TTB ve İTO Bebek Ölümlerini Araştırıyor

İstanbul Tabip Odası, haziran ayında Trakya Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, temmuz ayında Manisa Doğum ve Çocuk Bakımevi'nde ve son olarak da ağustos ayında Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibe Hastanesi'nde görülen ve hastane enfeksiyonları sonucu oluştuğu belirtilen bebek ölümleri hakkında bir basın açıklaması yaptı.

Bebek ölümlerini araştıracak bir komisyon kuruldu

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Uzmanlık Dernekleri Koordinasyon Kurulu üyesi Ali Özyurt, TTB ve İstanbul Tabip Odası (İTO) tarafından bebek ölümlerini araştırmak için bir komisyon kurulacağını açıkladı.

Komisyon, TTB ve İTO görevlileri, ilgili uzmanlık dernekleri yöneticileri, tıp fakültesi öğretim üyeleri, eğitim hastaneleri eğiticileri ve ilgili hemşirelik dernekleri yöneticilerinden oluşacak.

Bebek ölümlerinin gerçek nedenlerini saptamak, ölümlere neden olan etkenleri açığa çıkarmak ve alınması gerekli önlemleri tespit etmek amacıyla kurul tarafından yürütülecek çalışmalar sonunda geniş kapsamlı bir rapor hazırlanacak.

Rapor, Hükümet ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri, YÖK, Tıp Fakülteleri, Eğitim ve Hizmet Hastanelerinin bilgisine sunmanın yanı sıra kamuoyuyla da paylaşılacak.

Komisyon konuyla ilgili bir ön değerlendirme de yaptı. Değerlendirmeye ilişkin sıralanan bazı başlıklar şunlar:

"* Hastane enfeksiyonlarının en önemli bölümü endemik enfeksiyonlardır. Enfeksiyonların görülme sıklığı ülkelerin sosyoekonomik gelişme düzeyiyle yakından ilişkilidir. Gelişmiş ülkelerde enfeksiyon oranları yüzde 5-10'u aşmazken, geri kalmış ülkelerde yüzde 20-30'a kadar çıkmaktadır.

* Son iki aydır kamuoyunun gündeminde olan üç şehrimizdeki 18 bebeğin ölümüyle ilgili incelemeler sürmekle birlikte şu ana kadar elde edilen bulgular Edirne ve Kayseri'deki ölümlerin hastane enfeksiyonları nedeniyle; Manisa'daki 2 ölümün ise enfeksiyon dışı nedenlerle gerçekleştiği yönündedir.

* Meydana gelen üzücü ölümler ülkemiz sağlık sisteminin mevcut durumu göz önüne alındığında ne yazık ki sürpriz değildir. Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ'ın "dünyanın her yerinde böyle şeyler oluyor" yaklaşımını benimsemek ise imkansızdır. Ölümlerin böyle salgın şeklinde ortaya çıkması bir şeylerin eksik olduğu ve/veya ihmal edildiğini açığa çıkarmaktadır. Bu gibi salgınlarda süratle 'nerede hata yaptık' sorusunun yanıtı verilerek gerekli önlemler alınmalıdır.

* Bu trajik ve ciddi sorunun kaynakları araştırıldığında öncelikle karşımıza sağlık personelinin seçimi, istihdamı ve eğitimi çıkmaktır.

* Yoğun bakım ünitelerinde her bir ya da iki hasta için bir hemşire görevlendirilmesi gerekmektedir.

* Yoğun bakım hemşireleri ve diğer personel çok iyi eğitilmiş, sorumlu ve nitelikli olmak zorundadır.

* Yoğun bakım servislerinde temizlik çok önemsenmesi ve dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Her hasta başında bir lavabo, akarsu, sıvı sabun, kağıt havlu ve el dezenfektanları bulunmalıdır.

* Ellerin yıkanmaması önemli ve yaşamsal eksikliğimizdir. Ellerin yıkanması ile enfeksiyonların yüzde 50 oranında azaldığı bilimsel olarak ispatlanmıştır.

* Yenidoğan yoğun bakım yatağı ne yazık ki ülkemizde yeterli sayıda yoktur, Uluslararası kabul gören oran her 1.000 doğuma 1 yoğun bakım yatağı gelecek şekilde hazırlığın yapılmasıdır.

* Hastane yönetimleri yoğun bakımlara yeterli ilgiyi göstermemektedir ve bu nedenle mevcut insan gücü dahi bir araya getirilip sinerji yaratılamamaktadır.

* Türkiye'deki bebek ve çocuk ölüm oranları yaklaşık yirmi yıldır savaş ve işgal koşullarında yaşayan Irak'ın dışında komşumuz bütün ülkelerden fazladır." (NG/TK)