Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) 76. Seçimli Büyük Kongresi, dün (28 Haziran) itibarıyla Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Abdülkadir Noyan Konferans Salonu’nda yapılan açılış ile başladı.
Bugün, Yüksek Onur Kurulu, Merkez Konseyi, Denetleme Kurulu üye başvuruları alındıktan sonra yarın (30 Haziran) sandık başına gidilecek ve iki yıl görev yapacak yeni yönetim belirlenecek.
Çekişmeli geçmesi beklenen seçimlerde şimdilik üç grubun yarışması bekleniyor.
Mevcut yönetimdeki sol-demokrat kanadı temsil eden "Etkin Demokratik TTB" kendi listesiyle seçime girerken; bu gruptan ayrılan "Tabip Odaları İnisiyatifi" de kendi adaylarıyla seçime katılacak.
Daha önce iki liste halinde seçimlere giren; iktidara yakın gruplar ise bu seçimde "Çağdaş Türk Hekimleri Birliği" ismi altında seçimde yer alacak.
Seçime son bir gün kala süreci, TTB’nin Türkiye toplumu açısından önemini ve yönetimin el değiştirmesinin olası sonuçlarını Etkin Demokratik TTB listesi Merkez Konsey adayları Dr. Ayşe Gültekingil ve Dr. Ali Kanatlı ile konuştuk.
Dr. Gültekingil ve Dr. Kanatlı, “TTB’nin sadece hekimler için değil, toplumun tüm kesimleri için önemli bir kurum olduğuna” vurgu yaptılar ve “TTB’nin kaybedilmesinin toplumun kaybetmesi anlamına geldiğini” ifade ettiler.
TTB'de seçime doğru: Birliğin yolunu bulacağız, TTB’yi iktidara bırakmayacağız
"TTB, tüm toplum için önemli bir kurum"
Dr. Gültekingil, "TTB’nin ve Etkin Demokratik TTB’nin var olduğu tarihten bugüne, hekim haklarının yanı sıra toplum sağlığı için de mücadele eden bir kurum olduğunu" belirtti ve şöyle devam etti:
“Biz de grup olarak geçmişten bugüne gelen bu mücadeleyi sürdürmek istiyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Özellikle şu an içinde bulunduğumuz ülkenin şartları, politik iklimi nedeniyle bu mücadele daha da kritik bir önem taşıyor. Hekimleri de toplumu da toplum sağlığını da zora sokan uygulamalar nedeniyle bu mücadelenin önemi gittikçe de artıyor.
"Ve tabi bir taraftan da TTB’nin mücadelesi zorlaştırılıyor. Biz bu mücadele alanında hep birlikte olalım istiyoruz. Bizim gibi düşünen, hayata bizler gibi bakan hekimlerin bir arada mücadele etmesi gerektiğine inanıyoruz. Son ana kadar da bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
TTB'DE SEÇİM SÜRECİ BAŞLADI
Dr. Alpay Azap: TTB ve hekim haklarının çıkarlarıyla ilgiliyiz
“Kadın haklarından söz etmeyen bir TTB düşünülemez”
"TTB’nin özelde kadın hekimler genelde ise tüm kadınlar için büyük bir önem taşıdığını" ifade eden Dr. Gültekingil, TTB’nin erkek şiddetine karşı söz söyleyen ve söz söylemeye de devam etmesi gereken bir kurum olduğunu vurguladı:
“Biz kadın hekimler olarak ayrıca sorunlar, zorlu süreçler yaşıyoruz. Ve sadece hekimler değil tüm sağlık personelleri zorlu süreçlere maruz kalıyoruz. Tüm kadınlar ağır bir şiddet tehdidi altında çalışıyor ve yaşıyor. Bu nedenle hem kadın hekimleri, hem kadın sağlık çalışanlarını hem de toplumdaki tüm kadınları ilgilendiren durumlarda; İstanbul Sözleşmesi’nden kürtaj hakkına kadar hepsiyle ilgili TTB olarak söz söylemeyi önemsiyoruz. Bunlara karşı söz kurmayan bir TTB düşünülemez.”
TTB ve ATO seçimlerine doğru: Ne yapmalı, ne yapmamalı?
"TTB'nin kaybedilmesi üzücü sonuçlar doğuracak"
Son olarak iktidarın sağlık politikalarına ve yansımalarına değinen Dr. Gültekingil, şöyle konuştu:
"Sağlıkta Dönüşüm Politikaları ve yine Sağlık Bakanlığı’nın yeni birçok uygulaması nedeniyle özellikle hekimler çok fazla sorunla karşı karşıya kalıyor. Bunun dışında toplum sağlığı her geçen gün daha da tehdit altında, bütün bunları savunmak için TTB ayakta kalan sınırlı sayıdaki yapılardan biri. Bu yapının kaybedilmesi hem biz hekimler hem de toplum açısından oldukça üzücü sonuçlar doğuracak. Bu nedenle bütün hekimlerin hep birlikte mücadele edeceği günleri görmeyi umut ediyorum.”
TTB'den anket: Hekimlerin yüzde 94'ü 'şiddeti politikacıların söylemleri artırıyor' dedi
“TTB’yi halktan bağımsız göremezsiniz”
Deprem bölgesi Hatay’da görev yapan Dr. Kanatlı ise; “Halkın sorunlarını görmezden gelen ve söz kurmayan bir TTB düşünülemez” dedi.
Dr. Kanatlı, “TTB’nin sadece hekimler için değil tüm toplum için önemli bir kurum olduğunu” belirtti ve ekledi:
“Türk Tabipleri Birliği, Türkiye’nin tüm kesimleri, özellikle mazlum olan kesimleri için çok önemli bir kurum. Bu nedenle, TTB’nin kaybedilmesi düşünülemez. Bizim için TTB ve TTB’nin etik değerleri önemli. Bizim için önemli olan Türkiye’nin demokratik geleceği ve TTB’yi bu demokratik mücadeleden bağımsız göremeyiz. TTB’yi sadece hekimler için değil tüm toplum için kazanmalıyız. TTB’yi halktan bağımsız göremezsiniz, halkın sorunlarını görmezden gelen ve söz kurmayan bir TTB düşünülemez ki, zaten varlık anlamını kaybeder.”
HATAY'DA BÖCEK/KEMİRGEN ÜREME ALANI 1 MİLYONA ÇIKTI
"Sinekler, fareler, yılanlarla yaşıyoruz"
“TTB’nin dayanışmasıyla ayakta duruyoruz”
TTB’nin deprem sürecindeki rolüne de değinen Dr. Kanatlı, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Biz deprem bölgesindeki hekimler, 16 aydır şiddetli bir travma bölgesinde görev yapıyoruz. Bizler de bu travmayı yaşayan insanlarız ve her gün hastalarımızla o travmayı yeniden yeniden yaşıyoruz.
“Bizler Türkiye’nin diğer illerinde görev yapan meslektaşlarımızdan farklı bir konumdayız şu an. Biz bu travmaları yaşarken; Sağlık Bakanı bırakın gelmeyi telefonla dahi ‘geçmiş olsun’ deme ihtiyacı duymadı.
“Beş hekim arkadaşımız hâlâ daha toprağın altından çıkmadı, kayıp! Sağlık Bakanı sadece ‘şuraya şu hastaneyi yaptım, şu kadar hekim gönderdim, şu kadar hasta bakıldı’ demekle yetiniyor. Ve biz şu ana kadar hâlâ ayakta durabiliyorsak; hâlâ devam edebiliyorsak Türk Tabipleri Birliği’nin, merkez konseyin dayanışmasıyla, desteğiyle durabiliyoruz.
TTB'den Sağlık Bakanlığı’na: Deprem bölgesinde hayat normalleşmedi
“TTB’nin kaybı deprem bölgesindeki vatandaşın da kaybıdır”
“Türk Tabipleri Birliği’nin kaybedilmesi sadece bizim için değil, aynı zamanda buradaki rezerv alanlarında mağdur edilen vatandaşın da kaybıdır. Şu an Hatay’da her yerde bir yıkım var. Önceki gün 150 yıllık zeytin ağaçlarının geçici bir yol yapımı için kesildiğini gördük.
“TTB’nin kaybı aynı zamanda diğer alanlar da mücadele veren kurumların da kaybıdır. TTB’nin kaybı deprem bölgesinde sağlık sisteminin çok uzun yıllar bozuk bir şekilde devam etmesine yol açacak bir kayıptır.
“TTB, deprem bölgesinde sadece hekimlere değil, diğer meslek kuruluşlarına ve sivil toplum örgütlerine de güç verdi. Deprem bölgesinde tüm kurumları toparlayan bir güç oldu. TTB’nin kaybedilmesinin doğuracağı sonuçları anlatmak günleri hatta aylarımızı alır. Fakat bunlar dahi kaybetmemek için yeterli nedenler, kaybedemeyiz.”
6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN 6. AYI
Depremin altı aylık sağlık karnesi: Sorunlar çözülmezse kriz büyüyecek
(RT)