Haberin Kürtçesi için tıklayın
Çerkes Soykırımı'nın 155. yıldönümü ve 21 Mayıs Soykırım ve Sürgünü Anma Günü dolayısıyla İstiklal Caddesi'ndeki Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu'na yürümek isteyen Çerkeslere polisin izin vermedi.
Galatasaray Meydanı'nda buluşarak yürüyüşe geçilmesi planlanan etkinlik bunun üzerine Odakule'nin bulunduğu Meşrutiyet Caddesine alındı.
Çerkes Dernekleri Federasyonu (ÇERKESFED) tarafından organize edilen etkinlikte büyük sürgünde hayatını kaybedenler anıldı. Tepebaşı Katlı Otaparkı'nın merdivenlerine stant kuran federasyon, burada Rusya protesto ederek Çerkesya'ya bağımsızlık istedi.
Burada basın açıklaması yapan federasyon başkanı Nusret Baş, Çerkeslerin anayurdu olan Kafkasya'nın Çarlık Rusyası tarafından işgal edildiğini söyleyerek, bu işgalin günümüzde de devam ettiğini belirtti. Baş açıklamasını hem Çerkesce hem de Türkçe olarak yaptı.
"Kültürel korunmalarını sağlamalarına izin verilmedi"
2 milyonu aşkın Çerkes'in yurtlarından koparılarak sürgün edildiğini belirten Baş, Çerkeslere Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu'da küçük ölçekli ve dağınık yerler tahsis edildiğini belirterek, "Belli yerlerde öbeklenmelerine ve kültürel korunmalarını sağlayacak vasıta oluşturmalarına fırsat verilmemiştir." diye konuştu.
Osmanlı Devleti'nin, 1878 Berlin Antlaşması gereğince, Balkanlar'daki Çerkesleri Asya ve Afrika'daki topraklarına sürdüğünü aktaran Baş, burada Çerkeslerin ikinci bir sürgüne uğradığını belirtti.
"Bu acımasız soykırım ve sürgünler sonucudur ki, günümüzde 6 milyonu Türkiye'de olmak üzere 7 milyonu aşkın Çerkes hala anayurdu dışında ve dünyanın 40 ülkesine dağılmış vaziyette, yok olma tehdidi altında yaşamaktadır.
"Çerkesler, kendilerini anayurtlarından koparan bu büyük felaketi 'soykırım ve sürgün' olarak isimlendirmekte; hukuki olarak da 'soykırım ve insanlığa karşı işlenmiş suç' terimleriyle ifade etmektedir.
"155 yıl geçmesine rağmen yaralar kanamaya devam ediyor"
"Çerkeslerin uğradıkları bu büyük felaketin üzerinden tam 155 yıl geçmesine rağmen yaraları hala kanamaya devam etmektedir.
"Çerkes halkının içinde bulunduğu bu mağduriyetin giderilmesi yükümlülüğü elbette Çarlık Rusyası'nın bugünkü hukuki mirasçısı konumunda olan ve hala topraklarımızı denetimi altında bulunduran Rusya Federasyonu'na düşmektedir. Bu nedenledir ki, Rusya Federasyonu yöneticilerini selefleri tarafından işlenen bu tarihi suçu kabul edip bir an önce Çerkes halkından özür dilemeye çağırıyoruz.
"Diaspora Çerkeslerine anavatana dönüş yolunu kayıtsız şartsız açmaya ve tüm diaspora Çerkeslerine Cumhuriyetlerimizin vatandaşlığını alma hakkını tanımaya çağırıyoruz. Başta Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu olmak üzere tüm dünya parlamentolarını Çerkes Soykırımı ve Sürgünü'nü tanıyarak Rusya yönetimi üzerinde baskı oluşturmaya davet ediyoruz.
"Çerkesler, mağduriyetleri giderilip, ulusal hakları kendilerine teslim edilinceye ve varlıkları güvence altına alınıncaya kadar, bu hak mücadelesini sürdürecek; ellerine geçen her fırsat ve vesile ile taleplerini dillendirmeye devam edecektir." (HA)