* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Mahallesi'nde 7 Eylül 2022 tarihinde saat 07.00 sıralarında başlayan ve Akkuyu Nükleer Santrali'ne üç kilometreye kadar yaklaşan orman yangınıyla ilgili yazılı bir açıklama yayımladı.
TTB, yaptığı açıklamada geçen yıl da komşu ormanlarda çıkan yangınlara dikkat çekerek, Gülnar'daki yangınla ilgili önce bölgedeki meslektaşlarıyla görüştüklerini söyledi.
Yangından sonra Mersin'e giderek incelemelerde bulunan TTB, "29 saatte söndürülen bu orman yangınında ilk belirlemelere göre 1500 hektar alan zarar görmüştür," dedi.
"Yangınlardan yüzde 90 insanlar sorumlu"
Gülnar yangınından etkilenen 25 kişiye "acil şifalar" dilediğini söyleyen TTB, Gülnar yangını özelinde orman yangınlarına dikkat çektiği açıklamasında şu bulgulara yer verdi:
- Orman yangınları, tüm canlıların sağlığını olumsuz etkileyen ciddi bir ekoloji ve halk sağlığı sorunudur.
- Yaşamakta olduğumuz iklim krizinin sıcaklıkları ve kuraklığı artıracağı, yağışları dengesizleştireceği, rüzgarın yön ve şiddetinde önemli farklılıklara yol açacağı, buna bağlı olarak da gelecekte orman yangınları açısından olumsuz etkilerinin gözlemleneceği öngörülüyor.
- Orman yangınlarından kaynaklanan karbon emisyonları da tüm zamanların en yüksek seviyesindedir. İklim değişikliği, bu yangınların ana itici gücü olarak görülüyor.
- İklimsel değişiklikler ve yanlış orman politikaları, sorunu ağırlaştırmaktadır.
- İklim krizi ve arazi kullanım değişikliği sonucu orman yangınlarının sayısı 2030'a kadar yüzde 14, 2050'ye kadar ise yüzde 30 artabilir. Ne yazık ki yetkililer sergiledikleri tutumla, ekolojik yapı dikkate alınarak gereken önlemlerin alınacağına, toplumun sağlık ve ekonomik yönden korunacağına ilişkin güven verememektedir.
- Türkiye'de yılda ortalama iki bin yangın çıkıyor ve bu yangınlarının çıkış nedenlerinden yüzde 90'nında insan etkisi var. Şu halde, iklim değişikliğinin etkisi ile artan orman yangınları ekosistemin doğal bir parçası değildir ve bunları insan etkisi olarak değerlendirmek gerekir.
- Yangınların yüzde 10-11 kadarı ise yıldırımlar veya ağaçların birbirine sürtmesi gibi doğal sebeplerden çıkmaktadır.
Alınabilecek önlemler
Açıklamada yangınların önlenmesine dair neler yapılabileceğine de yer veren TTB, önlemleri kısaca şöyle sıraladı:
"İktidar 'küresel ısınma' ve 'iklim krizi'ne karşı ekolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel somut, bilime dayalı önlemler almalıdır. Küresel ısınmaya karşı bilim insanları ile birlikte eylem planları hazırlanmalı, bu planlar hiçbir politik kaygı gözetmeden kararlılıkla uygulanmalıdır.
"1954 yılında çıkarılan ve 2020 yılı sonuna değin tam 42 kez değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanunu yeniden düzenlenmeli, ormanları enerji ve madencilik projeleri, turizm projeleri ve yapılaşmaya açan maddeler kaldırılmalı ve orman ekosisteminin korunması esas alınmalıdır.
"Nükleer santrallerden acilen vazgeçilmeli"
"Ormanlar, yeterli personel ve teknik donanıma sahip, birbirini görecek gözetleme kuleleri, dronelar ve helikopterlerle 7 gün, 24 saat izlenmeli ve erken uyarı sistemi oluşturulmalıdır.
"Yanan yerlerin rehabilitasyonu konusunda 'fidan dikme seferberliği' yerine, bilim insanlarının önerileri doğrultusunda bölgenin ekosistemine uygun doğal, bilimsel rehabilitasyon yöntemleri uygulanmalıdır. Yanan yerler asla enerji, maden, turizm, konut gibi projelere açılmamalıdır.
"Yanan bölgelerde ve çevrelerinde avcılık yasaklanmalıdır.
"Yangının Akkuyu Nükleer Santrali'ne 2,5-3 km. yakınına kadar ulaşması haklı olarak büyük bir paniğe neden olmuştur. Termik santrallerin ve nükleer santrallerin var olan zararlarının yanı sıra yangınlardan etkilenmesinin ne büyük tehlikeler doğurabileceği ortadadır. Akkuyu Nükleer Santrali kapatılmalı ve nükleer santrallerden acilen vazgeçilmelidir."