Haberin İngilizcesi için tıklayın
“10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde temel insan haklarını bir kez daha hatırlatarak, pandemi mücadelesinin de bu kapsamda yürütülmesinin gereğini hükümete hatırlatıyoruz.”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ile Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolu, yaptıkları yazılı açıklamayla “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, dünya genelinde 1 milyon 481 bin 869, Türkiye’de 15 bin 314 insanın öldüğü Covid-19 salgını gölgesi altında anılıyor” dedi.
“Veriler uzun zaman saklandı”
Ortak açıklama özetle şöyle:
“Covid-19 pandemisi her ne kadar viral bir salgın olarak başlamışsa da ortaya çıkartan koşullar ve sonraki süreçler değerlendirildiğinde ekolojik kriz ile birlikte ortaya çıkan ve ekonomik kriz nedeniyle ağır sonuçlara neden olan, insan eliyle oluşturulan bir felaket olarak değerlendirilmelidir.
“Sağlığı alınıp satılan bir meta kabul eden ve onu serbest piyasa kurallarına terk eden kapitalist sağlık anlayışıyla, pandemiye karşı mücadele etmek, yaşanılan bir yıllık süreçte deneyimlendiği gibi imkansızdır.
“Koruyucu sağlık hizmetlerinin asgariye indirildiği, sağlığın piyasa kurallarına kurban edildiği bir dünyada virüs insanların hayatını kabusa çevirmeyi başarmıştır. Bir yandan da otoriter yönetimlerin antidemokratik baskılarını artırmak ve meşrulaştırmak için salgını bir fırsat olarak değerlendirdikleri görülmektedir.
“Bunun en büyük göstergesi İç İşleri Bakanlığı genelgeleriyle yönetilen ve salgın adı altında uygulanan yasakların bilimsellikten uzak mantığı ve pratik uygulamalarıdır. Pandemide epidemiyolojik bilimsel kuralları esas alan uygulamalar yerine yasakçı anlayış devreye konulmuştur. Polisiye tedbirlerle, ceza kesme uygulamalarıyla, bireyler haklarından yoksun bırakılmaktadır.
“Hükümet pandemi ile ilgili yurttaşların en temel insan hakkı olan bilgilenme hakkını da ihlal etmiştir. Uzun zaman pandemiyle ilgili veriler saklanmış, bilim dışı bir hasta-vaka ayrımı yapılmış, pandemiyle mücadelede gerçek dışı bir başarı hikâyesi defalarca dillendirilmiştir. Yaratılan başarı algısı toplumda rehavete yol açarak salgının yayılmasında bir etken olmuştur.
“Ancak mızrak çuvala sığmamış gerçekler ortaya çıkınca insanların en temel haklarından biri olan doğru bilgilenme hakkının ihlal edildiği görülmüştür.
“TTB hedef tahtasına koyuldu”
“Salgın döneminde, sağlık çalışanları da en fazla etkilenen kesim olmuştur. Sağlık çalışanlarını pandemiye karşı korumaya çalışan, toplumu bilgilendirme çabası içinde olan Türk Tabipleri Birliği bu dönemde iktidar tarafından kriminalize edilmiştir.
“TTB gibi pandemiye karşı hükümetin salgının daha çok artmasına neden olan yanlış uygulamalarını teşhir eden tüm örgütler, hükümet tarafından hedef tahtasına koyulmuştur.
“Bu nedenle COVID-19 salgını bir salgın olmaktan çıkmış her gün önlenebilir yüzlerce ölümün kanıksatılmaya çalışıldığı yanlış pandemi yönetim anlayışı nedeniyle insan eliyle oluşturulan bir felakete evrilmiştir.” (AS)