Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Eylül 2021’de okulların açılması talebiyle açıklama yayınladı. Açıklamada, "Pandemi, eğitimin önüne zorluklar koyuyorsa, o zorluklar aşılabilir ve aşılmalıdır. Okulların kapalı kalmasını savunmak, çocuklarımızın sağlığına değer verdiğimizin değil, eğitimlerine değer vermediğimizin göstergesidir. Bu bir kaynak sorunu değildir. Bu bir imkân sorunu değildir. Bu bir tercihtir" diye seslenildi.
“Okullar için hazırlık yapılmıyor”
Açıklama özetle şöyle:
“Türkiye, yaz aylarını yine çocuklarımız konusunda bedeli çok yüksek bir rehavet içinde geçiriyor. Öğrencilerin okula dönebilmesi için hiçbir hazırlık ve çalışma yapılmıyor. Geçtiğimiz bir buçuk sene içinde çocuklarımıza yaşatılan bilişsel, fiziksel ve duygusal kayıpların telafisi için bütçe ayrılmıyor, müfredat oluşturulmuyor, planlama yapılmıyor. Söz konusu çocuklar iken, böylesi bir ihmalin bahanesi olamaz.
'Güvenli şekilde okulları açalım'
“Çağrımız başta hükümet, siyasi partiler, sendikalar, uzmanlık dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve veliler olmak üzere çocuklarımızın sağlığı, hakları, iyiliği ile ilgili çalışan tüm kurum ve kişileredir. Kayıpları tespit ve raporlamanın zamanı geçmiş, ses yükseltmenin ve harekete geçmenin zamanı gelmiştir.
"Pandemi, uzun ve sonu belli olmayan bir süre boyunca eğitimi aksatmanın, ailelerin yaşamını sekteye uğratmanın ve en önemlisi çocuklarımızın geleceği ile oynamanın bahanesi olamaz. Pandemi, eğitimin önüne zorluklar koyuyorsa, o zorluklar aşılabilir ve aşılmalıdır. Okulların kapalı kalmasını savunmak, çocuklarımızın sağlığına değer verdiğimizin değil, eğitimlerine değer vermediğimizin göstergesidir. Bu bir kaynak sorunu değildir. Bu bir imkân sorunu değildir. Bu bir tercihtir.
“Gün sorumluluk alma, elimizi taşın altına koyma günüdür. Türkiye dünyada okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkelerden biri olmak gibi utanç verici bir payeye sahiptir. Bu çocuklarımıza değer vermediğimizin göstergesidir. Çocuklara değer vermek, onları hem korumanın, hem eğitmenin yollarını bulmayı gerektirir.
"Okulların sadece birkaç ay kapalı kaldığı ülkelerde yapılan zekâ ölçümlerinde dahi büyük kayıplar tespit edilmiş, çocukluk obezitesinde yüksek artış görülmüşken, ülkemizde yaşanan kayıpların boyutunu düşünmek bile korkutucudur. Haneler hem ev, hem okul olmanın stresi altında ezilmiş, ailede ağırlıklı olarak bakım ve eğitim yükünü üstlenen kadınlarımız yorulmuş ve tükenmiştir.
"Uzaktan eğitime katılabilen “şanslı” çocukların psikolojisi bütün gün ekran başında oturmaktan bozulmuş, dikkat dağınıklıkları artmış, sosyal yetileri azalmış, çocuklar okuldan soğumuş, sınavlara başkasını sokmak ve ödevini başkasına yaptırmak normalleşmiş, eğitimde ahlaki bir çöküntü yaşanmış, notlama yapılması ülke çapında engellenerek bu ağır erozyon ve sosyal kesimler arası oluşan öğrenim farkı görünmez kılınmaya çalışılmıştır. Okulları güvenli olarak açalım. Okulları geleceğimiz için açalım. Okulları çocuklarımız için açalım.”
(EMK)