ABD'nin "seçilmiş başkanı" Donald Trump, Florida'da, malikanesinin bulunduğu Mar-a-Lago yerleşkesindeki basın toplantısında Türkiye-Suriye-ABD-Kürtler ilişkisi ve olası gelişmelere dair değerlendirmeleri arasında Suriye'deki ABD askerlerinin geri çekilip çekilmeyeceğinin "Türkiye'yle ilgili bir durum" olduğunu söyledi.
Basın toplantısında Suriye'deki yaklaşık 2 bin Amerikan askerini geri çekip çekmeyeceğine ilişkin soruya Trump "Bunu size söylemeyeceğim çünkü bu bir askeri stratejinin parçası. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bu Türkiye ile ilgili bir durum" dedi.
Trump'a göre "Suriye ve Türkiye'nin 2 bin yıllık tarihi" varmış
Donald Trump "Türkiye['nin] iki bin yıldan beri farklı adlar ve biçimler altında Suriye'nin peşinde olduğunu ve "Suriye'ye girenlerin [HTŞ?] Türkiye'den geldi[klerini]" iddia etti.
Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dostu olduğunu söyledi. "Beğendiğim bir kişi. Kendisine saygı duyuyorum ve sanıyorum o da bana saygı duyuyor" dedi.
"Benim peşlerini bırakmasını istemem üzerine [Erdoğan] belli kişilerin peşini bırakmıştı. Kimlerden söz ettiğimi biliyorsunuz, Kürtler!" diyen Trump, "bu durumun ne kadar süreceğini bilem[ediğini] çünkü [Kürtler ve Türkiye'nin] birbirlerinin doğal düşmanı [olup] birbirlerinden nefret [ettiklerini]" söyledi.
"Erdoğan adamlarını Suriye'ye soktu ve iktidara el koydu"
Trump sözlerini şöyle sürdürdü: "O [Erdoğan] henüz bunu yapmadı. O bunu geçmişte de yapmamıştı. Başlamıştı. Ama kendisine 'lütfen böyle yapma' dedim. Ama Suriye'de olanlara bakarsanız, Rusya zayıflamıştı, İran zayıflamıştı ve Erdoğan çok zeki bir adam olduğundan oraya adamlarını farklı adlar ve farklı biçimler altında gönderdi ve Suriye'de iktidara el koydu. Olan biten budur."
Bitmeyen çelişkiler
Trump'ın Türkiye-Suriye ve Trump-Erdoğan ilişkileri konusunda basın toplantısında ileri sürdüğü iddialarının bir bölümünün -örneğin "2 bin yıllık Türkiye-Suriye ilişkileri"- temel tarih bilgisi yoksunluğundan kaynaklandığı açık olmakla birlikte, Erdoğan-Trump telefon görüşmelerinin içeriğinin her zaman iki tarafça aynı biçimde teyit edilmediği de biliniyor.
Ancak Trump'ın Şam'da fiilen iktidarı elinde tutan Heyet'ül Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) "Erdoğan'ın adamları"ndan oluştuğuna ilişkin anlatısı, pratikte Ankara'nın -Astana anlaşmaları çerçevesinde- 2016-2024 arasında silahsızlandırma sorumluluğunu üstlendiği "uluslararası terörist"lerle Şam yönetimine karşı "ittifak" kurduğu iddiasına varıyor.
Washington ve Ankara'nın "gerçekleri" arasındaki çelişki sürüyor
Özellikle 2018'de Êfrin ve Halep'e yönelik "Zeytin Dalı" ve 2019'da Serekanî ve Gire Sipî'ye yönelik "Barış Pınarı" adı verilen harekatlar sırasında Trump ve Erdoğan arasındaki telefon konuşmalarının içeriği konusunda ABD ve Türkiye yönetimlerinin açıklamalarındaki çelişkiler giderilemeden kalmış, muhalefetin kayıtların açıklanması talebi, Erdoğan hükümetlerince reddedilmişti.
Trump'ın son açıklamaları, bu çelişkinin giderilemeden kalmış olduğuna ilişkin yeni bir işaret.
(AEK)