CHP Adalar İlçe Teşkilatı, Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TÜGVA) Büyükada İskelesi’nde işgal ettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ait alanın tahliyesi sırasında polis müdahalesiyle yaralanan üyeleri için suç duyurusunda bulundu.
Adalar Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe veren CHP’liler, tahliye işlemi sırasında kolluğun hukuka aykırı, haksız ve ölçüsüz saldırıda bulunduğunu belirterek, yaralanmalara sebep olan polis memurlarından şikayetçi oldu.
TIKLAYIN - İBB'nin çıkarmaya çalıştığı TÜGVA'ya polis koruması
Görevi kötüye kullanma (TCK 257/1) ve yaralamadan (TCK 86) polisler hakkında işlem yapılmasını isteyen CHP’liler kamera görüntüleri, fotoğraflar ve darp raporlarını dilekçeyle birlikte savcılığa verdi.
Kolluk hakkında gerekli soruşturmanın yürütülmesini, delillerin toplanarak tespit edilecek şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını istedi.
Tahliye işlemi sırasında yaralanan avukatlardan CHP İstanbul İl Disiplin Kurulu Sekreteri ve CHP Adalar İlçe Teşkilatı avukatı Fırat Durak “Dilekçede sunduğumuz kanıtlar incelendiğinde kolluk görevlilerinin kasten merdivenlerden sırt üstü düşmeme ve yaralanmama sebep oldukları görülecektir” dedi.
TIKLAYIN - TÜGVA için torpil listesi, özel hat ve usulsüz tahsis iddiası
"Zabıta belediyelerin kolluğu"
İBB zabıtasının tahliye işlemi gerçekleştirmesine yönelik eleştirilere ilişkin Durak, zabıtanın belediyenin kolluğu olduğunu hatırlattı.
Belediyenin kendi kolluğu vasıtasıyla bu tarz tahliye işlemleri gerçekleştirebileceğinden bahseden Durak, ruhsatsız veya kamu sağlığını/güvenliğini tehlikeye atan işletmelerden örnekler gösterdi.
Bu noktada belediyenin öncelikle mülki idari amirden çevre güvenliğinin sağlanması ve olabilecek karşı mukavemette tedbir amaçlı destek istediğini söyleyen Durak şöyle konuştu:
“Kamu yararı her zaman daha üstün tutulur. İBB de burayı kamunun tamamına açmaya karar verince Şehir Hatları üzerinden bir tahliye kararı alıyor. Mahkeme de bu kararı onayınca İBB, Adalar Kaymakamlığına bunu iletiyor. Kaymakamlık da ‘Evet burası veriliş amacı dışında kullanılmaktadır’ diye tahliye kararının uygulanması için işlemle başlıyor ve TÜGVA’ya ‘mahkeme kararını’ uygula diye yazı gönderiyor.
"Sırf bu özet bile TÜGVA’nın İBB karşısında şu an işgalci konumunda olduğunun kanıtı. Çünkü TÜGVA’nın buradan çıkmaması için herhangi bir hukuki dayanağı yok. Aradaki sözleşme feshedilmiş. İBB’nin aldığı idari bir karar var, mahkeme kararları var. Dolayısıyla tahliye kararının uygulanmasında herhangi bir engel yok.
"Siyasi çalışmalara da konu edildi"
"Ama bakıyoruz 'İBB bizi hukuksuz olarak tahliye etmeye çalışıyor' diye açıklama yapıyorlar. Sanki burası aktif kullanılan, gençlere tahsis edilmiş, her türlü sosyal etkinliğin yapıldığı bir yerdi de İBB bunu engellemeye çalışıyor gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Dini ve milli değerleri kullanarak kamuoyu yaratıyorlar.
"Söylemleri ve iddiaları tamamıyla yanlış ve yalan. Zaten yaklaşık 1 ay önce TÜGVA burayı boşaltmaya ve eşyalarını taşımaya başlamıştı. İçeride kalan birkaç masa ve sandalye söz konusuydu. Kaymakamlığın idari kararını TÜGVA zaten yerine getirmişti.
"Kalan eşyaların zabıtayla muhafaza altına alınması esnasında yaşandı her şey. Kullanmadığı ve kısmen boşalttığı yere birden sahip çıkmaya başladı TÜGVA. Olayın ertesi günü motorlarla satranç takımı gibi şeyler getirildi iskeleye. Burası sanki aktif çalışan bir yermiş gibi gösterdiler.
"Adalarda TÜGVA’yı aktif olarak kullanan bir kitle de yok işin garip tarafı. Son yerel seçimlerde AKP adayının toplantıları orada yapıldı. Bir takım siyasi çalışmalara da konu edildi burası.
"Metrekare başına kira farkı 15 kat"
TÜGVA’ya AKP döneminde İstanbul’da onlarca taşınmaz tahsis edildiğini belirten avukat Fırat Durak, gazeteci Metin Cihan’ın ortaya çıkardığı belgelerden daha fazlası olduğunun anlaşıldığını söyledi.
“TÜGVA sadece İBB’den Adalar İskelesini almış değil. Aynı zamanda Türkiye gelenindeki birçok kente onlarca gayrimenkulü bu şekilde ya bedelsiz olarak ya çok sembolik rakamlarla almış” dedi.
Kamu zararı doğduğunu belirten Durak “Vakıf demek belli bir mal varlığının belli bir amaca özgülenmesi demektir. Ama burada kamu malları üzerinden birtakım vakfiyeler kurulduğunu görüyoruz. Kamu malları üzerinden bu vakfiyelerin yapılması doğru değil” dedi.
Kira bedeli karşılaştırması da yapan Durak, iskelenin alt katındaki dükkanlarla, TÜGVA’nın 2500 liraya kiraladığı yer arasında metrekare başına 15-16 kat kira farkı olduğunu sözlerine ekledi.
TÜGVA hakkında"Gençliğin Geleceği, Geleceğin Gençliği" sloganıyla 2014'te kuruldu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olması, il temsilciliği açılışlarının bizzat Bilal Erdoğan ve AKP temsilcilerinin katılımıyla yapılması ve AKP'li isimlerin katılımıyla etkinlikler düzenlemesi nedeniyle sık sık "AKP'nin gençlik yapılanması" olduğu ve "AKP'nin gençlik içinde örgütlenmesi amacıyla kurulduğu" eleştirilerinin hedefi oldu. Vakfın başkanlığını bir dönem Bilal Erdoğan’ın arkadaşlarından İsmail Emanet yaptı. Şimdiki başkanları ise Enes Eminoğlu. O da Bilal Erdoğan'ın yakın arkadaşı konumunda. Vakfın genel merkez binasında, çalışma ofisleri, spor kompleksi, toplantı odaları, derslikler, sinema salonu ve 'TÜGVA kıraathanesi' bulunuyor. Vakıf, "kültürel, sanatsal, sportif ve manevi yönden donanımlı ve bilinçli insanlar yetiştirmeyi amaç edindiğini" söylüyor. 340 bini aşkın kayıtlı üyesi, 81 il, 404 ilçe temsilciliği ve 58 'Yükseköğrenim Erkek Öğrenci Yurdu' bulunan vakıf, "Türkiye'nin en büyük gençlik yapılanması" olarak anılıyor. Vakfın 'Çizimlerle 40 Hadis', 'Beytülmakdis Gençliği', 'Bölge Uzmanı Yetiştirme Programı' ve 'Genç Diplomat Akademisi' gibi projeleri bulunuyor. Vakfın İstanbul'daki genel merkez binası Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın katılımıyla açıldı. Vakıf AKP ve devlet yetkililerinin katılımıyla düzenlediği etkinlikler ve projelerin yanı sıra skandallarla da sık sık gündem geldi. Millî Eğitim Bakanlığı ile vakıf arasında imzalanan 'Medeniyet ve Değerler Protokolü' kapsamında devlet okullarında verilen dini eğitimler, 2017'deki anayasa değişikliği referandumu sürecinde vakıf tarafından öğrencilere 'evet' propagandası yapılması, yüksek bedelli bir binanın vakfa 120 liraya kiralanması, yaz okullarında cübbeli, tekbirli eğitim vermesi tepki topladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzaladığı protokol sonrası okullarda "yaz okulu" düzenleyen TÜGVA, "dini ve spor içerikli" faaliyetler adı altındaki uygulamalarıyla da gündeme gelmişti. TÜGVA şubelerine ait Twitter hesaplarından paylaşılan görüntülerde öğrencilerin, tekbir getirtilerek okul koridorlarında dolaştırıldığı, derslik ve spor salonlarının mescide dönüştürülüp 11 ila 14 yaş aralığındaki öğrencilere takke giydirildiği yansımıştı. Görüntülerde, cübbe giyen kişilerin öğrencilere namaz kıldırdığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Tek dil, tek din, tek vatan, tek bayrak" diye nitelediği Rabia işareti yaptırdığı görülmüştü. |
(HA)