçleri yetmedi.
"Ancak, 'yerli sermaye olsun' iddiası, ehven-i şer. Cumhurbaşkanı bile buna ikna olmuş görünüyor. 'Özelleştirmeye evet, ama ulusal takıma gitsin' deniyor.
"Oysa bunun hiçbir garantisi yok. Ulusal takım, bir süre sonra, 'Ben sıkıştım, devlet gelsin beni alsın' ya da 'yabancılara satıyorum' diyebilir.
"Zaten, yerli de olsa, yabancı da olsa, yine kâr maksimizasyonu saiki mutlak." (TK)
* Tüpraş'la ilgili bianet haberlerinin listesi için tıklayın.