Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, demokratik özerkliği "sorunları yerelde çözen, halkı yönetime getiren bir mekanizma" olarak tanımlıyor; "Nasıl hayata geçirilebileceğini tartışmak, Kürt sorununun çözümü için bir zorunluluk" diyor.
"Demokratik özerlik, ülke bütünlüğü içinde halkın yerelde söz ve karar sahibi olmasını sağlayacak ve tüm farklılıkların kendini özgürce ifade edebileceği düzeyde özerklik kazanması temeline dayanan modeldir.
"Demokratik özerk bölge ilan edilen yerlerde halk, 'halk meclisleri' aracılığıyla yönetime katılabilir. Bölge halkının sosyo-ekonomik talepleri özerk yönetimlerce karşılanır.
"Dış politika, milli güvenlik ve adalet gibi konularda merkezi politikalara bağlı kalınırken diğer alanlar yerel politikalarla yönetilebilir. Özerk yönetimlerin merkezi hükümetlerle bağı olur.
"Her yörenin özgün koşullarına ve taleplerine göre bir yerel yönetim anlayışı geliştirilebilir."
"Bölen değil birleştiren bir politika"
Tuncel, "Türkiye'de büyük bir fobi var. Oysa sözünü ettiğimiz bölen değil birleştiren bir politika" diyor ve ekliyor: "Üstelik Türkiye'nin önüne koyduğu Avrupalılaşma sürecine de çok uygun."
"Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinde, ülkenin 26 ekonomik bölgeye ayrılması öngörülüyor. Biz de ekonomik bölgesel ayrılmanın yeterli olmayacağını ifade ediyoruz. Bölgede yaşayan insanların sorunlarının gündemleştirilmesi açısından siyaseten bölgesel ayrılmanın da tartışılması gerekiyor."
Tartışma "haklar" zemininde yürütülmeli
Tuncel demokratik özerlik tartışmalarının "demokratik özerlik verip vermemek" değil "haklar zemininde yürütülmesi gerektiğini" savunuyor.
"Kürt halkının haklarını tanımak, Türkiye devletinin sorumluluğudur. Devlet, Kürt halkının dil, kimlik ve kültürel haklarını tanıyıp tanımayacağına, Anayasayı ve Kürt sorununun tanımını değiştirip değiştirmeyeceğine karar vermeli" diyor:
"Türkiye'de Kürt sorununun 'terör sorunu' olarak tanımlanması, savaşın sürmesinin temel etkenlerinden. Sorun, Kürt halkının hak ve özgürlük talebidir. Öncelikle gereken, Kürt sorununun çözümü konusunda siyasi irade gösterilmesidir. Bunun için de şiddet ortamı ortadan kalkmalı, operasyonlar durdurulmalı. Diyalog süreci başlatılıp somut adımlar atılırsa, Kürt sorunu çatışmasız ortamda tartışılabilir."
"PKK çatışma zemini bulamayacak"
Tuncel, "Kürtler ne istiyor, diye soruyorlar.Kürtlerin ne istediğinden çok tartışma süreci önemli. Silahların yöntem dışına çıkartılabilmesi için devletin irade göstermesi ve Kürtlerin inkârından vazgeçmesi gerekiyor" diyor.
"PKK zaten çatışmasızlık sürecindeydi. Hükümet beklenen adımları atmadığı için silahsızlık sürecini sona erdireceğini aylarca söyledi. Haklar ve özgürlükler tanındığında PKK de çatışma zemini bulamayacak. Meseleyi bu boyutlarıyla ele almak varken savaşı sürdüren bir dille tartışmak gerçekçi değil. Ümit Boyner'in açıklaması bu nedenle çok önemli. Bu seslerin çoğalması ve hükümetin vaatlerini yerine getirmesi gerek." (BB/EÖ)