İki yıldır süren tartışmaların ardından, Tunus’un yeni anayasası yürürlüğe girdi.
Yeni anayasayla vatandaşlık hakları, kadın hakları ve inanç özgürlüğü garanti altına alındı. Seçim yasasına, tüm ülkelerdeki kadın hareketlerinin de talebi olan, fermuar sistemi getirildi. Seçim listeleri bir kadın, bir erkek olarak hazırlanacak ve siyasette eşit temsil sağlanacak.
İslamcılar, solcular ve liberallerden oluşan anayasa meclisinin çalışmalarını yakından takip eden Bawsala İzleme Komitesi’nden Amira Yahyaoui, “Bu gerçek bir devrim ve diğer Arap ülkeleri üzerinde de ciddi bir etki yaratacak. Sonunda kadın haklarının sadece Batılı bir olgu olmadığını, bu hakların Tunus’ta da varolduğunu söyleyebiliyoruz” dedi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon “Tunus, reform arayışında olan diğer halklar için bir model olabilir” diye konuştu.
Tunus’un yeni anayasası, Arap ülkeleri arasında en ilerlemeci anayasa olarak kabul ediliyor.
"Haklar ve eşitlik üzerine kurulu bir tarihle buluşma"
Dün ulusal mecliste düzenlenen seremonide, Cumhurbaşkanı Marzuki, Başbakan Larayedh ve sözcü Ben Cafer, ulusal marş eşliğinde yeni anayasayı imzaladı.
Sözcü Ben Cafer, anayasa hatasız olmasa da konsensüsle oluşturulduğunu söylerken, “Bugün haklar ve eşitlik üzerine kurulu bir tarihle buluşuyoruz” diye konuştu.
İnanç özgürlüğü ve kadın haklarına önem atfedilen yeni anayasanın tamamlanması iki yıl sürdü. Bu süreç boyunca Tunus’ta yüksek işsizlik, protestolar ve siyasi cinayetler ciddi bir artış göstermişti.
Anayasada 28 maddelik bir bölüm, işkence yasağı, adil yargılanma hakkı ve ibadet hakkı gibi vatandaşlık haklarına ayrıldı. Ayrıca anayasayla, kadın hakları ve şiddetin önlenmesi de da garanti altına alındı.
İnanç özgürlüğü ve ibadet hakkının tanınmasıyla, ateizm ve semavi dinler dışındaki din ve inançların pratiğinin önündeki engeller kalktı. Ancak “kutsala yönelik saldırılar”ın yasak olması, ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak görülüyor. 2011’den beri dine saldırıyla suçlanan ve hapsedilen sanatçıların sayısının arttığı belirtiliyor.
Eşit temsil tartışması
Kadın milletvekilleri, anayasanın yürürlüğe girmesini kutlamalarla karşıladı.
Anayasa değişikliği kampanyası için İslamcı partilerdeki kadınlarla işbirliği yapan Lobna Jeribi, “Partide siyasal sürece katılacak kadın bulmakta zorluk çekiyorduk. Buradaki anlayış ve kültür çok eril. Biz başlatmasaydık, süreç kendiliğinden başlamayacaktı” dedi.
Tunus’ta en yüksek kadın oranına sahip olan (41 kadın, 49 erkek) İslamcı Ennahda Partisi’nden Meherzia Labidi ise “Erkekler hapisteyken, despotluk ve diktatörlüğe karşı kadınların direnişiyle ayakta kaldık” diye konuştu.
Diğer yandan Tunus’un ilk iş kadını olduğunu söyleyen bağımsız vekil Fatuma Ayta, kadınlara fırsat yaratılmasının doğru olmadığını savundu, kadınların kendi iradesi ve yeteneğiyle engelleri aşması gerektiğini söyledi.
Tunus Erkek, Aile ve Toplum Derneğinden Hatem Minaoui de, “Japonya, ABD, Almanya, Güney Afrika gibi ülkelerde de devletin başında erkek var. Tunus’ta neden bir istisna olsun” diye konuştu.
Tunus’ta 1950’den beri kadınlar ve erkekler yasalar önünde eşit konumda. Bazı Arap ülkelerinde olduğu gibi kadınların temel hakları için değil, kültürel olarak kadın-erkek eşitliğini sağlamak, toplumsal cinsiyet farklarını gidermek için mücadele ediyorlar. (ÇT)
* Bu haberi The Guardian ve BBC’den derledik.