Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Hayata Dönüş Operasyonu’ndaki ölümlerle ilgili sorumluluğu olan kamu görevlilerini soruşturmadığı için yargılanan Savcı Ali İhsan Demirel’le ilgili mütalaa verdi.
Savcı Muharrem Zeki Özcan, Savcı Demirel’e, Türk Ceza Kanunu’nun 257/1 maddesi uyarınca, “görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olmaktan” bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Bu cezanın da ertelenmemesini talep etti.
Savcılık yapamayacak
Mütalaada, Ali İhsan Demirel’in TCK’nın 53. maddesi uyarınca kamu görevi yapmaktan men edilmesi de istendi.
Avukat Ömer Kavili bianet’e yaptığı açıklamada, “Demirel’e bu ceza verildiği takdirde bir daha savcılık yapamayacağını” söyledi.
“Yargı mensubunun tarafsızlığına aykırı”
Savcı Özcan’ın mütalaası dün Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde yapılan 4. duruşmada mahkemeye sunuldu. “Görevini kötüye kullandığı” iddia edilen Ali İhsan Demirel hakkındaki mütalaa şöyle:
“… sanık Ali İhsan Demirel’in uhdesine tevdi edilen ve süreç olarak hayli uzun bir süre kendisinde kalan bir soruşturmada, uzun süreler sonuç alamadığı işlemlerle ilgili zamanında hukuki gereklerine tevessül etmediği,
yazdığı müzekkerelere istenen cevaplan alamadığında ya da hiç cevap alamadığında ilgili kişiler veya kurum temsilcileri hakkında herhangi bir girişimde bulunmadığı,
soruşturmayı sonuçlandırmasının önündeki engellerle ilgili yasaların emrettiği gerekleri zamanında ve yeterince yerine getirmediği,
aynı zamanda soruşturmanın konusu olan çok sayıda kişi hakkında yeterli ve sonuca ulaştırır işlemlere de tevessül etmediği, soruşturmayı adalete güven duyulmasını sağlayacak makul bir sürede sonuçlandırmadığı ve böylece özelikle mağdur taraf bakımından uzayan soruşturma sürecinin ayrı bir mağduriyete yol açtığı,
sanığın eyleminin ihmali davranışın ötesine geçtiği, dosya kapsamı itibarıyla sanığın sübut bulan eyleminin, TCK'nın 257/1. maddesinde izah edilen şekilde, kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine neden olması biçiminde tanımlanabileceği,
ayrıca bu eylemin yargı mensuplarının tarafsızlığı ve tarafsız görünmesi ilke ve gereklerine de aykırı bir durum oluşturacağından adalete ve yargıya duyulan güveni de olumsuz anlamda etkileyerek kamuya zarar vereceği,
açıklanan şekilde suç teşkil eden eyleminin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu, sanığın, TCK'nın 257/1. maddesinde yer alan, görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle davaların taraflarına zarar vererek ve adalete ve yargıya duyulan güvenin sarsılmasına yol açmak suretiyle kamunun zararına neden olarak, görevi kötüye kullanma suçunu işlediği kanaatine varılmış olmakla…”
Mahkeme müdahil avukatlara mütalaaya karşı diyeceklerini hazırlamaları için süre verdi. Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ndeki bir sonraki duruşma 14 Ocak 2015’te görülecek. (AS)