İstanbul Tabip Odası (İTO), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, (İHD) ve KESK İstanbul Şubeler Platformu’ndan kadınların ortak çağrısıyla, bugün İstanbul Tabip Odası’nda açlık grevlerine ilişkin basın açıklaması yapıldı.
Sağlık meslek örgütlerinden ve insan hakları savunucusu kadınlar tarafından, PKK ve PJAK davalarından tutuklu veya hükümlü olanların 15 Şubat'ta İzmir Şakran Cezaevi’nde başlattığı, birçok hapishaneye yayılan açlık grevleriyle ilgili yapılan açıklamada “yeni acıların yaşanmaması için” kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.
Açıklamayı İHD Eş Başkanı avukat Eren Keskin, KESK İstanbul Şubeler Platformu’ndan İpek Deniz, İTO’dan doktor İncilay Erdoğan, TİHV başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı gerçekleştirdi.
"Adalet Bakanlığı görüşmeli"
İncilay Erdoğan, basın açıklamasında üç talebi sıraladı:
“Açlık grevinde bulunan mahpusların düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve TTB tarafından görevlendirilecek hekimlerin cezaevlerinde muayene yapmalarının sağlanması,
“Adalet Bakanlığı'nın zaman geçirmeksizin iletişime geçmesi ve bu taleplerin konuşulması amacı ile başta milletvekilleri olmak üzere hak, hukuk ve sağlık örgütleri temsilcileri ile görüşmeler yapılması, bağımsız heyetlerin cezaevlerinde inceleme ve ziyaret yapmalarına izin verilmesi,
“Sakatlıkların önlenmesi için mahpuslara mutlaka su, tuz şeker ve karbonata ek olarak B vitamini temin edilmesi ve bilgi ve izlem kontrol listelerinin avukatlar aracılığıyla hızla yaygınlaştırılması"
Fincancı: Su ve B1 vitamini vermemek işkencedir
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, su, tuz, şeker, karbonat, B1 vitamini ulaşımlarının engellenmesinin uluslararası belgeler çerçevesinde işkence kapsamında değerlendirildiğini, o nedenle böyle bir eksiklik varsa, yetkililerin işkence suçu işlediği ve onlarla ilgili suç duyurusu ve müdahillik talepleri olacağını belirtti.
“Tam da bir referandum döneminde bütün bu tartışmaların, gündemin bu kadar dönüştürülmesinin içinde, yaşadıkları hak ihlallerini dile getirmeye çalışan insanların sesinin duyulmaz olduğunu, bu sesi duyurmak için bedenlerini kullanmak zorunda kaldıklarını görüyoruz. Bu insanların şu anda var olan durumunun dahi bilinmediği bir dönem bu. Çünkü daha önceki açlık grevlerinde her şeye rağmen bir açık kapı, devletle bir tartışma ve pazarlık sürecinin olduğu süreçlerde yaşadık biz. Bu dönemde hiçbiri yok.
“Açlık grevinde olan insanların sağlık durumuyla ilgili bilgilere ulaşmak konusunda çok ciddi sıkıntılar var. O yüzden biz sesimizin duyulmasını istiyoruz ki yeni ölümler, sakatlıklar olmasın."
Keskin: Hepimizin vicdanını temsil ediyor
Eren Keskin, açlık grevindeki eylemcilerin taleplerini sıralayarak “aslında bütün bir coğrafya için demokrasi istiyorlar” dedi.
“Biz insan hakları savunucuları olarak açlık grevleri olsun istemeyiz. Ancak geldiğimiz noktada cezaevlerindeki arkadaşlarımız başka bir yöntem kalmadığı için bir kez daha açlık grevini deniyorlar.
“Sadece kendileri için değil tüm bir coğrafya için talepleri var. Bir çözüm konuşulacaksa, bu coğrafyanın en büyük sorunu olan Kürt sorunu konuşulacaksa bu taleplerin zaten dikkate alınması gerekir.
“Belleğimizde hala 90’larda ve 2000’lerin başında yaşanmış olayların travmaları devam ediyor. Dolayısıyla arkadaşlarımızın yaşam hakkını savunup, takipçisi olacağız. Süreç ne olursa olsun birincil talebimiz her zaman yaşam hakkıdır.
Açlık grevindekilerin talepleri
PKK ve PJAK davalarından tutuklu veya hükümlü olan mahpusların Türkiye’deki birçok cezaevinde süreli veya süresiz olarak devam ettirdikleri açlık grevinin talepleri şöyle sıralanıyor:
“PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının kaldırılması.”
“Kürt illerinde gerçekleşen yıkım ve yasaklara son verilmesi.”
“Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine son verilmesi.”
Hangi cezaevinde kaç gün?
HDP Cezaevi Komisyonu tarafından günlük yayınlanan açlık grevleri raporuna göre, 17 cezaevinde 148 mahpus tarafından sürdürülen açlık grevlerinin devam ettiği cezaevleri ve günleri şu şekilde:
* Şakran Hapishanesi’nde beş kadın mahpus açlık grevinin 51., yine Şakran Cezaevi T4’te 7 mahpus açlık grevlerinin 23., 8 mahpus 44., T2 ve T3’ten toplam 13 mahpus 58., Şakran T2’de 12 kişilik ikinci grup ise açlık grevlerinin 8. gününde.
* Sincan Kadın Hapishanesi’nde 7 kadın mahpus, açlık grevlerinin 50., 9 kadın mahpus 11. gününde.
* Tekirdağ Hapishanesi’nde 10 mahpus, açlık grevlerinin 32. gününde.
* Tarsus Kadın Hapishanesi’nde 5 kadın mahpus, açlık grevlerinin 30. gününde.
* Bolu F Tipi Cezaevi’nde 10 mahpus, açlık grevlerinin 18. gününde.
* Antalya L Tipi Cezaevi’nde 5 mahpus açlık grevlerinin 15. gününde.
* Hatay T Tipi Cezaevi’nde 11 mahpus açlık grevlerinin 13. gününde.
* Düzce T Tipi Cezaevi’nde 4 mahpus açlık grevlerinin 10. gününde.
* Menemen T Tipi Cezaevi’nde 4 mahpus açlık grevlerinin 9. gününde.
* Gebze M Tipi Cezaevi’nde 7 mahpus açlık grevlerinin 9. gününde.
* Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde 10 mahpus açlık grevlerinin 9. gününde.
* Ceyhan M Tipi Cezaevi’nde 3 mahpus açlık grevlerinin 8. gününde.
* Kırıklar F2 Cezaevi’nde 12 mahpus açlık grevlerinin 8. gününde. (TP/NV)