Tunus'taki Ulusal İstatistik Enstitüsü'nün yaş piramidine göre, yetişkin nüfusun yüzde 54.3'ü, 30 yaşın altında. Yaşlı oranındaki artışa rağmen, Tunus'un nüfusu aslında hala genç.
Bu nedenle Tunus'un nasıl bir evrim geçireceğini tahmin etmek için gençliğin bir portresini çizmek gerekiyor. Yarının Tunus'u, bugünün genç Tunuslusuna çok benzeyecek.
İşsizlik de artıyor, okullaşma da
Okullaşma, 1956'da kazanılan bağımsızlığın ardından yaygınlaştı ve bugün az-çok görülebilir sonuçlar ortaya çıkardı. Ortalama bir Tunuslu genç en az 10 yıllık okul eğitimi alıyor. Ayrıca, üniversite eğitimi alan gençlerde de büyük bir artış yaşanıyor.
Lisans, yüksek lisans ve doktora programlarıyla üniversiteye giren öğrenci sayısında daha önce hiç görülmemiş bir yükseliş yaşandı; bunun bir nedeni de iş imkanlarının azlığı.
İş pazarı mezunlar için hayli dar; ülkenin dış siyaseti Kuzey Amerika ve Körfez ülkelerinde iş bulmaya pek elvermiyor. On binlerce mezun, ya iş arıyor ya da eğitimini almadığı alanlarda çalışmak zorunda kalıyor.
24 yaşındaki Muhammed Ali, bu mezunlardan sadece biri. Sanayi Yönetimi eğitimi aldı ama kuzeninin atölyesinde grafik tasarımları yapıyor ve reklam afişleri üretiyor.
Yeni göç eğilimleri
Tahminlerin aksine, göç çılgınlığı Tunuslu gençler arasında düşüşe geçmiş durumda. Eğitim seviyesi düştükçe göç etme eğiliminin arttığı gözleniyor.
Üniversite mezunları, bir gün göç etmeyi düşünürlerse, klasik göç adresleri Fransa, İtalya veya Almanya yerine, Amerika ve Kanada'yı tercih ediyorlar. Fransa, İtalya ve Almanya ise, sadece Avrupa'yı hala Eldorado olarak gören dezavantajlı gruplar için popüler.
Yeni yeni beliren bir olguyu da anlamak gerekiyor; artık genç kızlar da göç etme hayalleri kuruyorlar. Göç etmek isteyen insan dağılımı çeşitleniyor. Göç olanakları sınırlı bazı kesimler için varoluş nedeni haline geldi.
Sebti'nin hayali
Sebti'nin durumu, "göç"ü varoluş nedeni olarak görenlerin mükemmel bir örneği. Bu 27 yaşındaki genç, 10 yaşında okulu bırakmış. Tunus'un en dezavantajlı kentlerinden biri olan Sbeitla'da geçimini sağlamak için eşek arabasıyla mal ve insan taşıyor.
Sebti beş kız, üç oğlan kardeşine bakmak zorunda. Göç etmeyi hayal ediyor. Çok büyük zorluklar çektiğini ve kendisini Tunus'tan çıkarıp İtalya'ya götürecek insan kaçakçılarına ödemesi gereken 3,000 dinarı (yaklaşık 1,600 euro) çalmaya hazır.
Sebti'nin İtalya'ya yerleşmek gibi bir niyeti yok aslında; sadece Sbeitla'da bir kafe açmaya yetecek kadar para biriktirmeyi planlıyor. Sebti'nin hayali kendi kuşağındaki tüm insanların kurduğu hayale çok benziyor.
Muhafazakarlık
Kamuda çalışmak artık genç insanların hayalini kurdukları bir şey değil. Serbest piyasayla büyüyen bu kuşağın ideali kendi işini kurmak.
Bu kuşak sosyal anlamda hayli muhafazakar; bağlanmadan ilişki yaşamak isteyen küçük bir azınlık dışında, gençler kendilerini evlenmiş ve bir aile kurmuş olarak görmek istiyor.
Gençlerin muhafazakarlığı aileleriyle ilişkilerinde çok belirgin olarak gözleniyor. Görüşülen gençlerin çoğu zaman zaman fikir ayrılıkları yaşadıklarını kabul etseler de anne ve babalarıyla ilişkilerinin 'mükemmel' veya 'çok iyi' olduğunu anlatıyorlar.
Aile ilişkileriyle ilgili sorulara çoklukla "tabii ki çok iyi," yanıtını aldık. Yani Tunus'ta aile, neredeyse bir tabu. Kuşak çatışmasının Tunuslu aileleri parçaladığı ve iki farklı dünya görüşünün çatıştığı zamanlar geride kaldı. Bugün sadece önemsiz şeyler için tartıştıkları görülüyor.
Bunu aileleri parçalamak yerine güçlendiren ekonomik krize bağlayabilir miyiz? Veya bu çelişkileri yatıştıran dinin etkilerine mi bağlamalıyız?
Bilmek kolay değil. Ama gerçek şu ki, genç Tunuslular moda ve tüm modern konulara ilgi duysalar da, geleneklerine hala çok bağlı ve geleneklerini kültürel kimliklerinin hayati bir parçası olarak görüyorlar.
Anne babalardan daha az asi
Bugünün genç Tunuslusu 1970'lerin gençleri anne ve babalarından çok daha az asi. Kimlikleri ile ilgili konularda kesinlikle esnek değiller. Dahası, bu konular siyasi angajmanlarının temelini teşkil ediyor.
Siyasete genelde yaklaşım şöyle: "Siyaset ile ilgilenmiyorum."
Bu yanıt bizi gençlerin siyasetten tamamen kopuk olduğu sonucuna götürmemeli. Siyasi angajmanı olup olmadığı ile ilgili soruya "evet" cevabını veren bir kişi, hemen arkasından, RCD'nin (bağımsızlıktan beri iktidarda olan parti) seçim kampanyasında kullandığı slogan ile devam ediyor: "Tunusluyum ve bundan gurur duyuyorum."
Dolayısıyla, "siyaset ile ilgilenmiyorum" cevabı çoğu zaman aşırı bir temkinlilik anlamına geliyor. Siyaset ile ilgilenenler Arap ve Müslüman kimlikleriyle yakından ilintili can yakıcı iki konuda, Irak ve Filistin'deki gelişmeleri öğrenmek için haberleri izlediklerini söylüyor. Ancak televizyon kanallarının isimlerinden söz edilmiyor.
Gençlerin kamuda ve çevrelerinde olup bitenlerle ilgilenmemesi çok olağan. Belki de, küreselleşmeyi bir masal gibi algılamak, hiç anlamamak ya da sadece kendilerini etkilemediği sürece onaylamak bu nedenledir.
Sahar
Sahar 20 yaşında, İngilizce eğitimi alıyor, üniversitede üçüncü yılı: "Küreselleşmeyi destekliyorum ama kendi ülkemde değil çünkü maalesef burada gençler küreselleşmenin sadece kötü yanlarını benimsiyorlar."
Bir ikilem daha! Ancak, bilgi ve yeni teknolojiler söz konusuysa tam bir mutabakat ortaya çıkıyor. Çünkü gençler ülkenin önelciği olan kalkınma ve gelişme için yeni teknolojileri bütünüyle benimsiyor.
Alkol, uyuşturucu, cinsellik
Gençler bu kadar temkinli olunca uyuşturucu da gerçek bir tehdit oluşturmuyor. Çok büyük bir felaket olarak görülmemekle birlikte alkol ve uyuşturucu genellikle ergenlik çağı ile bağdaştırılan ve ille de Nouveaux Riches (Yeni Zenginlerin) çocukları ile ilgisi olmayan bir konu. Bu belki de sosyal göstergelerin olmaması ile açıklanabilir.
Gençler cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma konusunda da genelde bilinçli; cinsel maceralarda hayli dikkatliler. Evlilik öncesi cinsellik yaşamanın avantajlı olabileceğini düşünseler de evlilik dengeli bir cinsel ilişki için en iyi çerçeve olarak görülüyor.
Kızların kızlık zarı diktirmek için estetik ameliyat oldukları Tunus'ta, gençlerin evlilik öncesi cinsellik ile bekarete duyulan büyük saygıyı nasıl bağdaştırabildikleri meraka değer.
Bu da bir ikilem. Ama bu ikilemler, genç olmanın kendileri için ne ifade ettiği sorulduğunda Tunuslu gençlerin yüzünde büyük bir gülümseme belirmesine engel olmuyor.
Fadhila
21 yaşındaki Fadhila, genç olmanın kendisi için ne ifade ettiğini şöyle açıklıyor: "Derslerimle başa çıkmak, arkadaşlarımla gezmek, iyi vakit geçirmek ve tiyatroya gitmek. Açıkçası Tunus'ta yaşamalı."
Aslında, klişe olsa da tekrarlarsak, her bir Tunuslu genç için bu dönem hayatlarının en güzel günleri.
Bu tablonun Tunus gençliğinin güvenilir bir fotoğrafı olduğunu varsayarsak, büyük sosyo-politik veya kültürel değişiklik şansının pek de yüksek olmadığı sonucuna varabiliriz. Tunus, kimliğini, hatta profilini değiştirmeden değişen bir ülke.(OA/CG)
______________________________________
* Arapçadan İngilizceye Emma Navarro, İngilizceden Türkçeye Esra Aygın çevirdi.