Manşet Fotoğrafı: Anadolu Ajansı
Türk Tabipler Birliği (TTB), Edirne Pazarkule Sınır Kapısı’nda mültecilerin bulunduğu alanlarda yaptıkları incelemeye ilişkin hazırladığı raporu açıkladı.
Çarşamba günü mültecilerin olduğu bölgeye giden TTB heyeti, hazırladığı raporda şu bilgilere yer verdi: “Yunan Kolluk kuvvetleri tarafından mültecilere biber gazı sıkılması ve ateş açılması üzerine hafif türden ciddi boyutlara varan çeşitli tipte yaralanmalar ve bir ölüm gerçekleşmiş, bu nedenle sınır bölgesine geçiş mülteciler dahil herkese bir süreliğine kapatılmıştır.
Süreçte ilk olarak hastane acilleri ziyaret edilmiştir.
Hastane ziyaretlerindeki gözlemler:
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi;
• 4 Mart öğle saatlerinde altı kişi silahla ateş yaralanması (kurşunlanma) ile hastaneye getirilmiştir. Getirilenlerden birinin ölü olduğu belirlenmiş, diğer 5’i travma bölümüne yatırılmıştır. Bu yaralanmaların Türkiye Yunanistan Pazarkule Sınır Kapısı sınırında Yunanistan kolluk kuvvetleri tarafından ateş açılması sonucu olduğu belirtilmiştir.
• O tarihe dek üniversite hastanesine toplam 27 kişinin başvurduğu, bunlardan 18’inin darp, 2’sinin kesici delici yaralanma, 6’sının ateşli silah yaralanması, 1’inin boğulma nedeni ile başvurduğu aktarılmış; bir ateşli silah yaralanmasının ve boğulma nedeni ile başvuran kişinin öldüğü belirtilmiştir.
Tekirdağ Devlet Hastanesi;
• 4 Mart günü öğleden sonra dört kişinin ateşli silah yaralanması nedeni ile başvurduğu, hayati riskin olmadığı belirtilmiştir. 3 Mart günü bir kişinin Yunanistan kolluk kuvvetleri tarafından darp edilme şikayeti ile, 4 Mart günü 3 kişinin darp ya da geçiş sırasında yaralanma nedeni ile başvurduğu, bir kişinin de boğulma tehlikesi ile Kırklareli Devlet Hastanesi yoğun bakıma sevk edildiği belirtilmiştir.
• Hastane çalışanlarından cerrahi servislerin boşaltıldığı, elektif yatışların yapılmadığı, gelebilecek travma vakaları için hastanede hazırlık yapıldığı bilgisi alınmıştır. Corona enfeksiyonu açısından referans hastanenin Havsa Devlet Hastanesi olarak belirlenmesi nedeniyle, şüpheli vakalarının Havsa devlet hastanesinde boşaltılan yataklı birime yönlendirildiği belirtilmiştir.
Fotoğraf: Ayça Söylemez-bianet
Halk Sağlığı Bakış Açısı ile Hızlı Değerlendirme ve Gözlemler
• Mülteciler daha çok genç erişkin gruptadır. Kadın ve çocuk ağırlıktadır. Kadınlar arasında gebe, emzikli ve küçük çocuklular da çokça bulunmaktadır. Görüşme yapılan mültecilerin çoğu Afganistan kökenlidir.
• Mültecilerin şehrin belirli bölgelerinde yoğunlaştığı -otogar, sınıra doğru giden yolların yanları gibi- açık alanda barınmaya çalıştıkları, beslenme ihtiyaçlarını kendileri ya da gönüllü destek verenler ile tedarik ettikleri, tuvalet ihtiyaçlarını giderecek yerlerin genellikle bulunmadığı, otogarda sadece ücretli bir şekilde tuvalete erişim olduğu, acil durum dışında sağlık sorunları olması durumunda sağlık hizmetine ve ilaca erişiminin kısıtlı olduğu görülmüştür.
• Mültecilerin yol kenarlarında battaniyeler ile ya da derme çatma yapılan çadır gibi naylon yapılarda barınmaya çalıştıkları görülmüştür.
• Kadın ve çocuklar açısından önemli sağlık risklerinin olduğu saptanmıştır. Açık alanda bekleme zorunluluğu, sağlık ve güvenlik gereksinimlerinin karşılanamayışı, darp, taciz, cinsel taciz ve tecavüz olayları ile karşılaşma riskini arttırmaktadır. Özellikle bebek ve çocukların soğuk ve yağmur altında açık havada, güvenli ve temiz suyun olmadığı, yeterli ve dengeli beslenme olanaklarının bulunmadığı, temel hijyen ve sanitasyon şartlarının sağlanmadığı durumlarda başta ishalli ve ateşli hastalıklar olmak üzere aşı ile korunabilen hastalıklara yakalanabilecekleri öngörülmektedir.
• Meteorolojik şartların özellikle çocuk, kadın ve hastaların kötü hava koşullarından korunmak için gerekli giysilere, kılık ve kıyafetlere sahip olmadıkları gözlemlenmiştir. Mülteciler, bağış yoluyla gelen battaniyeler, açık alanlarda ortam olanaklı ise ateş yakarak soğuktan korunmaya çalıştıkları gözlemlenmiştir.
• Mülteciler, temel hijyen şartlarının sağlanmadığı, temiz suya erişimin kısıtlı olduğu ya da temiz suyun bulunmadığı ortamlarda yaşamlarını idame ettirmeye çalışmaktadır.
• Temel sağlık hizmetleri açısından ciddi sorunlar bulunmaktadır. Bu başlıkta temiz su, yeterli ve dengeli beslenme, ana çocuk sağlığı hizmetleri, bağışıklama, temel ilaçlara ücretsiz erişim, endemik hastalıkların tedavisi vb. hizmetlere gereksinim bulunmakta ancak bu gereksinim karşılan(a)madığı gözlemlenmiştir.
Öneriler:• Güvenli bir geçiş koridoru sağlanmadan mültecilere geçiş temennisi verilmemeli, mülteciler hayati tehlikenin olduğu şartlara doğru itilmemelidirler. • Yetkililerin belirsiz, insan hayatını riske atan ve insan hakkı ihlali yaşanan bu sürecin sonlandırılmasında ivedilikle rol almaları ve süreci şeffaf yürütmeleri gerekmektedir. • Şu anda sınırda ya da Edirne şehrinin farklı bölgelerinde bulunan mülteciler için en temel insani bakım ve gereksinim duyulan temel sağlık hizmetleri sağlanmalı ya da sağlanabilecek kurum/mekanizma/yapılar oluşturulmalıdır. • Mültecilerin hareketliliği Edirne şehir içinde kişilerin temel ihtiyaçlarını karşılamasını önleyecek şekilde kısıtlanmamalıdır. • Mültecilerin Türkiye'de gerekli haklara sahip olarak yaşamaları için 1951'de kabul edilen Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Cenevre Sözleşmesi'ndeki coğrafi sınırlama kaldırılmalıdır. |
(RT)