Türk Tabipleri Birliği (TTB) Hukuk Bürosu bugün yaptığı yazılı açıklama ile TTB Kanununda kayyum ve benzeri bir uygulamanın bulunmadığını, hazırlanan davanamede de bu yönde bir talebin olmadığını duyurdu.
AA’nın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur-Fincancı ile üyelerin görevlerine son verilmesi, yerine yeni merkez konseyi başkanı ve üyelerin seçilmesi talebiyle davaname hazırlamıştı. Davanamede, “Korur- Fincancı'nın TTB Merkez Konseyi Başkanı resmi sıfatını da kullanarak somut bir bilgisi, resmi bir belgesi veyahut da başkaca bir delili olmaksızın açıklamalar yaptığının” belirtildiği habere yansımıştı.
- Davaname: Savcının, ceza davası niteliği taşımadığı için hukuk mahkemelerinde görülmesine hükmettiği konuyla ilgili hazırladığı iddianame.
TTB Hukuk Bürosu davanamede kayyum benzeri bir talep olmadığını açıkladı.
Kayyum değil, yeniden seçim
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı hakkında soruşturma başlatmış, gözaltına alınmasına karar vermişti. Gözaltı işlemiyle aynı gün Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin, ayrıca Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın başkanlık görevine son verilmesi talebiyle cumhuriyet savcısı tarafından dava açıldığı haberlere yansımıştı.
TTB Hukuk Bürosu, davanamenin kendilerine 31 Ekim’de resmi olarak tebliğ edildiğini açıkladı:
“Bu dava 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun Ek-2. maddesinde belirlenen “amaç dışında faaliyette bulunma” iddiasına dayanıyor. Madde düzenlemesinde, herhangi bir seçili kurulun görevine son verilmesi halinde sürecin nasıl işleyeceği de belirlenmiş olup görevden alınan kurulun yerine, mevcut üye/delegeler eliyle yeni bir kurulun seçim yapacağı düzenlenmiştir.
Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nda 1983 yılındaki değişiklikle getirilen yasaklamaların ve sonrasında 1997 yılında yapılan değişikliklerin dahi kurum üyeleri ve delegelerinin iradesine saygı gösteren bir içeriğe sahip olduğu görülmektedir. Bu nedenledir ki Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nda kayyum ve benzeri bir uygulama bulunmamaktadır. Kaldı ki soruşturmayı yürüten savcı tarafından hazırlanan davanamede de bu yönde bir talep olmadığı, yasa hükmü nedeniyle böyle bir uygulama yapılmasının da olanağı bulunmadığı açıktır.”
“Tabip odaları tüzel kişiliktir”
TTB Hukuk Bürosu ayrıca, davanın illerdeki tabip odalarını kapsayamayacağını açıkladı:
“Bu madde Türk Tabipleri Birliği’nin merkezi veya tabip odalarının kendi kurullarının, kurul olarak yaptıkları faaliyetlerine dair iddiaların yargı eliyle denetimini düzenlemektedir. Dolayısıyla her biri ayrı bir tüzel kişilik ve her birinin kendi seçili kurulları olan tabip odalarının mevcut davaya dahil edilmesi söz konusu değildir.
Tabip odalarının kendi kurullarının “amaç dışı faaliyette” bulunduğu iddiası olması halinde bulundukları ildeki asliye hukuk mahkemelerinde müstakil davalar açılması gerekmektedir; ancak mevcut durumda TTB Merkez Konseyi’ne yönelik açılan davanın doğrudan tabip odalarına da yönelmesine olanak sağlayan bir yasal düzenleme de yoktur.”
TIKLAYIN-Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı kimdir?
TIKLAYIN-Şebnem Korur- Fincancı: Susmadığımı defalarca kez kanıtladım
Ne olmuştu?
Medya Haber'e konuşan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı, TSK'nın askeri operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin görüntüleri incelediğini belirtti:
"Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik-zehirli kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz."
Bağımsız heyetlerin bölgede inceleme yapmasının uluslararası sözleşmeler gereği zorunlu olduğunu belirten Korur-Fincancı, "Uluslararası sözleşmelerin uygulanması ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi kapsamında böyle bir iddia ortaya çıktığında nasıl bir araştırma yapılacağı da Minnesota Protokolü'nün ilkelerinin ele alınması gerekiyor," dedi.
Korur-Fincancı bu açıklamalarının ardından iktidara yakın medya kuruluşlarınca hedef gösterildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Savunma Bakanı Hulusi Akar da kimyasal silah iddialarını yalanlayan açıklamalar yaptı.
Ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında "Terör Örgütü Propagandası Yapmak", "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçlamalarından soruşturma başlattığını açıkladı.
Korur-Fincancı'nın soruşturma kapsamında ifade vermesi beklenirken, 26 Ekim’da polisin evine yaptığı baskınla gözaltına alındı ve Ankara'ya götürüldü, 27 Ekim’de Sulh Ceza Hakimliğince "örgüt propagandası" suçlamasıyla tutuklandı.
TIKLAYIN-TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında soruşturma
TIKLAYIN- "Uluslararası bir heyet inceleme yapmalı, savaş suçunu raporlamalı"
(AS)