"TRT Türkiye'de kamu hizmeti yapmakla yükümlü bir yayın kurumu. Kamu hizmetinin en belirgin ölçütü, yapılan hizmetin tüm topluma ulaştırılması ve kamuya yararlı olmasıdır. TRT tüm toplumun yayın kurumu olduğuna göre, toplumun tüm bireylerine yayın hizmetini ulaştırmak zorundadır."
1 Ocak'ta yayına başlayan Kürtçe kanal TRT Şeş'i kamu yayıncılığı bağlamında değerlendiren Galatasaray Üniversitesi'nden Prof. Dr. Özden Cankaya, bianet'e, Deniz Baykal'ın "70 milyonun parasıyla Kürtçe TV olmaz" açıklamasıyla ilgili şöyle konuştu:
"Politikacılar dar görüşlerinden kurtulmalı ve hukukun tanıdığı vatandaşlık haklarını tanıma, eşitlik ve hak kavramlarını hukuk devleti ölçütleriyle bir kez daha gözden geçirmeliler."
"Dilin bir toplumun zenginliği olduğunu" söyleyen Cankaya "Çok kültürlülüğün yaşamın gereği ve gerçeği olduğu göz ardı edilerek Kürtçe yayına eleştiri yöneltmek anlaşılması güç bir durum" dedi.
"Kürtçe TV gecikmiş bir hizmet"
"Kürt vatandaşlarımızın hakkı olan bu yayın gecikmiş bir hizmet" diyen Cankaya sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi tüm insanlara bilgiye ulaşma ve düşüncesini hiç bir ayrıma tabi olmadan açıklama hakkını verdi. TRT Şeş toplumun gereksindiği barışa da katkıda bulunacak. Yetersiz okullaşma nedeniyle götürülemeyen eğitim ve kültür hizmetinin bir ölçüde radyo ve televizyon yayınlarıyla karşılanabileceğini düşünüyorum."
Eğitim ve kültür yayınlarıyla bir okul işlevi gören ve bir çok konuda yaygın eğitim hizmeti veren TRT'nin bugüne kadar Kürtçe konuşan vatandaşları bu hizmetten yoksun bıraktığını belirten Cankaya "Kürtçe TV'nin Kürtçe konuşan ve Türkçe bilmeyen vatandaşlarımıza vereceği hizmetin kamu yayıncılığı açısından önemli olduğunu" söyledi. (BÇ)