Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipler Birliği (TTB), Suriye’nin İdlib kentinde devam eden çatışmalardan kaynaklı hastanelerin de hedef alındığı ve zarar gördüğü haberlere ilişkin yazılı açıklama yayımladı.
“İdlib’de ve dünyanın bütün çatışma alanlarında hastanelere yönelik saldırılar durdurulmalıdır!” başlıklı açıklamada özetle şöyle denildi:
“Türk Tabipleri Birliği, önceliğini insan yaşamına ve sağlık hizmetine erişimin sağlanmasına vermiş; bütün savaşlara ve çatışmalara karşı olmuş, her zaman ve her yerde barıştan yana tutum almış bir örgüttür.
“En çok kadınlar ve çocuklar zarar görüyor”
“Savaşlarda ve çatışmalarda kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere en çok dezavantajlı grupların mağdur edildiğini; alt yapının, sosyal ve ekonomik dokunun tahribatının halkın sağlığına ve sağlık hizmetlerine çok büyük zararlar verdiğini en iyi bilen meslek grubu hekimlerdir.
“Suriye’yi kana bulayan cihatçı çetelerin yoğun olarak halen İdlib’de kümelenmiş olduğu gerçekliğine rağmen, İdlib’de ve dünyanın hiçbir bölgesinde hastanelerin bombalanmasına ve sağlık hizmetinin engellenmesine seyirci kalmamız söz konusu olamaz.
“Sağlığın ertelenmesinin gerekçesi olmaz”
“Hiçbir şey insanları tedavi etmek ve yaşatmak için çabalayan sağlık çalışanlarının hayatının tehlikeye atılmasına, sağlık binalarının tahrip edilmesine ve sağlık hizmetinin aksatılmasına gerekçe yapılamaz.
“Türk Tabipleri Birliği olarak, ‘İdlib’de hastaneleri hedef aldığı belirtilen saldırıların’ ivedilikle durdurulmasını, talep ediyoruz.
“İdlib’de yaşananlar da bir kez daha göstermektedir ki, ‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur!’ Bu tespiti ve bu gerçekliği hiçbir idari merci ya da mahkeme kararı değiştiremez.”
11 Hekime ertelemesiz ceza verilmiştiTTB, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'e 20 Ocak 2018 tarihinde başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin 24 Ocak 2018'de "Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur" başlıklı bildiri yayınladı. Bildirinin ardından İçişleri Bakanlığı, TTB'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı hedef gösterildiğini iddia ederek, suç duyurusunda bulunacağını belirtti. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TTB'nin 11 Merkez Konseyi üyesi hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında 30 Ocak 2018 günü Prof. Dr. Mehmet Raşit Tükel, Prof. Dr. Taner Gören, Dr. Hande Arpat, Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Dr. Mehmet Sezai Berber, Dr. Selma Güngör, Dr. Bülent Nazım Yılmaz, Dr. Funda Barlık Obuz, Dr. Dursun Yaşar Ulutaş, Dr. Ayfer Horasan ve Dr. Şeyhmus Gökalp gözaltına alındı. Ardından haklarında dava açıldı. Açılan davanın 3 Mayıs'ta görülen karar duruşmasında Mehmet Raşit Tükel, Sinan Adıyaman, Ayfer Horasan, Bülent Nazım Yılmaz, Dursun Yaşar Ulutaş, Funda Barlık Obuz, Mehmet Sezai Berber, Mustafa Tamer Gören, Selma Göngür ve Şeyhmuz Gökalp'e "terör örgütü propagandası yapmak", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamalarıyla 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Dr. Hande Arpat'a ise aynı suçlamalardan 3 yıl 3 ay 22 gün hapis cezası verildi. Mahkeme, cezaları ertelemedi, karar istinafta görülecek. |
(RT)