Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu, Tıp Dünyası dergisinde yayımlanan makalesinde, Geri Gönderme Merkezleri’nin durumunu ve sorunlara dair çözüm önerilerini anlattı.
Türkiye’nin birçok yerinde bulunan Geri Gönderme Merkezleri’nde, mülteciler hakkında sınır dışı ve idari gözetim kararları alınması durumlarında, kararın kesinleşmesine kadar tutulduklarını ve koşullarının cezaevi, karakol gibi alıkonulma merkezlerine göre daha kötü olduğunu belirttiler.
Hak ihlalleri
TTB İnsan Hakları Kolu, Geri Gönderme Merkezleri’nde gerçekleştiği öne sürülen hak ihlallerini şöyle sıraladı:
- Avukatlar, müvekkilleri ile görüşme amacıyla GGM’ye gittiklerinde saatlerce bekletildiklerini ya da keyfi bir şekilde görüşmelerinin engellendiğini, müvekkillerinin dosyalarının tamamına ulaşamadıklarını, merkezlerde çalışanlar ya da özel güvenlik-jandarmaların kaba davranışlarına maruz kaldıklarını ifade ediyor.
- GGM’lerde kapasitesinin çok üzerinde göçmen kalıyor. Bu durum başta hijyen olmak üzere bir çok soruna yol açıyor.
- Çarşaflar yenilenmiyor, hatta bazı merkezlerde yastık, yorgan, döşek dahi verilmiyor. Bu durum bit, kene gibi birçok böcek salgınına yol açıyor.
- Alıkonulmaları ile ilgili süreçlerle veya başka herhangi bir konuda bilgi alamıyorlar ya da yakınları ile görüştürülmekte zorluk yaşıyorlar.
- Günlük çok az içme suyu veriliyor, bu durum da kalabalık olan merkezlerde kendi aralarında arbedeye varan durumlar yaşanmasına neden oluyor.
- Duş ve beden temizliği için günde sadece 1-2 saat su veriliyor.
- Yemekler çok az ve besin değerleri düşük.
- Çevirmen talepleri karşılanmıyor.
- Bulaşıcı hastalığı olan, engelli ve özel ihtiyaç sahibi ve LGBTİ+ göçmenler için gerekli fiziki şartlar ve psiko-sosyal ortamlar sağlanmıyor.
- Dışardan gönderilen posta, paket ve diğer eşyalar iletilmiyor.
- Şiddetle ilgili şikayetleri oluyor. En ufak taleplerinin karşılığında bile darp edildikleri, yan koğuşlardan darp sesleri geldiği, hatta bu duruma dayanamayan göçmenlerin kendilerine zarar verdikleri iddiaları bulunuyor.
- Sağlık problemleri olmayan bazı göçmenlerin merkezde şüpheli ölüm örnekleri söz konusu.
- Çıplak aramaları iddiaları var.
- Bazı GGM’lerde aileleri veya anneleri ile birlikte çocuklar da bulunuyor. Bu çocukların fiziksel, ruhsal ihtiyaçlarının yanı sıra eğitim hakları da karşılanmıyor.
- Haklarında herhangi bir soruşturma ve/veya kovuşturma olmadan “terör şüphelisi” oldukları gerekçesiyle alıkonulan göçmenler bulunuyor.
- Hastalandıklarında sağlık kuruluşlarına sevk edilme, ilaç ve tedaviye erişimde zorluklar yaşanıyor.
- Koğuşlarda etnik, siyasi, cinsel kimlik, ruhsal bozukluk vb. durumlar gözetilmeden karışık yerleştirilme sonucu yaşanan sorunlar bulunuyor.
- Bazı GGM’lerde disiplin cezası olarak “hücre cezası” uygulanıyor.
Çözüm önerileri
Makalede, bu sorunların çözümü için şu öneriler sunuldu:
- Ayda bir genel temizlik ve ilaçlama hizmetleri belediyeler tarafından sağlanmalıdır.
- Tutulan kişilerin kişisel temizlikleri için temizlik malzemeleri ve çamaşır makinası sağlanmalıdır.
- Merkeze girerken muayeneleri yapılmalı, tüberküloz ve diğer hava yolu ile geçen bulaşıcı hastalıklar dahil tüm hastalıklara yönelik tetkikleri yapılmalı, riskli kişiler karantina yönünden hekim tarafından değerlendirilmeli, tedavisi için gerekli girişimler uygulanmalı.
- Özel ihtiyaç sahibi kişilerin (hamile, hasta, çocuk gibi) ihtiyaçları sağlanmalıdır.
- Sağlık Bakanlığı tarafından gündüzleri sürekli bir hekim ve 24 saat hazır bulunacak yardımcı sağlık personeli istihdam edilmelidir.
- Günde 3 öğün, yeterli, besin değeri yüksek, hijyen koşullarına uygun yemek verilmelidir.
- Yeterli, temiz içme suyu, kullanma suyu sağlanmalıdır.
- Yasal hakları ve başvurabileceği idari ve yargısal makamlar konusunda, anlayacakları bir dilde, gerekli bilgilendirme yapılmalıdır.
- Sahip oldukları haklara ve gerektiğinde ulaşabilecekleri baro ve sivil toplum kuruluşlarına ilişkin bilgilendirici broşürler imza karşılığı verilmelidir.
- Tercüme hizmeti, devletin ya da sivil toplum örgütlerinin sunduğu eğitimli ve güvenilir tercümanlar aracılığı ile verilmelidir.
- Merkezde tutulanların kamerasız cep telefonlarını kullanmalarına izin verilmelidir. Genel telefonlar ortak alanlardan kaldırılarak, mahremiyeti sağlayacak özel kabinlere yerleştirilmeli ve sayısı arttırılmalıdır. Dışarıdan aramalara olanak sağlayacak telefonlar bulundurulmalıdır.
- Mültecilerin yaşamış oldukları hak ihlallerini tetikleyen ırkçı-nefret içerikli söylemler ve dışlayıcı politikalardan vazgeçilmelidir.
- Mülteciler konusu, iktidar-AB arasında yapılan görüşmelerde bir pazarlık konusu olmamalıdır.
- Geri göndermeme ilkesi uluslararası hukuka uygun bir biçimde uygulanmalıdır. Hakkında kesinleşmiş yargı kararı olmadan, sadece suç iddiasına dayanılarak, yeterli değerlendirme yapılmadan, geri gönderme kararı verilmesi uygulamasına son verilmelidir.
- AB ile Türkiye arasındaki Geri Kabul Anlaşması iptal edilmelidir. Türkiye’ye geri göndermeler son bulmalıdır.
- Sivil toplum kuruluşları; GGM’lerin ziyaret ve denetimine açık olmalı ve işleyişlerinde etkili olmalıdır.
- GGM’ler de tutulma süresi en fazla 15 gün olmalı, idari gözetim ve denetimin haftada bir ya da ayda bir imza verme şekline dönüştürülmesi gerekmektedir ki bu uygulama GGM’lerdeki kapasite fazlasını önlemeye büyük katkı sağlayacaktır.
- Düzenli olarak açık havaya/bahçeye çıkabilmeleri sağlanmalıdır.
- İltica ve göç alanında uzman sivil toplum kuruluşları, sağlık ve hukuk örgütlerinin GGM’lerde danışmanlık hizmetleri sağlamasına izin verilmelidir.
(AS)