"Ben çocukları çok severim. Çocuklar, çocukturlar. Çocuklar, dünyadır" diyordu yönetmen Tunç Başaran bir röportajında. Belki de Yaşar Kemal'in "Çocuklar, insandır" sözüne atıfta bulunmaktı niyeti, kim bilir...
Barış ve Kemal. Bugün yitirdiğimiz yönetmen Tunç Başaran'ın iki önemli filminin iki çocuk karakteri.
TIKLAYIN - Yönetmen Tunç Başaran Hayatını Kaybetti: Onlar Kalıyor, Bizler Geçici
Sinemamızın kült filmlerinden "Uçurtmayı Vurmasınlar"ın her "İnci!" deyişinde hüzünlendiren Barış'ı ve "Piano Piano Bacaksız"da odalar arası gezinen, konağın "gözlemcisi" Kemal'i.
1990 yılı ve "Piano Piano Bacaksız"ın seti. Oyuncu Haldun Dormen bir televizyon programı için "muhabir" olarak sette bulunuyor. Dormen'in bir sorusu üzerine Başaran, üst üste çektiği iki filminin ana karakterlerinin çocuk olmasının tamamen bir tesadüf olduğunu aktarıyor:
"Çok önemli bir sebebi var diyemeyeceğim son iki filmimde çocuklarla çalışma nedenimin. Ben çocukları çok severim. Çocuklar, çocukturlar. Çocuklar dünyadır. Ama sevgi deyince benim aklıma tek, çocuk geliyor. Onun için olsa gerek."
İki çocuğun gözünden Türkiye tarihindeki iki farklı dönem ve mekana gideriz Başaran sayesinde.
Nur Sürer ve Ozan Bilen
"Bakarsın, bir gün uçurtma olup dönerim"
Bir mahkum olan annesiyle ve onun koğuş arkadaşlarıyla büyüyen beş yaşındaki Barış (Ozan Bilen), bir çocuğun olması gereken en son yerdedir; dört duvar arası bir hapishanede.
Hapishanede büyüyen beş yaşındaki çocuğun bakış açısından sevgi, adalet ve dostluğu merkezine alır film. Tüm oyun alanı ve gördüğü avlu ve koğuştan ibarettir. Bir çocuğun ne suçu vardır? İlk kez avluda gördüğü bir kuş neden uçmaz? En yakın arkadaşı siyasi tutuklu İnci bir daha geri gelecek midir?
"Bakarsın, bir gün uçurtma olup dönerim," der İnci Barış'a.
"Barış"ı tanıdığım yerde, ne çiçekler vardı, ne de başı bulutlarda bir çınar... Simitçinin gevrek sesi bile giremezdi oraya. Taş avluya yalnızca kuşlar konardı bazen. Adının anlamı dünyayı kucaklasa taşta büyümezdi Barış, ama bunu bilmezdi anası. Babasının sevdiği bir şarkıcının adıymış -yalnızca bu yüzden konmuş adı... "
Feride Çiçekoğlu'nun 12 Eylül askeri darbesinin ardından dört yıl kaldığı cezaevinden çıktıktan sonra kaleme aldığı kitaptan uyarlanan filmde oyunculuklarıyla dikkat çeken isimler de şöyledir; Nur Sürer, Füsun Önal, Güzin Özipek, Rozet Hubeş, Meral Çetinkaya, Güzin Özyağcılar...
"Güçlüğü sevgiyle yeniyorum"
Kemal Demirel'in kitabından uyarlanan "Piano Piano Bacaksız" ise 1940'ların İstanbul'unda bir konakta geçer. Bakmayın konak olduğuna; beş, altı odalı koca konağın her odasında ayrı bir aile hayatını sürdürür. Yoksulluğun yanında sevgi ve umuttur onları bir arada tutan. Kemal (Emin Sivas) ise bu konakta yaşayan ve her odadaki dünyayı, insanları, ilişkileri çocuk gözünden izleyene aktaran bir karakterdir. Ki filmde Müşfik Kenter'in dış sesiyle de bu karakter adeta izleyeni filmin içine çeker.
Rutkay Aziz ve Emin Sivas.
Burada "Uçurtmayı Vurmasınlar"daki İnci'nin (Nur Sürer) yerini Rutkay Aziz'in oyunculuğuyla Kerim Dayı alır. Kerim Dayı yetenek ve zekasıyla tüm konağı bu yoksunluktan kurtaracak kişidir Kemal'in gözünde.
"Artık böyle güzel konaklar yok. Böyle konaklarda sevgiyle yaşayan insanlar da yok. Bugünün dünyasından bunu anlatmak çok güç. Ben de hikayenin geçtiği döneme sadık kaldım" diyerek anlatıyor Başaran filmini Dormen'e.
"Bu film benim filmografimdeki üçlemenin son film. 'Biri ve Diğerleri'nde bulduğumuz sevgiyi 'Uçurtmayı Vurmasınlar'da yaşatmaya çalıştık. Bu filmde ise o sevginin kaybolmasını anlatacağız."
1990 tarihli aynı televizyon röportajında Dormen bu sefer "Çocuklarla çalışmak, yetişkin oyuncularla çalışmaktan daha mı zor?" diye soruyor. Önce gülüyor Başaran ardından yanıtlıyor:
"Sevgisiz hiçbir şey olmaz. Sevgiyle yeniyorum bu güçlüğü. Onların da bana karşı sevgileri var zannediyorum. Çok güzel çalışıyoruz." (AÖ)