Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni açıkladı. Trump, göreve gelmesinden bu yana geçen 11 ay içerisinde hazırlanan strateji belgesinin tüm kabine üyelerince onaylandığını söyledi.
70 sayfalık strateji belgesinde Trump imzalı önsöz yer alıyor. Trump bir yıllık görev süresi boyunca seçim vaadi olan “Önce Amerika” prensibinden hareketle çalıştığını belirterek “Orta Doğu’da yaptığımız yeni ittifaklarla teröristleri ve aşırılıkçıları sürdük. Irak ve Şam İslam Devleti’ni Irak ve Suriye’deki savaş alanlarında ezdik” ifadelerini kullandı.
Dört ana unsur
Trump yönetiminin Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi şu dört unsura dayanıyor:
* Ülke savunması,
* Amerika’nın refahının korunup güçlendirilmesi,
* Güç kullanarak barışı sürdürmek
* Amerika’nın nüfuzunu arttırmak.
Startejiyi kamuoyuna açıklayan Başkan Trump bu nedenle sözlerine “Amerika geri geliyor, Amerika güçlü şekilde geri geliyor” ifadeleriyle başladı.
Kendinden önceki yönetimlerin ABD çıkarlarını korumamakla suçlayan Trump bu nedenle Trans Pasifik Anlaşması ve Paris İklim Anlaşması gibi “Amerika'nın çıkarına olmayan anlaşmalardan” bu çekildiklerini söyledi.
Çin ve Rusya “rakip”
Trump şöyle konuştu:
"Bu strateji, sevelim ya da sevmeyelim, yeni bir rekabet çağında yaşadığımızı kabul ediyor. Dünya çapında güçlü askeri, ekonomik ve siyasi yarışların döndüğünü kabul ediyoruz.
"ABD'yi ve müttefiklerimizi tehdit eden haydut devletlerle karşı karşıyayız. Terör örgütleri, uluslararası suç çeteleri ve dünya çapında şiddet ile kötülük yayan diğerleriyle karşı karşıyayız.
"Amerikan etkisine, değerlerine ve zenginliğine meydan okuyan rakiplerimizle, ki bunlar Rusya ve Çin, karşı karşıyayız. Onlarla ve diğer ülkelerle büyük ortaklıklar kurmaya çalışacağız, ancak ulusal çıkarımızı koruyan bir şekilde."
Kuzey Kore’ye ağır yaptırım
Pakistan'ı "terörizme karşı kararlı bir adım" atmaya çağıran Trump, ABD'nin Kuzey Kore rejimine yönelik baskılarının ülkeye yönelik en ağır yaptırımların getirilmesinin önünü açtığını da söyledi.
Trump "Amerika ve müttefikleri, bu rejimin dünyayı tehdit edememesi için nükleer silahların yok edilmesi konusunda gereken tüm adımları atacak. Bu durum ben göreve gelmeden çok daha önce, meseleyi ele almak daha kolayken halledilmeliydi. Ancak halledilecek - başka seçeneğimiz yok" diye konuştu.
Meksika sınırına duvar vaadini yineledi
Ulusal güvenlik stratejisinin önceliklerinden ilkinin "Amerikan halkını, vatanını, sınırlarını ve Amerikan tarzı yaşamı korumak" olduğunu söyleyen Trump, seçim kampanyası sırasında verdiği sözlerden biri olan, ABD'nin güney sınırına bir duvar örüleceği kararını yineledi.
“Ekonomik güvenlik” ve “zorla barış”
Kendinden önceki başkanları ülkenin sınırlarını açmakla suçlayan, böylece yasa dışı göçmenlerin ülkeye giriş yapabildiğini söyleyen Trump "Sınırları olmayan bir ulus, ulus değildir" dedi.
"Ekonomik güvenlik" kavramını kullanarak "barışı korumak için" orduyu güçlendireceklerini de söyleyen Trump bu kavramın ilk defa bir ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde "ekonomik güvenlik" yer aldığını vurguladı.
“Rusya demokrasiye zarar veriyor”
Trump konuşmasında değinmese de strateji belgesinin önsözünde "Rusya gibi bazı aktörler bilgi teknolojileriyle bağlantılı araçları demokrasilerin meşruiyetlerine zarar vermek için kullanmaktalar" ifadesine yer verdi.
Rusya ve Çin'den ilk tepkiler
Trump'ın ABD Ulusal Güvenlik Strateji'sini açıklamasının ardından Rusya ve Çin'den tepkiler ardı ardına geldi. İki ülke de ABD'yi "tek güç olma" amacıyla hareket etmekle eleştirirken, hem Kremlin hem Beijing "işbirliği" değerlendirmesini olumlu karşıladı.
Rusya’dan tepki
Trump yönetiminin ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi'ne tepki Rusya’dan geldi.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov Salı sabahı yaptığı açıklamada, "Rusya'ya öyle ya da böyle değinen bölümler, belgenin emperyalist karakterini ortaya koyuyor" dedi.
Peskov, belgenin, çok kutuplu bir dünya düzenini kabul etmeme konusundaki ısrarı ortaya koyduğunu da belirtti.
"Rusya'nın ABD güvenliğine tehdit olduğu değerlendirmesini şüphesiz kabul edemeyeceğini" belirten Peskov, "belgenin dikkatli inceleme gerektirdiğini ve bunun ilgili kurumlarca kesinlikle yapılacağını" söyledi.
Peskov, belgede yer alan "bazı alanlarda Rusya ile birlikte çalışma arzusunun" ise olumlu olduğunu belirtti ve “Bu kısım, daha önce Devlet Başkanı (Putin) tarafından da dile getirildiği üzere bizim yaklaşımımıza uyuyor. Bize de yararlı olacak alanlarda ABD ile işbirliğine hazırız” diye ekledi.
Çin’den tepki
Çin Dışişleri Bakanlığı da belgeye tepki gösterdi. Bakanlık Sözcüsü Hua Çunying başkent Beijing’de düzenlediği olağan basın toplantısında ilgili belgelere ilişkin ABD’ye "Soğuk savaştan kalma düşünceleri bırakması" çağrısında bulundu.
Çin'in kendi egemenliğini, güvenliğini ve çıkarlarını savunacağını belirten Hua, ABD'yi stratejik niyetlerini saptırmaktan vazgeçmeye çağırdı.
Dünyanın iki büyük ekonomisi olarak, dünyadaki barış ve istikrarı sürdürmek için Çin ve ABD'nin önemli sorumlulukları sırtlandığını kaydeden Hua, iki ülke arasındaki tek doğru yolun iş birliği olduğunu dile getirdi.
Trump’ın güvenlik danışmanından Türkiye eleştirisi
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster, geçen hafta başkent Washington’da, Londra merkezli Policy Exchange adlı düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada başkanın stratejisi hakkında ipuçları vermişti. Bu konuşmada McMaster’in Türkiye’ye yönelik değerlendirmeleri ise Ankara’nın tepkisine yol açmıştı.
McMaster, konuşmasında dünyada aşırıcı ideolojilerin yayılması faaliyetlerinde şimdi Türkiye’nin de büyük rol oynadığını öne sürererek birçok İslamcı grubun “Türkiye ve AKP modelini” örnek aldığını savunmuştu.
McMaster, “Diğer bir model ise İslamcı grupların çok şey öğrendiği Türkiye ve AKP modeli. Gücü tek elde pekiştirmek için sivil toplum, eğitim sektörü, polis, yargı ve orduyu kullanan; görmeyi tercih etmediğimiz bir model bu. Bunun Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşmasına üzücü biçimde etki ettiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı’ndan tepki
McMaster’ın bu yorumlarına Türkiye Dışişleri Bakanlığı “Türkiye’yi ve hükümeti hedef alan ifadelerde bulunmasının üzüntüyle karşılandığı” açıklaması yaptı.
McMaster’ın konuşmasının “gerçeklikle bağlantısı olmayan iddialar” olduğunu söyleyen Bakanlık, “Dost ve müttefik olarak görmeye devam ettiğimiz ABD’nin ülkemize aynı yaklaşımı sergilemesini ve her ne sıfat altında olursa olsun YPG gibi terör örgütlerine desteği bırakarak, geleneksel müttefiklik ilişkilerimiz ve uluslararası meşruiyete uygun şekilde ülkemizin kararlılıkla sürdürdüğü terörizm ve radikalizmle mücadelesine daha somut ve etkin destek vermesini beklemekteyiz” ifadelerine yer vermişti.
Her Başkan açıklıyor
ABD Kongresi, her başkandan Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni açıklamasını istiyor. Trump yönetiminin Ulusal Güvenlik Stratejisi buradan, önceki yönetimlerin ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni ise şu bağlantıdan okuyabilirsiniz. (EA)