Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu ve TTB Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu, 41 işçinin hayatını kaybettiği Amasra Taşkömürü İşletmesi Müessesesi’nde incelemede bulundu.
İncelemeye dair ön değerlendirme raporunu bugün açıklayan TTB’nin bulguları şöyle:
- Grizu patlamasının gerçekleşmesi için ortamda kritik konsantrasyona ulaşmış metan ve yeterli miktarda oksijenin bulunması gerekmektedir. Bu nedenle metan gazı seviyeleri madenlerde karbondioksit, karbonmonoksit, oksijen gibi gazlarla birlikte sürekli olarak takip altındadır.
- Yönetmeliğe göre seviyenin yüzde %1’e ulaşmasının ardından buna dair önlemler hızla başlatılır ve birçok çalışma durdurulur, %1,5’a ulaşmasının ardından madende çalışmanın tamamen durdurulması adına elektrikler otomatik olarak kesilmesi ve bu seviyenin ardından tahliyeye başlanması gerektiği belirtilmektedir. Fakat daha önceki maden patlamalarından bildiğimiz şekliyle ülkemiz madenlerinde bu kuralın tam olarak uygulanmadığı sır olmayan bir gerçektir.
- Heyetimiz patlama anındaki metan düzeyine dair bilgilere ulaşmıştır. Bilgi kirliliğine katkı sağlamamak adına bu ön değerlendirme raporunda yüzde belirtilmemiştir. Zira patlamanın ani gaz degajı gerekçesiyle gerçekleşmiş olma olasılığı üzerinde de durulmaktadır. Bu da anlık metan gazı ölçümlerinin değerlendirme yapmak adına yanıltıcı olabileceğini göstermektedir. Detaylı ve doğru bilgilerin şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılıp paylaşılmayacağına göre TTB bu konuya dair daha sonra açıklamalarını yapacaktır.
- Yerelde görüşülen sağlık emekçilerinden alınan bilgilere göre can kayıpları ve ağır yaralılar grizu patlamalarında olageldiği üzere üç ayrı gruba ayrılmaktadır. Patlama sonrası açığa çıkan karbonmonoksit zehirlenmesi ile hayatını kaybeden işçiler madenden en erken çıkarılanlar olmuşlardır. Ardından yanık sonucu hayatını kaybedenler ve travma sonucu hayatını kaybeden işçilere ulaşılmıştır.
- Yanık üniteleri ve hiperbarik oksijen tedavisine patlama sonrası önemli ölçüde ihtiyaç duyulduğu anlaşılmıştır. Bu üniteler önemli ölçüde teknik donanım ve deneyimli personel ve oturmuş kurumsal disiplin gerektirmektedir. Dolayısıyla her sağlık biriminde bulunmaları doğru değildir. Bununla beraber transport zincirlerinin güçlendirilmiş ve inisiyatif sahibi yerel sağlık birimleri ile güçlü bir bağlantı halinde organize edilmesi gerekmektedir.
- Türk Tabipleri Birliği’nin sürece dair ilk planda öncelik verdiği konu soruşturma sürecinin şeffaf, kamuya açık bir şekilde yürütülmesi ve bağımsız kurumların denetimine açık hale getirilmesidir. Sendika konfederasyonlarının ve demokratik mesleki kitle örgütlerinin denetimi ve soruşturma sürecine dahil edilmesi öncelikli hedefimizdir.
- Kamuoyunun Sayıştay raporlarıyla gördüğüne paralele olarak izlenimlerimiz de göstermiştir ki, önlenebilir ölümler göz göre göre gelmiştir. Bu yönüyle Amasra’da gerçekleşen patlama bir kaza olarak değerlendirilemez. Bu olay bizlerin gözünde tarihe “işçi cinayetleri” olarak geçmiştir.
(AS)