Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Dr. Canan Karatay’ın COVID-19 aşısına dair açıklamalarının spekülatif olduğunu, aşıya karşı güveni sarstığını belirtti.
Karatay konuyla ilgili açıklamasında, “COVID aşısı olanlarda cilt döküntüsü, uyuz, zona, beyin ve kalp hastalıkları çok arttı. Bağışıklık sistemini çökertti, kızamık diye örtbas etmeye çalışıyorlar” demişti.
Ulusal ve uluslararası tıbbi etik ilkeler
Bugün yazılı açıklama yapan TTB, Karatay’ın açıklamalarının etik ve deontolojik olarak kabul edilemez olduğunu ifade etti:
“COVID-19 aşısı ile ilgili, bilimsel hiçbir veri ya da çalışmaya dayanmayan, tamamen bireysel popülarite için ‘aşının yan etkilerine ve bunların örtbas edilmeye çalışıldığına’ dair spekülatif söylemler kullanması; toplumun, tıp bilimine ve tüm canlılar için en değerli buluşlardan aşıya karşı güvenini sarsmaktadır.
Tıp, bilginin; oluşması ve kullanılması süreçlerinin (klinik araştırmalar gibi) özel kurallara tabi tutulduğu, uzun erimli çalışmaların sonucunda ortaya koyulduğu bir alandır.
Bilimsel olmayan birtakım bilgilerin akademik unvan da kullanılarak sanki doğrulanmış bilgi gibi dolaşıma sokulması, başka alanlarda hayati öneme haiz olmayabilir ancak bu sorumsuz tutum tıp alanında çoğu kez hayati önemde olmaktadır.
Yapılacak her açıklama ve yönlendirmenin kişinin yaşam kalitesine zarar verebileceği hatta yaşamına mâl olabileceği, sağlık alanının her icracısı tarafından bilinmek zorundadır.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hekimler, mesleki uygulamalar için mevzuat haline gelen ulusal ve uluslararası tıbbi etik ilkelere uymakla yükümlüdür.
Dr. M. Canan Karatay’ın ifadeleri ve yönlendirmeleri, toplum sağlığına zarar vermekte; bilimsel olana güveni sarsmakta, canlıların sağlığını hayati derecede riske atmaktadır: Etik ve deontolojik olarak kabul edilemez.”
Ne olmuştu?
Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu, Dr. M. Canan Karatay’ın yazılı ve görsel basında, “gebelikte yapılan şeker yükleme testi, bazı hastalıklar ve ilaç kullanımı ile beslenmeye ilişkin bilimsel olmayan bilgiler vererek halk sağlığına zarar verdiği, bilimsel araştırma verilerini değerlendirirken bilimsel gerçekleri yansıtmadığı, meslektaşlarını zemmettiği ve kendi reklamını yaptığı” gerekçesiyle disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin iki ayrı karar vermişti.
Kararlar, İdare ve Bölge İdare Mahkemesince de hukuka uygun bulundu.
Ancak Anayasa Mahkemesi, 30 ve 31 Mart 2022 tarihli kararlarında Karatay’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine, yargılamanın yeniden yapılmasına karar verdi.
TTB konuyla ilgili, “Anayasa Mahkemesi kararlarına konu Dr. M. Canan Karatay’ın ifadeleri, bilimsel gerçeklere aykırı; sunulduğu haliyle toplumu yanıltan, yararlı ve doğru tıbbi uygulamalardan uzaklaştıran; en nihayetinde yaşam ve sağlık hakkı başta olmak üzere mutlak hakların özüne zarar veren niteliktedir” açıklamasını yaptı. (AS)