Seçmenlere Kürtçe seslenince Siyasi Partiler Kanunu'na (SPK) dayanılarak verilen mahkumiyeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyan siyasetçi Orhan Miroğlu'na göre, Kars Digor Cumhuriyet Savcısı Ömer Tütüncü'nün Kürtçe propagandanın suç olmadığına ilişkin kararı "olumlu".
Tütüncü, seçim kampanyasında Kürtçe konuştukları için Digor Emniyeti Müdürlüğü'nün şikayeti üzerine başlattığı soruşturmada Demokratik Toplum Partisi (DTP) Dağpınar Belediye Başkanı Ayhan Erkmen, Kars İl Başkanı Veli Mükyen ve partinin Genel Merkez Yöneticisi Cemal Coşğun'la ilgili takipsizlik kararı verdi.
"Her ne kadar her iki kanun içeriğinde Türkçe'den başka dil ve yazı kullanılması yasaklanmış ise de, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren TRT Kurumu'nun 6. kanalında, TRT ŞEŞ adı altında Kürtçe diliyle yayın hayatına başlandığı gibi medya organlarında da görüldüğü üzere devletin üst düzey noktasında bulunan yönetici ve bürokratların dahi Kürt ırkına mensup Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile görüşmeleri sırasında Kürtçe hitap ettikleri gerçeği karşısında artık bu iki kanunda 'Türkçeden başka dil kullanılması yasaktır' hükmünü taşıyan maddelerin hükümsüz kaldığı ve uygulama olanağının bulunmadığının kabulü gerekmekle, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi."
Tütüncü'nün, 25 Mayıs'ta verdiği takipsizlik kararının önemli bulan Miroğlu, bianet'e yaptığı değerlendirmede, "Siyasi Partiler Yasası değiştirilmeli. Savcılar geçmişte buna dayanarak kararlar verdiler. Digor Savcısı kararıyla bu boşluğu ortadan kaldırmış oluyor" dedi.
"Beni, Kürt siyasetçileri ve sanatçıları sevindirdi"
Bağımsız milletvekili adayı olduğu 2007 Seçimlerinde Mersin'de yaptığı konuşmalar nedeniyle önceki gün (10 Haziran) hakkında bir dava daha açıldığını öğrendiğini söyleyen Miroğlu, "Bu karar sadece beni değil, Kürt politikacıları ve Kürtçe sanat yapanları da sevindirdi" dedi.
Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Miroğlu'nu, beş yıl süreyle "denetimli serbestlik tedbiri"ne tabi tutmaya karar vermişti. Bu Miroğlu'nun beş yıl süreyle siyaset sahnesinde Kürtçe konuşmaması anlamına geliyordu. İç hukuk yollarından sonuç alamayan Miroğlu, kararı AİHM'ye taşımıştı.
Savcının kararının, özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki Kürt politikacılarına yönelik peş peşe olumsuz kararların verildiğini bir dönemde gündeme geldiğini ifade eden Miroğlu, "Her şeyi yeniden düşünmemize yol açacak nitelikte bir karar. Yasaklar kalkmadıkça Kürt politikacıların önündeki engelleri son bulamaz" diye konuştu.(EÖ)